Ekrem Bora

7 Mart 1934 tarihinde doğdu. Asıl adı Ekrem Şerif Uçak’tır. Henüz 40 günlük iken Türkiye’nin ilk uçak asker pilotlarından Ön Yüzbaşı Mazhar Uçak’ı bir eğitim uçusunda kaybetti.

İlkokuldan sonra Sultanahmet Devlet Basımevi Kursu’nu bitirdi. Mürettip ve mücellit diploması aldı. 1953 yılında “Yıldız” dergisinin açtığı sinema artist yarışmasına katılıp birinci oldu ancak bir film çekimine katılamadan askere gitti. Döndüğünde, Sezai Solelli’nin kendisini yapımcılara önermesiyle ilk filmi olan “Alın Yazısı”nda (1956) rol aldı.

1966 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Sürtük” filmiyle En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü; 1991 Yılı 28. Antalya Film Şenliği’nde, “Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu” filmiyle En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü aldı.

Türk sinemasının 1970’li yıllarda yaşadığı çalkantılı dönemde daha az filmde göründü ve bestekâr Fecri Ebcioğlu’ndan dersler alarak bir süre gazinoda sahne aldı.

1 Nisan 2012 tarihinde vefat etti. 

150’ye yakın filmde rol aldı. Bazıları şunlardır:

Üç Kızın Hikâyesi (1959)

Yeşil Köşkün Lambası (1960)

Cehennemde Buluşalım (1961)

Beş Kardeştiler (1962)

Zoraki Milyoner (1963)

Gözleri Ömre Bedel (1964)

Beleş Osman (1965)

Bozuk Düzen (1965)

Ayşecik Canım Annem (1967)

Çıldırtan Dudaklar (1967)

Marziye (televizyon dizisi, 1998)

Gümüş (televizyon dizisi, 2005)

Makber (televizyon dizisi, 2010)

 

Ekrem Bora: “Ben 40 günlükken babam Eskişehir’de şehit düşmüş, Ön Yüzbaşı Mazhar Bey. Babam ilk uçan pilotmuş. Babam uçtuğu zaman Zeki Paşa diye bir paşa varmış: ‘Mazhar sen ilk uçan pilotsun; Yazıcıoğlu soyadını bırak, Uçak koy soyadını.’ demiş. Soyadımız öyle kalmış.”

...

“Ben hep gençlere söylüyorum: İşini seveceksin, işine âşık olacaksın, saygı duyacaksın. Sinemanın bir terbiyesi vardır. Sabah erken de olsa, kaçta çağırıyorlarsa, yarım saat erken gideceksin ya da buna benzer birtakım sistemler. Biz bunu gördük, buna alıştık. Sinemanın terbiyesidir bu benim için.”

 

İzzet Günay: “Ekrem Bora, sevgi dolu biriydi. O kadar güzel bir yüreği vardı ki kelimelerle anlatmanın imkânı yok. ‘Sevgi insanı’ydı diyebilirim onun için. Onun iyi kalbi ve iyi aktörlüğü asla unutulmayacak.”

 

Hülya Koçyiğit’in gözünden Ekrem Bora: “Yeryüzünde nice büyük aktörler vardır ki Allah onları sanki sinema için yaratmış diye düşünürsünüz. Yüzlerinin her kıvrımı bin bir ifade yüklü, karizmatik, büyülü… Hep görmek, hep onlarla beraber olmak, onları seyretmek istersiniz. Öyle bir duygu yaratırlar ki seyircide... Canlandırdıkları karakteri gerçek kılarlar. Onların yerine başkasını koyamazsınız; öylesine inandırıcı, öylesine hakikidirler, hiçbir metoda, hiçbir ekole ihtiyaçları yoktur. Çünkü onlar doğuştan şanslı, yetenekli insanlardır. İşte alnında star ışığıyla doğan Ekrem Bora da bu özellikleriyle Türk sinemasının en güçlü aktörleri arasında yerini almış, unutulmaz filmlere imza atmıştır. Uzun yıllar sinemada kazandığı tecrübe, oyunculuğuna, kariyerine, toplumdaki duruşuna hep olumlu katkıda bulunmuştur. Birçok filmde rol arkadaşım oldu. İstikrarlı aile yaşamıyla, dostum, ağabeyim olarak Ekrem benim için her zaman çok özel oldu.”