Fuat Sezgin
24 Ekim 1924’te Bitlis’te doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Enstitüsünde İslami Bilimler ve Oryantalistik alanında öncü bir yere sahip olan Alman oryantalist Hellmut Ritter'in yanında öğrenim gördü. Ritter'in, modern bilimin oluşumunda özellikle 9. ve 13. yüzyıllar arasındaki Endülüs ve Abbasi devletlerindeki bilim adamlarının da önemli katkıları olduğunu vurgulaması üzerine bu alana yöneldi.
1950'de Arap Dili ve Edebiyatı Bölümünde Buhari’nin Kaynakları adlı doktora tezini tamamladı. Bu teziyle o, hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari'nin bir araya getirdiği hadislerde biline geldiğinin aksine sözlü kaynaklara değil, İslam’ın erken dönemine, hatta 7. yüzyıla kadar geri giden yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı. Bu tez Avrupa merkezli oryantalist çevrelerde hâlâ tartışılmaktadır. 1954 yılında İslam Araştırmaları Enstitüsünde doçent oldu. Burada Zeki Velidi Togan ile çalıştı.
27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi sırasında üniversiteden uzaklaştırılan ve 147’likler diye bilinen akademisyenler arasındaydı. Bir valizle gitmek zorunda kaldığı yurt dışında, aynı alanda çalışan oryantalistlerin kıskançlıkları ile karşı karşıya kaldığını yine de yaşadığı zorluklar karşısında asla pes etmediğini ifade etti. Ayrıca bu dönemde yaşadığı zorluklarla nasıl mücadele ettiğini şu sözlerle açıkladı: "Ben şuna inanmıştım artık. Tüm musibetler karşısında sadece Allah'a inanacaksın, başka hiçbir şeye değil."
1961 yılında Almanya’ya gitti, Frankfurt'taki Johann Wolfgang Goethe Üniversitesinde önce misafir doçent olarak dersler verdi. 1965 yılında profesör oldu. Oradaki bilimsel çalışmalarının ağırlık noktası Arap-İslam kültür çevresinde tabii bilimler tarihi alanı oldu ve bu alanda 1965 yılında habilitasyon çalışmasını yaptı. Henüz İstanbul’da iken başladığı 7. ve 14. yüzyıldan itibaren gelişen Arap-İslam edebiyatı tarihi çalışmasına (Geschichte des arabischen Schrifttums) Almanya’da da devam ederek, oryantalistik çalışmaları için kaynak eser hâline geldi. Hâlâ aşılamamış 13 ciltlik eserinin ilk cildini 1967, son cildini ise 2000 yılında yayınladı. Geschichte des arabischen Schrifttums, İslam’ın ilk döneminde uğraşıldı, dinî ve tarihî edebiyattan coğrafya ve haritacılığa kadar bütün ana ve yan bilim dallarını konu edinmektedir.
Suudi Arabistan Kral Faysal Vakfı’nın İslami Bilimler Ödülü'nü 1978 yılında ilk alan kişidir. Bu ve başka desteklerle Sezgin, 1982 yılında J. W. Goethe Üniversitesi’ne bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nü ve 1983'te de buranın müzesini kurarak, direktörlüğünü üstlendi. Enstitüye bağlı olarak kurduğu müzede, İslam kültür çevresinde Müslüman bilginler tarafından yapılmış aletlerin ve bilimsel araç ve gereçlerin yazılı kaynaklara dayanarak yaptırdığı numunelerini sergilemektedir. Müzede bulunan objeleri tanıtmak ve İslam kültür çevresindeki bilimsel gelişmeyi göstermek için hazırladığı Wissenschaft und Technik im Islam isimli kataloğu 2003 yılında yayınladı.
Süryanice, İbranice, Latince, Arapça ve Almanca dahil 27 dili çok iyi derecede biliyordu. Arap-İslam Bilimleri Enstitüsü için hazırladığı bilimsel araç ve gereçlerin benzerlerini yaptırarak, 25 Mayıs 2008 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı İstanbul İslam, Bilim ve Teknoloji Müzesi'nin açılmasında öncü rol oynadı. Meslektaşı Dr. Ursula Sezgin ile evli idi. Kızları Hilal Sezgin, Almanya'da yaşayan bir gazeteci ve yazardır.
Hayatının tamamını çalışarak geçiren ender bilim adamlarındandı. Kendisinin çalışma performansı akademisyenler arasında meşhur olup kendisi bu konuda hocası Hellmut Ritter’i örnek aldı. Birçok konferans ve söyleşisinde herkese çok okumayı ve çok çalışmayı tavsiye ederken kendi hayatından da örnekler vererek insanların zamanlarını daha iyi değerlendirmeleri yönünde teşviklerde bulunmakta ve canlı bir örnek teşkil etmektedir. Bir söyleşisinde Sezgin, bu konuda su cümleleri kurmaktadır: “Hocam bir gün bana sordu; ‘Kaç saat çalışıyorsunuz?’ Ben ‘Günde 13-14 saat çalışıyorum.’ dedim. ‘Ne!’ dedi. ‘Bu tempoyla bir bilim adamı olamazsınız. Eğer bilim adamı olmak istiyorsanız bunu çok daha artırmalısınız.’ dedi. O, günde 24 saat çalışırdı. Günler uzun olsaydı, daha çok çalışacaktı. Ben ondan sonra çalışmamı, 17 saate çıkardım. Bu, yasıma girinceye kadar devam etti. 70 yaşımdan sonra, çalışmamı, bir iki saat azalttım. Aşağı yukarı, 13-14 saat çalışmaya gayret ediyordum.”
30 Haziran 2018'de sağlık sorunları nedeniyle İstanbul'da, 93 yaşında vefat etti. Cenazesi Fatih Camisi'nde düzenlen cenaze namazının ardından Gülhane Parkı içerisindeki İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin önünde ayrılan kısma defnedildi.
Ödülleri:
Kral Faysal Ödülü (1978)
Frankfurt am Main Goethe Plaketi (1980)
Almanya 1. Derece Federal Hizmet Madalyası (1982)
Almanya Üstün Hizmet Madalyası (2001)
İran İslami Bilimler Kitap Ödülü (2004)
Hessen Kültür Ödülü (2009)
Kaynak: Tayfur Korkmaz, 20. yy. İslam Bilim Tarihi Çalışmaları George Sarton ve Fuat Sezgin Örneği, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlahiyat Ana Bilim Dalı İslam Felsefesi Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2009.