Barış Manço
2 Ocak 1943’de İstanbul’da doğdu. Türk besteci, şarkı sözü yazarı, gezgin ve TV programı yapımcısıdır. Türkiye’de rock müziğin öncülerinden, Anadolu Rock türünün kurucu üyelerindendir. Müziğe başlangıcı Galatasaray lisesinde olmuştur. Eğitimini Belçika Kraliyet Akademisi’nde almıştır. Bestelediği 200’ün üzerindeki şarkısı, kendisine 12 altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandırdı. Bu şarkıların bir bölümü daha sonra Arapça, Bulgarca, Flemenkçe, Fransızca, İbranice, İngilizce, Japonca, Kürtçe ve Yunanca olarak yorumlandı ve Barış Manço, kimi şarkılarını günlük hayatından aldı. “Domates, Biber, Patlıcan”, buna bir örnektir.
Hakkı Manço ve sanatkar Rikkat Uyanık çiftinin ikinci çocuğu olan [Barış Manço] 2 Ocak 1943’te dünyaya gelir. Aile kökenleri Konya’dan Selanik’e göç etmiş, Birinci Dünya Savaşı ile İstanbul’a göç etmişti. Ailesinin ayrılığından sonra Barış Manço babası ile Kadıköy’de yaşamıştır. Barış Manço lise yıllarında babasını kaybetmiştir. Barış Manço rock müziğe heveslenir.
1958’de ilk grubu Kafadarlar grubunu kurar. Ortaokul yıllarında kurulan bu grubun kadrosu kontrabas ve akordiyonda Benar Akbaş gitarda Ender Enön, armonikada Savaş Özgenç vokalde Oğuz Ardeniz ve saksafonda Asaf Savaş Akat yer almaktaydı. Twist hitlerini Elvis Presley parçalarını çalan bu gruptan sonra Barış Manço Harmoniler grubunu kurar. Grubun kadrosu şöyleydi: piyanoda Yavuz Beşorak, elektro gitarlarda Rıza Omayer ve Emre Gönenç, bateride Fikret Zolan, tenor saksofonda Oğuz Kayıhan. Bu kadroyla grup rock’n’roll coverları yaparken, Barış Manço’da ilk bestesi "Dream Girl"ü bu dönemlerde yapmış ve Ankara’da küçük bir müzik ödülünün de sahibi olmuştur. 1962’de gitarda Mehmet Şahinbaş ve Şanal Pınar, davulda Batur Pere, piyano ve bas Osman Önder, saksofonda da Asaf Savaş Akat yer almaktaydı. Bu kadro ile 3 tane 45’lik çıkaran Manço, Türkiye’den ayrılıp Belçika’da öğrenim hayatını sürdürmek isteyince Harmoniler dağılır. Bu kadronun kaydettiği iki türkü "Urfa’nın Etrafı Dumanlı Dağlar" ve "Kızılcıklar Oldu Mu?" yıllar sonra yayınlanır.
Barış Manço önce Fransa’ya, orada okula gidemeyince Belçika’daki abisi Savaş Manço’nun yanına eğitim almak için gider. Belçika Kraliyet Akademisi’nde eğitim görürken bir yandan da işlerde çalışır Barış Manço. 1964’te müzik hayatına devam etmek isteyen Barış Manço Rigolo plak şirketiyle anlaşarak Jacques Danjean Orkestrası ile beraber çalışmaya başlar. Twist’ten rock’n’roll’a dönen Barış Manço’nun kayıt şartları da iyileşmiştir. 4 şarkılık Fransızca bir EP çıkarır. Bu EP Türkiye’ye geldiğinde radyocular Manço’yu Fransız bir sanatçı olarak düşünüp sunarlar. Manço bu dönemler ilk LP’sini çıkarmak istese de başaramaz. Barış Manço 1965’te Liege’de "Golden Rollers" adlı bir grupla konser verir. Aynı yıl Barış Manço "Olympia"da konser verme başarısını gösterir. Bu konserde "Babysitter" ve "Jenny Jenny" şarkılarını söyler. 1966’da ise bir festivalde "The Folk 4" grubu ile Türk müziğinden örnekler sergileyerek dikkat çeker. Ancak Fransız bir müzisyenin Barış Manço’nun aksanını beğenmediği için onun plağının çalınmasını yasaklaması Barış Manço’yu derinden etkiler ve Avrupa kariyerini sona erdiren nedenlerden biri olur. Aynı yıl "L’Alba" adlı bir grup Barış Manço ve Andre Soulac tarafından yazılan ilk parçayı seslendirir.
Bu konserler döneminde Manço bir vahşi kedi adı olan "Les Mistigris" adlı Belçikalı grupla tanışır ve onlarla çalmaya başlar. Grubun söz yazarı Andre Soulac ile MANLAC adlı bir prodüksiyon şirketi de kurulur. Davulda Francis Lonneux, gitarda Christian Lacombes, basta Paul Vanderbossche’dan oluşan grupla Sahibinin Sesi şirketiyle anlaşan Barış Manço, iki 45lik çıkarır. Birinde kendi besteleri, ötekisinde ise iki türkü yorumu bulunur. 1967’de Hollanda’da geçirdiği bir kaza yüzünden dudağında bir yarık olur ve bıyık bırakmaya başlar. Grupla yurtdışı konserleri veren Barış Manço, Türkiye’ye bu grupla döner ve bir EP yayınlar. Ancak vize problemleri, yasal sorunlar ile uğraştıkları için yolları ayrılır.
Barış Manço Les Mistigris ile ayrıldıktan sonra "Kaygısızlar" grubu ile çalışmaya başlar. Genç gitaristler Mazhar Alanson, Fuat Güner, baterist Ali Serdar ve bas gitarist Mithat Danışan’dan oluşan grup daha önceden kendi konserlerini veren genç bir gruptur. Barış Manço en büyük hitlerinden biri olan "Kol Düğmeleri"ni bu grupla da kaydeder. Barış Manço’nun eğitiminin sürmesinden dolayı aralıklarla plak çıkaran grup hem Anadolu temalarına, hem de doğu motiflerine yakınlığı ile bilinen yavaş yavaş yükselmekte olan psychedelic müzik akımına bulaşır. Grup bir yandan "Bebek", "Kağızman" gibi türküleri yorumlarken "Trip (To a Fair)", "Runaway", "Flower of Love" gibi Avrupalı meslektaşlarıyla yarışacak bestelerini yapıyorlardı. Bu 45liklerden "Ağlama Değmez Hayat" altın plağa uzanmıştı. Fransa’da "Fairground" ve "Susanna" parçalarını iyi imkanlarla kaydeden Barış Manço, Kaygısızlar’ın yurtdışı planlarından uzak durması yüzünden yollarını ayırırlar.
Barış Manço bu gruptan sonra yurtdışı planları için "Ve" grubunu kurar. Bu grup Yardbirds ile de çalışmış İngiliz Jonathan Glemser, Tunuslu baterist Mounir Ghattas, Kafkas basgitarist Onkhan Tunca’dan oluşuyordu. Bu grupla Türkiye turnelerine çıkan Barış Manço, Türk olduğunu da halka zor kanıtlıyordu. 1969’da Barış Manço Magali Michel ile "Toi" şarkısında düet yapar. Yurt dışında da "Etc" tanıtılan "Ve" grubuyla iki 45lik yayınlar Manço. 1970’de Cüneyd Orhon’un kemençesi ile yayınlanan Dağlar Dağlar büyük bir başarı kazanır. Plak beş ayda 700.000 adet satışa ulaşır, altın plak alır ve Manço’yu Erkin Koray, Cem Karaca gibi rock sanatçılarının yanına taşır. Bu sene altı yıldır beraber olduğu Maria Claude ile evlenen Barış Manço birkaç ay sonra da evliliğini sonlandırır.
Bu başarı ile Türk müziği piyasasına giren Barış Manço, Türkiye’de ender görülen bir işe imza atıp zaten ünlü olan Moğollar ile güçlerini birleştirme kararı alır çünkü iki grubunda hedefi Türk müziği ile Avrupa’da ün kazanmaktır. "Mançomongol" olarak da tanına bu grup maalesef sadece 3 şarkıya ve bir 45liğe imza atar. 1971’de grup hem Barış Manço hem Moğollar şarkılarına sahip ilk konserini verir. 1971’de kabakulak olan Barış Manço’nın hastalığının da etkisiyle Fransa’da çalışan bu grup orada da ayrılır. Moğollar klavyecisi Murat Ses daha sonra Kurtalan Ekspreste de yer alacaktır. Bu arada Barış Manço’nun Fikret Kızılok’lu Kaygısızlar’la kaydettiği "Ay Osman" ve Moğollar’la kaydettiği "Binboğanın Kızı" izinsiz olarak yayınlanır.
1971 ve 1972 Barış Manço’nun bir çok sanatçı ile çalışarak Kurtalan Ekspres’i kurma çalışmalarıyla geçer. İlk plağı "Ölüm Allah’ın Emri"ni yayınladıktan sonra Barış Manço askere gider. Askerliğini Polatlı’da asteğmen olarak 1971 - 1973 yılları arasında yaptı. 1973’de Kurtalan Ekspres’ini kurdu. İlk klibini yine aynı yıl “Hey Koca Topçu”ya çekti. Bu dönemdeki "Kalk Gidelim Küheylan", "Hey Koca Topçu", "Vur Ha Vur" gibi Anadolu gelenekleri kokulu şarkılar şarkıcının sonraki yıllar boyunca ülkücü olarak eleştirilmesine sebep olacaktı.
1975’te ilk LP 2023 yayınlanacaktı. Bu albüm Manço’nun daha önceki psyhedelic rock ya da yakın dönemdeki Anadolu kökenli şarkılarından çok farklı olarak elektronik ve progressive rock denecek bir sound’a sahip "Baykoca Destanı" ve "2023" gibi epik eserlere sahip sıradışı bir albüm olarak diskografide yer alacaktı. Bu dönemde Barış Manço ilk ve tek filmi Baba Bizi Eversene’de oynar. Barış Manço son yurtdışı denemesini 1976’da çıkardığı Baris Mancho albümüyle yapar. Belçika’da George Hayes orkestrasıyla kaydedilen, dünya çapında bir firma olan C.B.S’den çıkan bu albüm, Avrupa’nın bir çok yerinde satışa sunulur. Doğu ülkelerinde liste başı olsa bile promosyon sırasında Barış Manço’nun geçirdiği hastalıklar ve telaffuz problemlerinden dolayı beklediği başarıyı yakalayamaz. Hastalıkla uğraştığı bu dönemde Barış Manço, 1975’te tanıştığı Lale Çağlar ile evlenir.
1979’da Yeni Bir Gün uzun çalarıyla müziğe geri dönen Barış Manço bu albümle progresif rock’ın Türkiye’deki en iyi örneklerinden birini verir. Bu albümle "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa", "Aynalı Kemer İnce Bele" gibi büyük hitler ortaya çıkar. Bu albümle beraber Barış Manço’nun yurtdışı macerasının artık sona erdiğini ve Türk müziğini rock ve caz formatlarında karıştırıp, epik şarkılar yaratacağını söyleyebiliriz.
1980’de Almanya’da Disko Manço albümü ile Türk müziğindeki ilk remix örneklerini gösteren Barış Manço aynı yıl Altın Orfe’de “Nick The Chopper” ve “Ben Bir Şarkıyım” adlı Bulgar şarkısıyla da altın madalyalar aldı. 1981’de çıkardığı Sözüm Meclisten Dışarı adlı albümündeki Dönence isimli şarkısı, en başarılı Türk Psychedelic rock olarak kabul görür. 2025’teki elektronik denemelerinin yanında "Gülpembe" gibi hit şarkılara da imza attı. Bu dönemde Yurtdışında birçok TV programına konuk olarak katıldı, birçok ülkede konserler verdi. Bu dönem "1002. Gece Masalları" adlı projesine başlayan Manço bunun sonunu getiremez. 1983 yılında Eurovision Şarkı Yarışması’na “Kazma” adlı şarkısıyla katılır. Ancak kendi isteğiyle bu parçayı ön elemeden çeker.
Gitarın yer almadığı 1986 tarihli 24 Ayar albümüyle Barış Manço artık albümlerinde Kurtalan Ekspres adını kullanmadan solo olarak albümleri yayınlamaya başlar. Bu albümdeki "Bugün Bayram" şarkısı, Barış Manço’nun çocuklara yönelik besteler yapmaya başladığının bir örneği olur. Garo Mafyan etkili, bilgisayar yapımı melodilerin başı çektiği bu dönemde Barış Manço, 1980’lerin darbe sonrası apolitik düzeninde önemli bir yer tutar. "Domates Biber Patlıcan", "Kara Sevda", "Unutamadım", "Can Bedenden Çıkmayınca", "Nane Limon Kabuğu" gibi bir çok şarkı bu dönemde ortaya çıkar.
1988’de Barış Manço’yu başta çocukların olmak üzere herkesin sevgilisi yapacak "7’den 77’ye" programı başlar. TRT’de yayınlanan bu programda TV ekibi 150’den fazla ülkeye gidip, oraları seyircilere tanıtır. "Adam Olacak Çocuk" ile de çocuklara öğütler vermeyi, onlara yeteneklerini sergileme fırsatı verip dönemin en başarılı televizyon yüzü olur. 1990’da Japonya’da ilk konserini verir. 1991’de "Devlet Sanatçısı" ünvanını alır. 1991’de Japonya turnesine başlar. O dönemde patlayan pop müzik furyasından nasibini alan Manço 1992’de Mega Manço albümünü çıkarır. Ayı, Süleyman gibi parçalarıyla dikkat çekse de kendisi de albümü çok başarılı bulmaz. 1994’te Doğru Yol Partisinden Kadıköy Belediye Başkan adayı olur ancak seçilemez. Manço 1995’te Japonya’da çok başarılı bir turne çıkarır. 1995’te Kurtalan Ekspres’in tekrar yardım ettiği Müsaadenizle Çocuklar çıkar. Pop yıldızlarını yanına alarak onları eleştiren "Müsaadenizle Çocuklar" şarkısıyla dikkat çeken albüm Manço’nun tekrardan grup müziğine göz kırptığının ispatıdır. Zira 1996’da konser albümü Live in Japan de Barış Manço ve Kurtalan Ekspres’in başarılı performansının bir kanıtıdır.
Bu dönemden sonra müziğin kalitesinin nispeten azaldığı, özel televizyonların arttığı, reyting kavramının ortaya çıktığı bu günlerde Barış Manço kendini hem televizyon hem müzik ekranından çeker. 90’ların sonlarına doğru "Kaplumbağanın Öyküsü" projesini yaratmak ister ve demolar da kaydeder ancak plak şirketinin isteğiyle Mançoloji adlı bir toplama albüm yapma kararı alır. Hayranlardan gelen istekler üzerine seçilen şarkılar Kurtalan Ekspres’te de çalan Eser Taşkıran düzenlemeleriyle kaydedilir.
31 Ocak 1999 akşamı saat 23:30 civarında telefonda konuşurken kalp krizi geçirip hemen hastaneye kaldırılsa da saat 01:30 sularında hayata gözlerini yummuştur. 1983’te de daha önce kalp spazmı geçirmişti. 3 Şubat 1999’da Kanlıca’da toprağa verildi. Tabutunun üstüne "Gesi Bağları" yorumundan ötürü Gesi’den gelen toprak kondu.
Barış Manço ölmeden önce müzik hayatının 40 yılını anlatan 40. yıl şarkısını bestelemişti. Ancak sözlerini yazamadan hayatını kaybetmişti. Bu şarkının da bulunduğu Mançoloji ölümünden sonra çıkıp milyonlar sattı. Daha sonra Yüreğimde Barış Şarkıları adında bir anma albümü de yayınlandı. Ölümünden sonra kurulan Barış Manço Rock Derneği halen Barış Manço izinde ilerleyen Dünya’nın ilk ve tek resmi Barış Manço vede Rock müzik Derneği olma özelliği taşımaktadır.Tüm Barış Manço sevenleri bir arada buluşturan dernek Barış Manço felsefesinin gelecek nesillere aktarılması için çalışmaktadır.
1988 yılının Ekim ayında TRT 1’de çocuk ve aileye yönelik bir eğitim kültür ve eğlence programı olarak başlayan “7’den 77’ye”, 1998 Haziran ayında 378. kez ekrana gelerek Türk televizyonculuğunda ulaşılması zor bir rekoru kırdı. “Ekvatordan Kutuplara” isimli programında ekibiyle birlikte beş kıtada 100’den fazla değişik yöreye giderek 600.000 km.’ye yakın yol kat etti. Ayrıca “4 × 21 Doludizgin” adında bir talk-show programının yapımcılığını yaptı.
2 Ocak 1975 tarihi Baba Bizi Eversene sanatçının tek bir sinema filmi yapıtıdır.
Müzik ve televizyon hayatında sayısız ödül aldı. Bunlardan bazıları şunlardır:
* 1991’de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanı
* Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Onursal Doktora unvanı
* Uluslararası Teknoloji Ödülü
* Belçika Krallığı Leopold II Şövalyesi Nişanı
* Fransız Kültür Bakanlığı Edebiyat ve Sanat Şövalyesi Nişanı
* Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen Türkmen Vatandaşlığı ödülleri
* 200’ün üzerinde şarkısı olduğu için 12 altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandı.