Alain de Botton
20 Aralık1969ta İsviçrenin Zürih kentinde doğdu. Babası Mısır asıllı Gilbert de Botton ve annesi Jacqueline Burgauerın tek çocuğuydu. Babası Global Asset Managementın yaratıcısı da olan bir finansördü. Alain De Botton, 8 yaşına kadar Zürihte yaşadı, bu dönemde iyi derecede Almanca ve Fransızca öğrendi. 1977 yılında İngiltereye geldikten sonra, Oxforddaki Dragon Schoola kaydoldu. Sonrasında eğitimine Harrow Schoolda devam etti. Bu okuldan mezun olduktan sonra tarih okumak için Cambridge Üniversitesine gitti. Felsefe doktorası yapmak üzere Harvard Üniversitesine başladı, ancak roman yazmak istediği için çalışmalarına bu yönde devam etmeye karar verdi.
1993 yılında ilk romanı Essays In Love (Aşk Üzerine) yayınlandı. Eleştirmenlerce ayakta alkışlanan kitapta, aşk kavramı, bir ilişkinin ekseninde adan zye ele alınıyordu. Kitabın tarzı farklıydı, çünkü roman türünde pek karşılaşılmayan nitelikte analizler ve yansımalar içeriyordu. Filozoflardan ve büyük düşünürlerden yapılan alıntılar kurgusal bir hikayeyi aydınlatıyor, konunun işlenişine çok boyutluluk katıyordu.
Essays In Loveın ardından 1994te The Romantic Movement (Romantik Hareket) ve hemen ardından 1995te Kiss and Tell (Öp ve Anlat) yayınlandı. Bu iki kitapta da De Botton, farklı tarzını zengin ve etkileyici anlatımıyla bütünlemeye devam etti. Kız arkadaşının biyografisini kaleme aldığı Kiss And Tell kitabı, yazarın edebiyat dünyasında bir ilke daha imza atmasına neden oldu. Kitap eleştirmenlerce Biyografide nesnellik arayışına zekice bir karşı koyuş. şeklinde yorumlandı.
1997 yılında dördüncü kitabı How Proust Can Change Your Life (Proust Hayatınızı Nasıl Değiştirebilir?) yayınladığında tüm dünya onu tanımaya başladı. Kitap Amerika ve İngilterede best-seller oldu. Dahiyane yazar Proustun hayatını ve çalışmalarını baz aldığı kurgusal olmayan kitabında, De Botton, ironik biçimde yeni bir Kendi kendine yardım teorisi geliştirdi ve bu konuda daha önce yayınlanıp büyük yankı bulmuş kendine kendine yardım kitaplarının analizini yaptı.
"The Consolations of Philosophy" (Felsefenin Tesellisi), 2000 yılında raflardaki yerini aldı. Alain de Botton bu kitabında bütün zamanların en büyük düşünürlerinin hayatları ve yazdıkları arasından günlük yaşama ilişkin bilgece yaklaşımlarını bir araya getirdi. Felsefe ve edebiyatın aynı potada eridiği kitabı, 2002de yayınladığı The Art of Travel(Seyahat Sanatı) takip etti. De Botton bu kez de okuyucularını Flaubert, Wordsworth, Baudelaire ve Van Gogh gibi yazar ve sanatçıların rehberliğinde, yine vizyonu geniş olan bir edebi seyahate çıkardı.
2004te statü endişesinin tarihsel öyküsünü ve tarih boyunca bu endişeyi yenmeye çabalamış hareketleri incelediği kitabı Status Anxietyi(Statü Endişesi) yayınladı. Kitapta toplumun acımasız yargılarına karşı kalkanlar edinen ve bu yolla mutluluğa ulaşmaya çalışan yalın ayaklı filozofların, üstsüz bohemlerin, komedyenlerin, şair ve ressamların resmi geçidini okurlarına sundu.
Alain De Botton 2006 yılında The Architecture of Happinessi( Mutluluğun Mimarisi) yayınladı. Bu kitabında yazar, farklı yapıda binalar, duvarlar, ev eşyaları ve çevre düzeniyle çevrili olan hayatımızda mimari ve mutluluk arasındaki bağı inceledi. Eser geçtiğimiz yıllarda Türkçe’ye de çevrilmiştir.
Alain De Bottonun aynı zamanda yönetmen Neil Crombie ile kurduğu, kitaplarının ve çalışmalarının belgesellerinin hazırlandığı, Seneca Productions adında bir prodüksiyon şirketi var. Yazar halen, 2003te evlendiği eşi Charlotte, iki oğlu Samuel ve Saulle birlikte batı Londradaki Hammersmith kentinde yaşıyor.
Yazarın henüz dilimize çevrilmeyen The Pleasures and Sorrows of Work (2009) ve de A Week at the Airport (2009) adlı iki yapıtı daha bulunmaktadır.