Ercan Yazgan

Ercan Yazgan

4 Nisan 1946 tarihinde, Sinop’ta doğdu. Tam adı Necip Ercan Yazgan’dır. Oyuncu Buket Dereoğlu’nun üvey babasıdır. 

Sinemaya 1963 yapımı “Susuz Yaz” filmiyle başladı. 1980’lerin başında kurulan Tuncay Özinel Tiyatrosu’nda çalıştı. Tuncay Özinel Tiyatrosu’nda Ayşen Gruda, Halit Akçatepe ve Tomris Kiper gibi önemli isimlerle aynı sahneyi paylaştı. 

1989 ila 2002 yılları arasında çekilen “Bizimkiler” dizisindeki “Kapıcı Cafer” ve 1994 yapımı “Kaygısızlar” dizisindeki “Memnun Kaygısız” tiplemeleriyle başarılı bir karakter oyunculuğu sergiledi. 

Kapıcı Cafer karakteri ile kendilerini rencide ettiği gerekçesiyle meslek gruplarının tepkisini çekti. Senarist Umur Bugay ise buna: “Tüm kapıcılar ya da muhasebeciler Cafer ya da Ergun değil.” diyerek cevap verdi.

1990 yapımı “Bir Milyara Bir Çocuk” filminin yapımcılığını üstlendi. 1999’da düzenlenen 36. Altın Portakal Film Festivali’nde, “Duruşma” filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı. 

8 Mart 2018 tarihinde, İstanbul’da vefat etti. 

50’nin üzerinde film ve dizide rol aldı. Bazıları şunlardır:

Hüdaverdi-Pırtık (1971)

Dokunmayın Şabanıma (1979)

Perihan Abla (televizyon dizisi, 1986)

Bizimkiler (televizyon dizisi, 1989-2002)

Kaygısızlar (televizyon dizisi, 1994)

Oğlum Adam Olacak (1995)

Balalayka (2000)

Aşk Meydan Savaşı (2002)

Sır Kapısı (televizyon dizisi, 2002)

Hayat Bilgisi (televizyon dizisi, 2003)

Büyük Buluşma (televizyon dizisi, 2004)

Adanalı (televizyon dizisi, 2008)

Hanımın Çiftliği (televizyon dizisi, 2009)

 

Buket Dereoğlu’nun gözünden Ercan Yazgan: “Babamdan çok şey öğrendim. Herkesle konuşur, fotoğraf çektirirdi. Ne kadar yorgun olursa olsun belli etmezdi. Sakin ve kendine dönük bir insandı. İstekleri ve arzularını dışa vuran, paragöz bir adam değildi. Hiçbirimiz de öyle olamadık. Bu dünyada böyle biri olmamak iyi bir şey mi, bilemiyorum. Ama bizi hep adaletli insan olmayı öğretti. ‘Her şeyi kendin için yapılmalı, başkaları için değil.’ derdi.”

 

Ercan Yazgan’dan “Kapıcı Cafer”e dair: “Kapıcı Cafer, İstanbul şartlarında yaşam mücadelesi veren birisi. Bu kapıcıların getirdiği bir hafif yumuşaklık var tabii. Fakat kapıcılar pek memnun değiller benden. ‘Kapıcıyı çok ezdiriyorsunuz.’ diyorlar. Beni kapıcılar sendikasına davet ettiler, fahri üyelik bile verdiler. Tabii kapıcıların zor şartlarda yaşadıkları gibi konuları konuştuk.”