Ayhan Şahenk
Ayhan Şahenk (11.06.1929 Niğde - 02.04.2001 İstanbul)
Doğuş Grubu Kurucusu ve Başkanı
Girişimciliği, daima geleceğe yatırım yapmasıyla iş dünyasında özel bir yeri olan, insanın sermayeden daha önemli olduğuna inanan, Doğuş Grubu’nun karizmatik lideri.
Ayhan Şahenk; iş hayatına 13 Mart 1950’de Aydın / Çivril’deki Işıklı göl ikinci kısım inşaatında başladı. Ankara Hukuk Fakültesinde hukukçu olmaya adaydı. Sömestr tatilinde eniştesi İnş. Yük. Müh. Reşat Azizoğlu’nun çağrısıyla şantiyeye gitti. Puantörlük, muhasebecilik, makina onarımı, planlama, alacak verecek işleri dahil inşaat müteahhitliğine işin alfabesinden, başladı. Doğayı tutku derecesinde seven Ayhan Şahenk şantiyelerden ayrılamadı ve kendi deyimiyle tam 18 yıl çizmelerini çıkarmadı. Kalkınmanın görünmez gücü ağır inşaat altyapı sektöründe, önceleri yönetici ve yapımcı olarak çalıştı, ortaklıklarla sürdürdü ve 17.06.1966’da Doğuş İnş.ve Tic. A.Ş.’ni kurdu.
Doğuş İnşaat grubunda hizmette entegrasyon; Doğuş Yapı San. A.Ş. (1989), Ayson Sondaj, Enjeksiyon ve Araştırma A.Ş.( 1977), Teknik Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş. (1984)’nin kuruluşlarıyla tamamlandı.
Doğuş İnşaat, üç büyük baraj ve hidroelektrik santralini; Hasan Uğurlu Barajı ve HES, (dış basında Türk teknolojisinde dönüm noktası) Suat Uğurlu Barajı ve HES, Aslantaş Barajı ve HES aynı zaman dilimi içerisinde inşa etti.
Ayhan Şahenk şantiye yaşamında, Türkiye’nin o yıllardaki koşulları gereği, tüm sorunlarla içiçe yaşadı. İşlerin her safhasında bilfiil çalıştı. Yurdunun insanlarını tanıdı, ülkesinin sorunları üzerinde dikkatle düşünmek olanağını buldu ve sorunların büyük bir kısmının insan ilişkilerinden kaynaklandığını ve sektörlerde başarılı olmanın dört temel ögesini de yine şantiyelerde öğrendi. İnsan, teknoloji, Finansman ve Organizasyon.
Doğuş Şirketler topluluğuna adını veren ilk ve çekirdek şirket Doğuş İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin Türkiye’nin en büyük inşaat firmalarından biri oluşu, baraj inşaatları konusunda Avrupa’nın ilk 7 şirketi arasında yer alışı, kurucusu, yöneticisi ve başkanı Sayın Ayhan Şahenk’in gözlemleri ışığında kurallaşan çalışma yöntemlerinden kaynaklanmaktadır. "Alınan işi şartnamesine uygun olarak, yapılabileceğin en iyisini, en kalitesini yaparak, zamanında bitirmek" değişmez ilkesi oldu ve İnşaat dönemi Ayhan Şahenk’e "Barajlar Kralı" ünvanını kazandırdı.
İnşaat hizmet grafiği, sektöründe belirgin bir aşamaya geldikten sonra, Şahenk hizmet alanlarını genişletti ve önce geleceğin sektörleri olarak değerlendirdiği gıda ve turizme yöneldi.
Faaliyet alanları çeşitlenen ve sayıları artan şirketlerini değişen ve gelişen koşullar paralelinde yönlendirmek, denetlemek ve güçlendirerek aynı çatı altında hizmette bütünleşmek amacıyla da Ayhan Şahenk, 22.04.1975’de, en büyük sermayem dediği çalışma arkadaşlarıyla, Doğuş Holding A.Ş.’ni kurdu.
Ayhan Şahenk’in finans sektörüne yaklaşımı da 1950’li yıllarda başladı. İş dünyasında gelişmenin, güçlenmenin ve büyümenin mali kurumlarla ve finans sektörü ile bağlantılarını çok genç yaşlarda gözlemleyen, 1960’lı yıllarda arkadaşı Cahit Erginkan’dan 300.000.- TL.lık Yapı ve Kredi hisselirini alan Şahenk; 1970’li yıllarda, Türk özel bankacılığının unutulmaz ismi Kâzım Taşkent’in kurmuş olduğu, Türkiye’nin ilk özel bankasının (Yapı Kredi Bankası), en yüksek oranlı hissedarıydı. 1979’da Yapı ve Kredi hisselerinin önemli bir bölümünü Çukurova Grubu’na devretti ve İmar Bankasını devraldı, daha sonra Koç ve Sabancı Grupları’ndan Ekim 1983’de Garanti Bankası hisselerini aldı. 1984 Ekim’inde de İmar Bankası’nı Uzan Grubu’na sattı.
1980’li yıllarda, Türkiye’de "Pazar Ekonomisi" sistemi yürürlüğe girdi. Tüm sektörlerde varolmanın, büyümenin ve başarının kaynağı; ekonomide varolmak, ekonomide büyümek, ekonomide başarılı olmaktı. Ayhan Şahenk ağırlığı finans sektörüne verdi ve bu sektördeki pek çok kuruluşa ortak oldu.
T.C. Garanti Bankası A.Ş. (1983) , Körfezbank A.Ş. (1987), Osmanlı Bankası A.Ş. (1996), Garanti Sigorta ve Garanti Hayat Sigorta A.Ş.(1989-1992), Garanti Finansal Kiralama A.Ş.(1990), United Garanti Bank International (1991 Hollanda/Amsterdam), Garanti Yatırım Bankası (1991), Doc Finans S.A. (1992 İsviçre/Cenevre), Bank Ekspress (1994), Garanti Bank Moskow (1996), Garanti Menkul Kıymetler A.Ş. (1992), Aktif Finans Factoring A.Ş. (1990), Aktif Finansal Kiralama A.Ş.(1996), Garanti Portföy Yönetimi A.Ş.(1997), Doğuş Sigorta Arac.Hizm.A.Ş. (1998), Doğuş/ VW Tüketici Finansmanı A.Ş.(1999)
Şahenk, yatırımlarına turizm sektöründe de devam etti ve 4420 yatak kapasitesine ulaşıldı.
Antur Seyahat Acentası (1996/1980 İstanbul), Club Alantur (1966/1980 Alanya), Sheraton Voyager Hotel (1990 Antalya), Hotel Grand’ Azur (1991 Marmaris), Doğuş Hava Taşımacılığı (1991 İstanbul) Club Aldiana ve Paradise Apart Hotel (1994-1995 Side / Antalya), Hyatt Regency Hotel (1999 İstanbul).
Şahenk gıda sektörüne Filiz Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’yi kurarak başladı. 1992’de Done Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. kuruldu. Filiz-Barilla (1993), Lamb-Weston Doğuş Patates San. ve Tic. A.Ş. (1992), Erbak-Uludağ Meşr. ve Gıda San. A.Ş. (1998) ile ortaklık kurdu. 1998’de Uno Unmaş Unlu Mam. San. A.Ş. ve 2000 yılında Tansaş ve Macrocenter alışveriş merkezlerinin devralınmasıyla parekendecilik sektörüne Şahenk ailesinin imzası atıldı.
Ayhan Şahenk, Otomotiv sektöründeki girişimlerine 1987’de Genoto’yu satın olarak başladı. General Motors ve Opel temsilcilikleriyle devam eden otomotiv çalışmaları; Audi, Seat, Skoda, Porsche otomobillerinin ve Scania kamyonlarının distribütörlüğüyle gelişti. Bu markalar arasına Volkswagen’in katılımıyla 1999’da Doğuş Otomotiv Holding A.Ş. kuruldu.
1991 yılı, dünya siyasi tarihi ve coğrafyasında önemli gelişmelere tanık olmuştu. Serbest pazar ekonomisinin yaygınlaşması, sınırsız ekonomiye yöneliş, bilgi çağı telekominikasyon çağı, yeni ekonomik bir dönem başlattı.
Doğuş Grubu şirketleri değişim ve uyum içeren yeni bir yapılanmaya yöneldi. Dikkatler yeni sektörlerde, iletişim ve hizmet sektöründe odaklaştı,
Ayhan Şahenk ve Aydın Doğan, 16.09.1993’de DTV Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş. adı altında Kanal D’ye iştirak ettiler. Doğuş Grubu Kanal D hisselerinin tamamı 1995’de Doğan grubuna devredildi. Tematik TV, çağrı merkezi, kredi kartları, ATM makinaları, internet gibi iletişim ve erişim kanalları alt yapısı Doğuş Grubu bünyesinde oluşturuldu. Amaç, iletişim ve bilginin esas alındığı yeni yüzyıl ekonomisinde, bireye ulaşacak tüm dağıtım kanallarıyla aktif olmak, üretimle tüketiciyi yakınlaştırmaktı.
İxir Uluslararası Elektronik Ticaret Bilgisayar ve Haberleşme A.Ş.’nin kurulması (1999), Doğuş Grubu İletişim ve Yayıncılık A.Ş.’nin kurulması (1999) Sebit Eğitim ve Bilgi Teknolojileri A.Ş.’nin satın alınması (1999), E Haber Ajansı Reklam ve Ticaret A.Ş., CNBC-E (1999) ve NTV Haber Ajansı Rekl. ve Tic. A.Ş’nin (1999) Doğuş Grubuna katılımları ile Şahenk, yaşamı boyunca tüm işlerinde öncelik tanıdığı teknoloji ve iletişimin gücüne olan inancını bir kerre daha kanıtlıyordu.
Topluma yaptığı hizmetleri kurumsallaştırmak ve devamlılığını sağlamak amacıyla 1992 yılında Ayhan Şahenk Vakfını kumuştur. Çalışmalarını eğitim, kültür, sanat, sağlık, çevre ve spor alanlarında sürdüren, bilimsel çalışmalara destek veren, sosyal yardımlarda bulunan vakıf çalışmalarında eğitim ve sağlık konularına ,hedef kitle olarak da geleceğimizin yapı taşları olan çocuklarımıza öncelik vermektedir.
Ayhan Şahenk iş hayatında daima global düşündü, konuları bir bütün olarak ele aldı. Hedefi daima, üretken projeleri ve sistemleri hayata geçirerek uzun vadeli imkanlar yaratmaktı.Geçici hiçbir işle uğraşmadı, herzaman şirketlerini kâr hedefinin ötesine taşıyıp kurumlaştırmak amacına yöneldi. Her işte , "zamanı ve rekabet koşullarını iyi değerlendirerek, teknolojiyi geliştirmek" düşüncesindeydi.
Başarıyı; insan, finans, teknoloji, ve organizasyon sağlar. Başarıyı; uzman kuruluşlarla, danışmanlık ve denetim şirketleriyle işbirliği, meslek içi eğitim destekler. İş yaşamında yaratıcılık, sorunlara çözüm üretmektir. Büyük boyutlu yükümlülükler, büyük sorunlar ve zorlukları beraberinde getirir. Sorunlar ve zorluklar gerçekte yaratıcılığın, başarı tutkusunun itici güçleridir. Her başarının arkasındaki güç insan faktörüdür. Bir kuruluşun en büyük sermayesi de çalışanları ve sistemidir. Ve bu bağlamda "bugün dünyada en zor bulunan ve en pahallı olan değerler; para, zaman ve iyi yetişmiş insandır."