Ahmet Şerifov
(Ahmet Şerif Şerefli) (Razgrat, 1926)
Deliorman’ın Razgrat şehrine bağlı Torlak (Hlebarovo, şimdi yeni adı Tsar Kaloyan) köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, rüştiyeyi Razgrat’ta okudu. Sanat okulunu da Razgrat’ta bitirdi. Sonra Şumnu’da da Nüvvab okulunda okudu.
Edebiyat alanında ilk adımını 1953’te attı. "Halk Gençliği" gazetesinin düzenlediği bir yarışmaya katıldı. Bulgaristan Türklerinin edibiyat hayatında ilk olaydı bu yarışma. Aynı yıl "Eylülcü Çocuk" gazetesine kadroya alındı. Gazete kapatılmcaya kadar, yedi yıl burada çalıştı. Altmışlı yıllarda "Halk Gençliği" ve "Yeni Işık" gazetelerinde, "Yeni Hayat" dergisinde çalıştı. Dergi ve gazetelerde sadece edebî ve kültürel konularda yazılar yazdı.
Şiir olarak ilk kitabı 1960’ta "Narodna Prosveta" (Halk Eğitimi) Yayınevince yayımlandı. Bu da "Müjde" başlıklı şiir kitabıydı. "Müjde" Bulgaristan’da cumhuriyet döneminde Türkçe olarak basılan ilk şiir kitabıdır. Şairin bu ilk kitabını 1963’te "Azın Çoğu" şiir derlemesi izledi. 1966 yılında Ahmet Şerif, "Şirin" başlıklı ilk büyük hikâyesini yayımladı. Bu eser, düz yazı alanında yazarın ilk denemesidir. 1967’de "Adım Adım Memleket" başlıklı lirik gezi yazılan basıldı. Bulgaristan’da Türkçe olarak ne bundan önce, ne de bundan sonra böyle bir eser yayımlanmamıştır.
Sanatçı, doğayı çok seven ve doğayı kendine dost edinmiş bir insandır. Hayatında 25-30 yıl kadar "Vitoşa","Lülin" gibi dağlarda yürüyüşlerini sürdürmüş, kendini doğada, doğayı kendinde keşfetmiştir. İçinde bir doğa felsefesi oluşturmuştur. "Yer Yeşil, Gök Mavi Kalsın" çalışması da bu anlamda bir eserdir. Eser, sanatçının 40. yazı yılı münasebetiyle 1994’te Bursa’da yayımlandı.
1969 yılında Ahmet Şerif, "Üçüncü Adım" başlığıyla üçüncü şiir kitabını okurlarına sundu? Küçük çoucuklara da 1965’te ayrıca bir şiir kitabı yazdı. "Üçüncü Adım", Cumhuriyet döneminde Bulgaristan’da Türkçe olarak basılan son kitaptır. 1969’dan sonra Türkçe olarak kitap basmak kesinlikle yasaklanmıştır.
1970’ten 1989’un zorunlu göçüne kadar geçen yıllar, şair ve Bulgaristan Türkleri için büyük facia yıllan oldu. İşsizlik, göz hapsi yıllan, cezaevi facialan, yarısürgün ve sürgün yılları vs. vs.
1975’te Ahmet Şerif cezaevine düştü. Cezaevine gönderilirken de yayımlamaya hazırlamış olduğu onüç eserini Bulgar güvenlik organları alıp götürdü, bir daha da bu eserler iade edilmedi. Şair, bu yazılanndan sadece şu başlıklann hatırında kaldığını büyük bir üzüntüyle söylüyor: "Bu yazılarım güvenlik makamlarının depolannda mahvoldu gitti. Aklımda kalan birkaç başlık var: "Şiirler", "Rüzgarlar ve Tohumlar", "Atatürk Rüzgârlan", "Şeyh Bedrettin’in Apolojisi", "Kırcaali Defteri" gibi eserlerimden mahrum edildim."
1989’da zorunlu göç kafilesinde Anavatan diye özlemini çektiği Türkiye’ye geldi. Burada Şerefli soyadını aldı. 5-6 ayda kaleme aldığı belgesel nitelikte olan "Türk Doğduk, Türk Öldük" başlıklı eseri 1990’da Kültür Bakanlıınca yayımlandı. Dergilerde birçok şiirleri basıldı. "Deliorman Folkloru" adındaki eserini de Kültür Bakanlığı 1991’de Özel Arşiv’ne satın aldı. Sanatçının baskı safhasında daha birçok eseri var.
Bursa’da çıkan "Balkanlar’da Türk Kültürü" dergisinin başında bulundu. Halen sanatçılığını sürdürmektedir.