Mobutu Sese Seko

Mobutu Sese Seko

14 Kasım 1930da, Belçika Kongosunun Lisala şehrinde doğdu. Doğum adı Joseph-Desire Mobutudur. Hristiyan Kardeşler Okulunda yatılı okudu. Spor derslerinde başarılı oldu. Yaramaz bir öğrenci olduğu için isyankâr öğrencilerin ceza maksatlı gönderildiği koloni ordusuna sevk edildi ve yedi yıl orada kaldı.

Mobutu orduda disiplinli davranmayı öğrendi. Boş vaktini gazete ve kitap okuyarak değerlendirdi. Fransa devlet başkanı Charles de Gaulle, İngiltere devlet başkanı Winston Churcill ve İtalyan rönesans filozofu Machiavellinin yazdıklarından etkilendi. Afrika Haberleri gazetesinde takma adla yazılar yazmaya başladı. Ordudan 1956da ayrıldı ve günlük yayımlanan LAvenir gazetesinde tam zamanlı gazeteci olarak çalışmaya başladı.

İki sene sonra, Brüksel Dünya Fuarını görmek üzere Belçikaya gitti. Orada gazetecilik eğitimi aldı. Koloni karşıtı Kongolu aydınlarla tanıştı. Patrice Lumumbayla yakınlaşarak, Lumumbanın Ulusal Kongo Hareketine katıldı ve onun asistanı oldu.

Kongo 30 Haziran 1960ta bağımsızlığını kazandı. Joseph Kasa-Vubu devlet başkanı oldu, Lumumba da hükûmeti kurmakla görevlendirildi. Fakat ordunun başına kimin geçeceği tartışma konusu oldu. Maurice Mpolo ve Mobutu iki adaydı. Kabine bu kararsızlık sebebiyle ikiye bölündü. Lumumba iki adamı da kabinede tutmak istedi. Mobutu ordunun başına alındı. Bu esnada Kongonun güneyinde ayrılıkçı bir isyan başladı ve isyan şiddete döküldü. Birleşmiş Milletler durumdan endişelenip oraya bir birlik gönderdi; fakat bu bir işe yaramadı. Lumumba, Sovyetler Birliğinden yardım istedi. Sovyetlerin yardımıyla Afrikada sosyalizmin yayılmasından endişelenen Amerika ise devlet başkanı Kasa-Vubuyu kullanarak Lumumbanın Hükûmetten ihraç edilmesini savundu.

Lumumba ve Kasa-Vubu, Mobutudan, yek diğerini tutuklamasını istedi. Batılı devletlerin elçileri de Mobutuya baskı yaptı. Amaç, Sovyetlerin Afrikadan atılmasıydı.

Mobutu 14 Eylül 1960ta Lumumba ve Kasa-Vubuyu etkisiz bırakacağı kansız bir darbe yaptı ve üniversite mezunlarından oluşan yeni hükûmetin kurulmasını istedi. Lumumba bunu reddedince emekli edildi. Daha sonra da öldürüldü.

Mobutu, Kasa-Vubu tarafından 23 Ocak 1961de tümgeneral yapıldı. Mart 1965 seçimlerini Moise Tshombeun partisi kazandı ama Cumhurbaşkanı Kasa-Vubu, kabineyi Evariste Kimbaya kurdurdu. Fakat parlamento bu atamayı kabul etmedi. Böylelikle bir hükûmet krizi yaşandı ve Mobutu 25 Kasım 1961de darbe yaptı.

Mobutu ülkeyi beş yıl boyunca tek başına yönetti. Tüm partileri yasakladı. İl sayısını azaltarak merkezîleşmeyi sağladı. 1967de Popüler Devrim Hareketini kurdu ve bu parti 1990a kadar ülkenin tek partisi olarak kaldı. Tüm yurttaşlar doğar doğmaz bu partinin üyesi yapıldı. Partinin sloganı ne sağ, ne sol, ne de merkez idi.

Bağımsız ticari birlikler yasaklandı ve hepsi Zairian İşçilerinin Millî Birliği çatısı altında toplatılıp Hükûmetin kontrolü altına alındı. Hükûmeti tehdit eden unsurlar ortadan kaldırıldı. 1970de Anayasa ve başkanlık seçimleri yapıldı. Seçimlerde sadece Mobutunun partisi yarıştı. Tek aday da Mobutuydu. Seçimleri Mobutu kazandı.

Seçimlerden sonra, koloni şehirlerinin adını Afrikanca yaptı. Leopoldville, Kinshasa; Elizabethville, Lubumbashi; Stanleyville ise Kisangani oldu. Ekim 1971de ülkenin adı Zaire Cumhuriyeti olarak değiştirildi. Vatandaşlardan, Avrupalı olan adlarını Afrikanca yapılması istendi. Zaireli bir çocuğu Avrupa ismiyle vaftiz eden papazlar beş yıl hapisle tehdit edildi. Batılı tavırlar ve ilişkiler yasaklandı. Mobutu kendi adını ise unvanlarla yenileyerek Mobutu Sese Seko Nkuku Ngbendu Wa Za Banga yaptı.

İktidarı süresince kendisini tehdit eden unsurları ekarte ederek tüm gücü elinde topladı. İbret olması bakımından bazı isimler halkın önünde idam edildi. Darbe planı yapanlarla görüştüğü tespit edilen eski Başbakan Kimba ile üç bakan, Mayıs 1966da yargılandı ve elli bin kişinin gözleri önünde darağacında asıldı. Mobutu 1972de kendisini ömür boyu devlet başkanı ilan etti.

Koloni kaynaklarından gelir elde etmek için yabancı firmaları millîleştirdi ve Avrupalı yatırımcıları ülkeden kovdu. Bu şirketlerin yönetimine kendi akrabalarını ve yakın arkadaşlarını getirdi. Fakat bu durum ekonomiyi çökertince, Mobutu yabancı yatırımcıları geri çağırmak zorunda kaldı.

Mobutu salt kendisinin yarıştığı 1977 ve 1984 seçimlerini de kazandı. Kendi servetini artırmakla meşgul oldu. 1984te, serveti beş milyar doları buldu. Paralarının çoğu ise ülkesinde değil, İsviçre bankalarındaydı. Ülkenin tamir edilmeyen altyapısı gittikçe çöktü. Memurlar aylarca maaşını alamadı. Zira paralar Mobutuya, ailesine ve üst düzey siyasetçi ve askerlere gitmekteydi. Bu durum, maaşını alamayan memurlar arasında yolsuzluk ve rüşveti artırdı.

Soğuk Savaş sonrasında dünyanın politik seyri değişti ve ekonomik karışıklıklar yaşanmaya başlandı. Mobutu diğer partilerin yarış yasağını sonlandırdı. Geçici bir koalisyon hükûmeti kuruldu. Bu dönemde Tutsiler, Zaire’nin doğusunu ele geçirmeye başladı. 1994’ta yaşanan Ruanda soykırımı sırasında Hutuları desteklediği için Tutsilerin tepkisini çeken Mobutu, Kasım 1996’da, ülkenin doğusundaki Tutsileri sınır dışı etmeye çalıştı. Uganda ve Ruanda hükûmetlerinin desteğini alan Laurent-Desire Kabila liderliğindeki Tutsiler ve diğer Mobutu muhalifi gruplar, başkent Kinşasa’ya yürüdü. Mayıs 1997’de Kinşasa’yı ele geçiren muhalif gruplar Mobutu iktidarını devirdi.

Mobutu sürgün olarak Fasa gitti. 7 Eylül 1997de orada öldü.