Abdulla Kahhar

Abdulla Kahhar


(Hokand, 1907-1968)
Ünlü Özbek Sovyet yazarlarından biri olan Abdulla Kahhar, 1907 yılında Hokand şehrinde doğmuştur. O, Sovyet okullarında öğrenim görmüştür. 1925 yılında Taşkent’e gelmiş, "Kızil Özbekistan" gazetesinde çalışmıştır. O, 1929 yılında Ortaasiya Üniversitesinin İşçiler Fakültesini bitirmiştir. Hicvî şiirleri, 1924 yılından itibaren "Müştüm"de basılmaya başlamıştır. Abdulla Kahhar, hikâyeler yazmıştır. İlk kitabı "Kışlak Hükm Astide "Köy Hüküm Altında" (1932) uzun hikâyesidir. Bu hikâyede Sovyetlerin kalhozlaştırma faaliyetleri, buna karşı çıkan yer sahiplerinin zorbalığı! gösterilmiştir. 30’lu yıllarda yazarın birkaç hikâye kitabı ve "Serab" adlı romanı (1934-1937) yayımlanmıştır. Abdulla Kahhar, Özbek Sovyet edebiyatında esasen hikâye yazarı olarak değerlendirilir. Ona kısa hikâye ustası demektedirler. Dildeki ustalığını, edebiyatçılar çok incelemişlerdir. Yazarın kendinin de belirttiği gibi o, hikâye yazmayı Rus yazan Çehov’dan öğrenmiştir. Onun 1930-1940 yıllarında yazdığı hikâyeleri geçmişteki faciaları, hayattaki kara renkleri, bahtsızlıkları tasvir etmesi; çağdaş hikâyeleri ise esasen hicvî ve tenkidi durumun üstünlüğü ile ayrılmaktadır. Yazarın "Dehşet", "Enar "Nar"", "Ogri "Hırsız"" ve "Bemar "Hasta"" gibi hikayeleri ünlüdür.

Kahhar, dönemin taleplerine cevap veren bir yazardır. O, ilklerden biri olarak "Milletçiler "Milliyetçiler"" adlı hikâyesini kaleme almış ve milliyetçileri karalamıştır. Daha sonra "Serab" adlı romanını yazıp, Sovyet yönetimine karşı olan kişilerin yolunu şaşırdığını, bahtsız olduğunu ortaya koymuştur. Özbek Sovyet Ansiklopedisinde yazar hakkında şöyle denilmiştir: "Rezalet batağına batan inkılâp karşıtı milliyetçiler muhiti, roman kahramanı Seidiy ve Munishan’ın en sonuncu insanî faziletlerden de mahrum eder. Roman konusunun altında yatan ihtilaf, sert sınıf mücadelerine dayanır. Muradhoca, Selim, Abbas, Muhtar gibi düşmanlar, Sovyet hakimiyetini içten çökertmek için bütün güçlerini ortaya koyarlar. Ama halk gücüne dayanan Sovyet hakimiyeti, sınıf düşmanlarını darmadağın eder." Bu roman tabiî ki, o dönemin ürünü. Müstakillik gözüyle bakıldığında, tarihi ters göstermiş, Bolşevik teröristlerine yardım eden hainleri yüceltmiş, istilâcılara karşı mücadele edip, yurdunu, milletini, adaleti koruyanları karalamış bir eser olarak değerlendirilmesi doğaldır. Ama geçmiş geçti, o rejim öldü, edebiyat ibrettir, okuyucu gerekli ibreti alacaktır. Eserin Özbek Sovyet romanının şekillenişini gösteren kaynaklardan biri olduğunu da unutmamak gerekir.

Yazarın "Koşçinar Çiraqleri "Koşçinar’ın Işıkları"" (1951) adlı romanı, kolektifleştirmeye, "Sinçelek1" uzun hikâyesi Özbek kadınlarının toplumda kendi yerini bulmasına atfedilmiştir. Yazarın "Muhebbet" adlı uzun hikâyesi de vardır. Abdulla Kahhar’ın en sevilen eserlerinden biri olan "Ötmişden Ertekler "Geçmişten Masallar" (1965) uzun hikâyesi, geçmişi, ağır hayatı, yazarın kendi başından geçirdikleri, çocukluk hatıraları tarzında tasvir etmektedir. Bu kitap, "Hemze Devlet ÖdühT’ne lâyık görülmüştür.

Abdulla Kahhar, birçok dram da yazmıştır. "Sahi Sözene "İpek Sözene2"" (1951), "Agrık Tişler "Hasta Dişler"" (1954), "Tabutden Tavus "Tabuttaki Ses" (1952), "Eyecanlerim "Anneciklerim"" (1967) adlı dramları ve komedileri, o dönemin sosyal hayatındaki noksanları ortaya koyma, sosyal ilişkilerdeki bozulmaları, rüşvetçilik, başkalarına zulmetme gibi olayları göstermesiyle ayrılmaktadır.

Abdulla Kahhar, dönemin önemli meselelerine atfedilen fıkralar, tenkidî makaleler ve edebî makaleler yazmıştır. Yazarın eserleri Rus dilinde ve akraba Türkçelerde yayımlanmıştır. "Tenlengen Eserler "Seçme Eserler"" (1965), sonraları altı ciltlik "Eserler" (1967-1968) basılmıştır. Yazar, aynı zamanda usta bir tercümandır. O, Gorki’nin "Mening Darülfünunlerim "Benim Üniversitelerim"", F. Galadkov’un "Alavli At "Alevli At"" adlı romanlarını ve Tolstoy’un ünlü "Uruş ve Tinçlik "Savaş ve Barış"" adlı romanın iki cildini tercüme etmiştir.

Abdulla Kahhar, Özbekistan Yazarlar Birliğinin başkanı olarak da çalışmıştır. 1930-1937 yılındaki ve daha sonraki yılardaki edebiyattaki bütün akımlara faal olarak katılmış, komisyonlarda görev yapmış, yazar arkadaşlarının kaderine çok büyük etki etmiştir.

Abdulla Kahhar’ın eserleri, 30’lu yıllardan beri 90’a kadar tekrar tekrar yayımlanmıştır. Ders kitaplarında okutulmaktadır. Yazara "Özbekistan Halk Yazarı" unvanı ve birçok madalyalar verilmiştir. Adı okullara ve sokaklara verilmiştir.

Abdulla Kahhar’m yaratıcılığı hakkında birçok makale yazılmıştır. M. Sultanova, A. Şerefiddinov, Ü. Narmatov’un makaleleri, eşi Kibriye Kahharova ve asistanı Seid Ahmed’in hatıraları, yazarın yaratıcılığının araştırılmasında önemli kaynaklar sayılmaktadır.

Aşağıda yazarın Ogri ("Eserler", Gafur Gulam Edebiyat ve Sen’et Neşriyeti, Taşkent, 1967, s. 59-62) hikâyesi verilmektedir.