Gavrilo Princip
Gavrilo Princip (25 Temmuz 1894 - 28 Nisan 1918), 28 Haziran 1914’te Saraybosna kentini ziyarete gelen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ı öldürerek I. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Saraybosnalı Sırp milliyetçisi genç. Gavrilo Princip Sırpça’da Prensip Müjdecisi anlamına gelmektedir. Bu suikast I. Dünya Savaşı’nın asıl nedeni olmamakla birlikte barut fıçısına atılan bir kıvılcım etkisi göstermiştir. Yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında kalan Bosna-Hersek topraklarının yönetimi 1878 Berlin Antlaşması’na göre geçici olmak kaydıyla Avusturya-Macaristan’a bırakılmıştı.
Avusturya-Macaristan 1908 yılında Osmanlı Devleti’nin iç karışıklıklar içerisinde bulunmasından yararlanarak bölgeyi topraklarına kattı. Bosna-Hersek’te Avusturya yönetiminden memnun olmayan ve burasını Sırbistan’ın bir parçası sayan önemli bir Sırp nüfus bulunmaktaydı ve bunları ağabeyleri olan Sırbistan da destekliyordu. Gavrilo Princip’te Avusturyalıları Bosna Hersek’ten çıkarmayı amaçlayan Mlada Bosna (Genç Bosna) adlı bir örgüte mensuptu. Bütün bu gelişmeler neticesinde Avusturya-Macaristan Veliahtı Franz Ferdinand hem Bosnalı Sırplara hem de Sırbistan’a karşı bir gövde gösterisinde bulunmak amacıyla Saraybosna’yı ziyaret etmeye karar verdi. Gavrilo Princip ve içlerinde Muhammed Mehmedbasiç adlı Müslüman bir Boşnak gencinin de bulunduğu 4 kişiden oluşan bir grup Arşidük’e Sarayova ziyareti sırasında suikast gerçekleştirmeye karar verdiler.
Suikasti gerçekleştirecek kişiler yakalandıkları takdirde örgüt ve arkadaşları hakkında bilgi vermemek için yanlarında taşıdıkları siyanürü içerek intihar edeceklerdi. Franz Ferdinand’a karşı ilk suikast girişimi Gavrilo Princip tarafından değil de Nedeljko Çabrinoviç adlı bir arkadaşınca el bombası ile gerçekleştirildi. Arşidük ve eşi arabalarının çok yakınında patlayan el bombasından yara almadan kurtulabildiler ve böylelikle ilk suikast girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Suikast teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlanan ve yakalanacağını anlayan Çabrinoviç telaş ve heyacanla yanında taşıdığı siyanürü içererek kendisini hemen yakınındaki nehre attı, ancak içtiği siyanür bozulmuş ve nehrin yüksekliği 10 cm kadar olduğundan, ölmemiş ve baygın bir halde Avusturya askerleri tarafından yakalandı.
Olay yerinin hemen yakınında bulunan Gavrilo Princip ve arkadaşları telaşa kapıldılar ve bulundukları yerden hızla uzaklaşarak ormana doğru kaçtılar. Bu gelişmeler olurken suikast girişiminden burnu bile kanamadan kurtulabilmeyi başaran Arşidük ve eşi arabalarıyla Saraybosna’da kalacakları yere geldiler.
Arşidük birkaç saat önce suikast girişimine uğramasına ve devlet görevlilerinin tüm uyarılarına rağmen eşiyle birlikte şehir turuna çıkmaya karar verdi. Bu sırada Gavrilo Princip de karnını doyurmak amacıyla ormandan ayrılarak şehir merkezinde bir restoranta geldi. Yemeğini yiyip restoranttan ayrıldığı sırada, yürürken tam karşısına Arşidük ve eşinin bulunduğu araba çıktı, Princip hemen silahına davranarak Arşidük’ü vurdu, Ferdinand’ın vücudundan çıkan kurşun karısına saplandı. Veliaht ve hamile eşi olay yerinde öldüler. Princip suikastin hemen ardından kaçmaya çalışırken çevredekiler tarafından yakalandı. Ferdinand’ın Saraybosna’da bir suikast sonucu öldürülmesi Viyana’da büyük bir şok etkisi yaptı.
Avusturya Polisi’nin olay ile ilgili yaptığı yoğun çalışmalar sonucunda suikastle ilişkisi olduğu belirlenen bir kişi daha yakalandı. Dördüncü kişi olan Mehmedbasic ise kaçmayı başardı. Avusturya olayda Sırbistan’ın parmağının olduğunu düşünüyordu, yakalanan şahıslar ile ilgili yapılan soruşturmalar Avusturya Hükûmeti’nin haklılığını ortaya çıkardı. Suikastte kullanılan silahın Sırbistan tarafından verildiği ortaya çıktı. Mahkemeye çıkarılan üç şahıstan Princip ve bir arkadaşı o zamanki Avusturya-Macaristan İmparatorluk Yasalarına göre 20 yaşından küçük oldukları için idam cezası almaktan kurtuldular, 23 yaşında olan bir arkadaşı ise İdam edildi. Aslında Ferdinand Habsburg Ailesi’nin onaylamadığı bir evlilik yapmış olduğundan hiçbir zaman Avusturya-Macaristan tahtına oturamayacaktı ve olayında bu kadar büyümesine gerek yoktu. Fakat Avusturya Sırbistan’a savaş ilan ederek I. Dünya Savaşı’nı başlattı. Princip’te savaşın son günlerine doğru bugünkü Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’daki ünlü bir hapishane olan Theresienstadt’daki hücresinde tüberküloz(verem) hastalığından yaşamını yitirdi.