Binnur Kaya

19 Nisan 1972 tarihinde, Ankara’da doğdu. Çocukluk yıllarında; hasır sepet taşıdıkları, ekmek ve süt dağıttıkları, apartmanı Arap sabunuyla sildikleri, bahçe işleriyle uğraştıkları ve herkesle iyi ilişkiler yürüttükleri için apartman görevlisi olmak istiyordu. Kuzuları ve koyunları çok sevdiği için çoban, müziği çok sevdiği için de bir dönem operacı olmak istedi.

Taklitler yaparak güldürdüğü komşuları Gülay Hanım’ın, “Binnur sen tiyatrocu olsana.” demesi üzerine Metropol Sineması’nın açtığı amatör tiyatro sınavlarına girdi. Doğaçlama bir oyun oynadı ve kabul edildi. Böylece oyunculuğa başladı.

1995 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümünden mezun oldu. Ankara Sahnesi’nde, Karatahta Çocuk Tiyatrosu’nda ve Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nda çalıştı. 

1988 yılında çekilmeye başlanan “Kaynanalar” dizisiyle televizyon oyunculuğuna, 1998 yapımı “Kaçaklık Diploması” filmiyle de sinema oyunculuğuna başladı. “Avrupa Yakası” dizisinde aynı anda canlandırdığı “Şahika Koçarslanlı” ve “Dilber Hala” karakterleriyle ününü artırdı.

“Vavien” filmindeki rolüyle, üçü de 2010 yılında düzenlenen 42. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri’nde, 15. Sadri Alışık Ödülleri’nde ve 3. Yeşilçam Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu seçildi. 2014 yılında düzenlenen 41. Magnum Altın Kelebek Ödülleri’nde ise “Aramızda Kalsın” dizisindeki rolüyle En İyi Kadın Komedi Oyuncusu Ödülü’nü aldı.

40’tan fazla yapımda rol aldı. Bazıları şunlardır:

Bir Demet Tiyatro (televizyon dizisi, 1995)

Baba Evi (televizyon dizisi, 1997)

5 Maymun Çetesi (televizyon dizisi, 1999)

Çarli (televizyon dizisi, 1999)

Abuzer Kadayıf (2000)

Yedi Numara (televizyon dizisi, 2001)

Yeni Hayat (televizyon dizisi, 2001)

İnşaat (2003)

Avrupa Yakası (televizyon dizisi, 2008-2009)

Yabancı Damat (televizyon dizisi, 2004)

Babam ve Oğlum (2005)

Vavien (2009)

Türk Malı (televizyon dizisi, 2010)

Sen Kiminle Dans Ediyorsun? (2017)

 

Binnur Kaya: “Bütün iyi sıfatların zıttı da var içimizde: siyahla beyaz, geceyle gündüz, kötüyle iyi… Kötülük yapmamamız, içimizde kötülük barındırmadığımız anlamına gelmiyor.”

“Karşı apartmanda oturan Gülay teyze diye bir komşumuz vardı. Gülay teyze bir gün, ‘Binnur sen tiyatrocu olsana.’ demişti bana. Çünkü hep taklitler yapıyordum, onları güldürüyordum. Ankara’da Metropol Sineması’nın açtığı amatör tiyatro sınavlarına girdim. Ne Shakespeare biliyorum ne başka bir şey… Öyle doğaçlama bir şeyler yaptım ve kabul edildim. Öyle başladım oyunculuğa. Sahnede olmayı çok sevdim.”