Sukarno

Achmed Sukarno ya da Ahmed Şükrani [1] (6 Haziran 1901, Surabaya, Cava - 21 Haziran 1970, Cakarta), Endonezya bağımsızlık hareketinin önderi ve 1949 - 1966 arası Endonezya’nın ilk devlet başkanı.

Cavalı yoksul bir öğretmenin oğluydu. Çocukluğunun büyük bir bölümünü Tulungagung köyünde büyükbabası ve büyükannesinin yanında geçirdi. 15 yaşında Surabaya’daki ortaokula gönderildi.1921’de tanınmış din adamı Tjokroaminoto’nun 16 yaşındaki kızı Siti Utari ile evlendi. Sukarno öğrenciliği sırasında Cava, Sunda ve Bali dillerini çok iyi öğrendi. Çağdaş Endonezya dili üzerindeki çalışmaları, gelecekte bu dilin geliştirilmesine yapacağı katkıların temelini oluşturdu. Arapça ve Felemenkçenin yanı sıra İngilizce, Fransızca, Almanca ve Japonca öğrendi. Zamanla feodal prenslerden kaçak komünistlere kadar, ülkenin hızla genişleyen siyasal yelpazesinin her kanadındaki yeni önderlerle tanıştı.

İnşaat mühendisliği eğitimini tamamladığı Bandung’da 1927’de yaşamının gerçek yönünün siyaset ve hitabette yattığını hesapladı. 1923’te Siti Utari’den boşanarak, İnggit Garnisih’le evlendi, ama 1943’te ondan da ayrıldı. Sonraki yıllarda birkaç kez daha evlendi.

Sokarno, sömürgeciliğe karşı çıktığı için Hollandalılar tarafından Bandung’da 2 yıl (1929 - 1931) hapsedildi, Sumatra ve Flores’te sekiz yıla aşkın süre sürgünde yaşadı (1933 - 1942). Mart 1942’de Hint Adalarını işgal eden Japonları hem ulusu, hem de kendisi için kurtarıcı olarak karşıladı.II. Dünya Savaşı boyunca Japonların başdanışmanı ve propaganda görevlisi oldu. Buna karşılık Japonlardan Endonezya’nın bağımsızlığını talep etti.1 Haziran 1945’te yaptığı en ünlü konuşmasında, Beş İlke’yi (milliyetçilik, enternasyonalizm, uzlaşma, toplumsal refah ve tek tanrı’ya inanmak) tanımladı. Japonya’nın yenilgisi yaklaşınca önce tarafsız kaldı. Sonunda genç eylemciler tarafından kaçırılıp tehdit edilince 17 Ağustos 1945’te Endonezya’nın bağımsızlığını ilan etti. Yeni ve güçsüz cumhuriyetin devlet başkanı olarak Hollanda’ya başarıyla meydan okudu. Eski sömürgelerinde denetimi yeniden ele geçirmek için iki başarısız harekat düzenleyen Hollanda, 27 Aralık 1949’da Endonezya’nın bağımsızlığını resmen tanıdı.

Sukarno, Yogyakarta’daki devrim başkentinden Cakarta’ya 28 Aralık 1949’da zaferle döndü. Gösterişli bir yaşam sürmeyi yeğleyince kendisini eleştirenlerin sayısı hızla arttı. Siyasal gerilim yoğunlaşırken, Sukarno’nun saptırıcı siyasal manevraları da istikrarı olanaksızlaştırdı. Gene de eğitim, sağlık ve kültürel uyanış gibi alanlarda çarpıcı kazanımlar kazandırdı. Sukarno’nun çok önem verdiği Endonezyalılık gururu yerleşti. Ama bütün bunların ülke ekonomisi üzerinde yıkıcı etkisi oldu.

Sukarno’nun 1956’nın sonlarında, çatışan siyasal partileri gömerek ulusal uzlaşmayı sağlama umuduyla parlamenter demokrasiyi ve özel girişimi ortadan kaldırdı; Güdümlü Demokrasi ve Güdümlü Ekonomi uygulamasını başlattı. Marksist bir ideolojiye ve çoğu yozlaşmış kişilikleriyle tanınan kalabalık bir bakanlar kuruluyla bütünleşen kişisel ve siyasi taşkınlıkları, sürekli bir ulusal bunalımla sonuçlandı. 1958’de Sumatra ve Celebes’te bölgesel ayaklanmalar çıktı.Enflasyon nedeniyle 1958’de 100 olan geçinme indeksi 1965’te 18 bine, 1967’de 600 bine yükseldi.Sukarno 1963’te ABD’yle ilişkilerini kesti. 1 milyar ABD doları değerinde silah ve malzeme aldıktan sonra SSCB’yle de ilişkilerini bozdu. Emperyalist ablukanın bir parçası olarak nitelediği Malezya’yı destekleyen BM’den 20 Ocak 1965’te resmen çekildi.

30 Eylül 1965’te, ülke Sukarno’nun da katıldığı kuşkusuz olan bir darbe girişimiyle sarsıldı. Askerler ve komünistlerden oluşan darbeciler 6 generali kaçırarak öldürdüler. Birkaç kent merkezini ele geçirdikten sonra yeni bir devrimci rejim kurduklarını açıkladılar. Darbeye karşı direnen Cakarta garnizonunun komutanı General Suharto ve Sukarno arasındaki iktidar mücadelesinde 300 bin ya da daha çok komünist ve komünist zanlısı katledildi. Sukarno’nun 11 Mart 1966’da geniş yetkiler vermek zorunda kaldığı Suharto Mart 1967’de geçici devlet başkanı, Mart 1968’de devlet başkanı oldu. Görevden ayrılışından ölümüne kadar Cakarta’da ev hapsinde tutuldu. Sukarnoculuk ideolojisi 1970’lerin sonlarına kadar yasaklı kaldı, daha sonra Sukarno’nun saygınlığı iade edildi.