Cemal Tollu
19 Nisan 1899 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası mühendis Sait Bey, annesi Hayriye Hanım’dır. Çocukluk yıllarının babasının işi nedeniyle Şam ve Diyarbakır’da geçirdi. Hicaz Demir yollarında çırak olarak çalıştı. İlk resim derslerini bu yıllarda emekli bir kolağasından aldı. 1919’da İstanbul’a döndü.
İstanbul’a dönüşünde Sanayi-i Nefise Mektebine kaydoldu. İstanbul’un düşman işgaline uğraması üzerine okuluna ara vermek zorunda kalarak Ankara'da Zabit Namzetleri Talimgâhına katıldı. Burada aldığı askerî eğitimden sonra 1921’de süvari teğmen rütbesiyle Konya'daki süvari alayına gönderildi. 1923 yılında ordudan terhis oldu ve 1923-1925 arasında Edirne’de vagon tamircisi olarak çalıştı.
Türk Kurtuluş Savaşı’nın sonuçlanmasının ardından 1926'da İstanbul'a döndü ve eğitimine kaldığı yerden devam etti. Ortaokul resim öğretmeni olarak eğitimini tamamladı. 1929’a kadar Elazığ ve Erzincan'da öğretmenlik yaptıktan sonra sanatını geliştirmek için ailesinin desteğiyle Münih ve Paris'e gitti. 1931-1932 arasında bir yılını geçirdiği Avrupa’da Andre Lhote, Hans Hoffmann, Fernand Leger ve Marcel Gromaire gibi ünlü sanatçıların yanında çalıştı. Paris’te iken Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliğinin dördüncü sergisine, bir kadın portresiyle katıldı. Paris dönüşünde Erzincan Askerî Ortaokuluna öğretmen olarak atandı. Bu görevi 1935’e kadar sürdürdü. Türkiye'ye döndükten sonra ilk sergisini 1932’de Elazığ'da açtı.
1933'te D Grubu kurucuları arasında bulundu. Grup, ilk sergisini Tollu’nun akrabası olan Beyoğlu Kaymakamı’nın ayarladığı mekânda, Narmanlı Han’daki Mimoza Şapka Mağazası’nda açtı. Grubun bütün yurt içi ve yurt dışı sergilerine katıldı. 1935’te Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde yöneticilik yaptı. Bu dönemde Hitit kabartmalarının kunt formlarından etkilendi.
1937 yılında Güzel Sanatlar Akademisine Leopold Levy'nin asistanı olarak atandı ve İstanbul'a gitti. Akademide mitoloji öğretmenliği ve resim bölümü şefi olarak çalıştı. Akademide öğrenci iken kendisine Ahmet Haşim tarafından aşılanan mitoloji ilgisi, onu 1957'de "Mitoloji" adlı bir kitap yayınlamaya kadar götürdü.
1938'den itibaren CHP tarafından düzenlenen “Yurt Gezileri” kapsamında, Antalya ve Burdur yörelerinde çalışmasının etkisiyle manzara resimlerine yöneldi. 1939 yılında ikinci kez Paris’e gitti ve Paris görünümleri çizdi. O yıllarda düzenlenmeye başlanan Devlet Resim Heykel Sergilerine de katıldı. II. Devlet Resim Heykel Sergisi’nde “Kompozisyon” adlı çalışmasıyla ikincilik ödülü, 21. Devlet Resim Heykel Sergisi’nde ise “Hasat” adlı yapıtıyla resim birincilik ödülünü aldı. 1954 yılında Yapı Kredi Bankası’nın 10. Kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlediği “İstihsal” konulu resim yarışmasında altıncılık ödülü aldı. 1937’de göreve başladığı akademide 1964’e kadar hocalık ve bölüm başkanlığı yaptı. 1964 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisinden emekli oldu. Ressamlığının yanı sıra heykel sanatçısıydı, bu alanda birkaç büst dışında eser vermedi.
Yayınladığı yazılarıyla sanat yazarlığı da yaptı. Yunan Mitolojisi (ders kitabı) ve Şeker Ahmet Paşa (monografi) kitaplarının yanında, Yeni Sabah gazetesi başta olmak üzere farklı yayın organlarında sanat üzerine görüşlerini yazdı.
26 Temmuz 1968 tarihinde, İstanbul’da vefat etti.