İgor Stravinski
İgor Fyodoroviç Stravinski (Rusça: Игорь Фёдорович Стравинский) (d. 17 Haziran 1882 - ö. 6 Nisan 1971), Rus besteci, piyanist ve orkestra şefi. 20. yüzyıl müziğinin en etkili ve önemli bestecilerinden biri olarak kabul edilir.
Konu başlıkları [göster]
Yaşamı [değiştir]
Stravinski, 17 Haziran 1882’de Oraienbaum’da (bugün Lomonosov) Fiodor Ignatjevic isimli bir bas ile St.Petersburg Kraliyet Operası’nda çalışmakta olan bir şarkıcının dört oğlundan üçüncüsü olarak olarak dünyaya geldi. Müziğe yeteneği erken yaşlarda ortaya çıktı ancak ailesinin isteğiyle müzik eğitimi değil, St.Petersburg Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı; dönemin önde gelen Rus bestecisi Nikolai Rimsky-Korsakov’un oğluyla birlikte okudu. 1902’da babasını kaybeden Stravinsky, müziğe yöneldi ve konservatura gitmek yerine ikinci bir baba olarak kabul ettiği Nikolai Rimsky-Korsakovdan ders almayı tercih etti. 1903’te başlayan özel dersleri 3 yıl sürdürdü; ilk bestelerinin hocasının desteğiyle yarattı. 1906’da üniversiteden mezun oldu; 1906’da kuzeniyle evlendi ve ardı ardına iki çocukları oldu. Paris’teki Rus Balesi için aldığı siparişler nedeniyle 1910-1914 arası Rusya’da fazla bulunamadı; I. Dünya Savaşı yıllarında İsviçre’ye yerleşti, iki çocuğu daha dünyaya geldi.
Stravinski savaştan sonra ailesiyle birlikte Fransa’ya yerleşti ve yirmi yıl değişik kentlerde yaşadı. Rusya’daki mülklerini yitirdiği için ek gelir sağlamak amacıyla besteciliğin yanı sıra piyanistlik ve orkestra şefliği yapmaya başladı. Avrupa’da, Kuzey ve Güney Amerika’da turnelere çıktı.
1938’de büyük kızını, 1939’da karısını ve annesini kaybeden Stravinsky, II. Dünya Savaşı başlayınca Harvard Üniversitesi’nden gelen çağrıyı kabul ederek konferanslar vermek üzere ABD’ye gitti. 1940’ta uzun zamandır tanıştığı oyuncu Vera de Bosset ile ikinci evliliğini yaptı. Hollywood’da bir ev satın alarak uzun yıllar orada yaşadı. The Rake’s Progress adlı eserini yazarken asistan olarak Hollywooddaki evine çağırdığı genç ABDli müzikçi Robert Craftın serial müziğe yakınlığı neo-klasik tarzı aşmasına yardımcı oldu ve seri müzik teknikleriyle eserler yaratmaya yöneltti. 1946’da ABD vatandaşlığına geçti. 1962’de bir dizi konser vermek için ülkesi Rusya’ya dönen Stravinsky, devlet başkanı Kuruşçev ile iki saat başbaşa görüştü ama Sovyetler Birliği’ne dönme teklifini kabul etmedi.
1966’dan itibaren sağlığının bozulması nedeniyle gittikçe daha az eser verdi. 1969’da New York’a taşındı ve son yıllarını bu şehirde geçirdi. 6 Nisan 1971’de New York’ta hayatını kaybeden sanatçının mezarı Venedik’te San Michale Adası’ndadır.
Bale ve diğer erken dönem eserleri [değiştir]
Rimsky-Korsakovun Stravinski’nin ilk eserleri üzerindeki etkisi kolay fark edilmektedir. 1908 senesinde yazılan orkestra eseri Scherzo fantastiquei dinleyip etkilenen Serge Diaghilev Stravinski’den bir bale yazmasını istedi. Bunu yıllar sürecek olan bir beraber çalışma süreci izledi. Stravinskinin Diaghilev için ilk balesi Ateş Kuşu (1910) ve Petruşka (1911) dramatik ifadesi, zengin orkestrasyonu ve rus halk müziğinden alınmış tanıdık melodileri sayesinde halk tarafından büyük beğeni topladı.
Le sacre du printemps (1913, Bahar Ayini)ın galası Nizinskynin yaptığı alışılmamış koreografi, müziğin armonik yapısı, asimetrik ve değişken ritmik yapısı nedeniyle eser büyük bir tiyatro skandalı oldu. 1910 ile 1914 arası Stravinsky Wolhynien’de ve İsviçre’de yaşadı. Birinci dünya savaşının patlak vermesiyle Stravinski İsviçrede kalmaya karar verdi. Burada A Soldiers Taleı (1918, Bir Askerin Hikayesi) besteledi. Bu dönemlerdeki caz etkisi bu eserde olduğu kadar 1918’de 11 enstruman için bestelediği Rag-Timeda ve 1919da piyano için bestelediği Rag-Musicde belirgin olarak farkedilmektedir.
1920’de Stravinski Paris’e yerleşti. Orada Pablo Picasso, Jean Cocteau, André Gide, Henri Maisse ve Alexander Benois gibi dönemin önemli fransız ya da Fransa’da yaşayan sanatçılarıyla tanıştı. Bu yıllarda önemli eserlerinden Symphonies dinstruments á vent (1920), Opera buffa Mavra (1922), ve 1923’te rus balesi tarafından sahneye konulan rus dansı Les Noces (1923, Düğün) ortaya çıktı. Mavra ve İsviçre’de bestelenen ve 1920’ de Paris’de sahneye konulan bale Pulcinella, Stravinskinin neoklasizme yönelişinin başlangıcı sayılır. Stravinski Pariste ailesini geçindirebilmek için piyanist ve şef olarak çalıştı. Bu sebeple 1924’te yazılan Piyano ve Ahşap Nefesliler için Konçerto gibi birçok piyano eseri yazdı.
Neoklasik Eserler [değiştir]
1923’ten sonra Stravinski’nin neoklasik eserleri ortaya çıkmaya başladı. Bu dönemdeki çalışmalar son romantik dönemin yoğun duygusallığına kasıtlı bir tepki olarak sanatsal bir tarafsızlık barındırmaktaydı. Bu ideali Stravinski 1935’te yazdığı anılarında şöyle açıklar: Müzik doğal olarak herhangi birşeyi ifade etme gücüne sahip değildir ve performanscılar kendi fikir ve bireysel ifadelerini eklemeden bestecinin eğilimlerini takip etmelidirler. Bu modern müziğin oluşumunda büyük payı olan güçlü estetik bir etkiydi.
Opera-Oratoryum Oedipus Rex (1927), melodram Persephone (1934), ve bale Apollo Musagetes (1928) rus koreograf George Balansin için bu dönemde yazdığı önemli eserlerden. 1939da Stravinski Avrupayı terketti. Amerikaya iltica etti ve Hollywooda yerleşti. Orada Circus Polka (1942), orkestra için Danses concertantes (1942), Broadway revüsü için Scènes de ballet (1944) gibi sipariş üzerine bir çok eser besteledi. Bunun yanında 3 Bölümlü Senfoni (1945), klarnet ve caz grubu için Abanoz Konçertosu (1945), ve opera The Rakes Progress (1951, Libretto: W.H.Auden ve Chester Kallman) gibi önemli eserler de besteledi.
Seri-Müziğe ilgisi [değiştir]
1948’de Stravinski, Amerikalı bir orkestra şefi olan Robert Craft tarafından tekrar ve bu sefer kalıcı olarak Avusturyalı besteci Arnold Schönberg’in 12 Ton Müziği ile Schönberg’in öğrencisi Anton von Webern’in Seri Müzik teknikleriyle karşı karşıya getirildi. Bu çabanın sonucunda Kantate Threni (1958), piyano ve orkestra için Movements (1959) ve son büyük eseri Requiem Canticles (1966) ortaya çıktı.
1967’de Stravinski son kez olarak kendi eserlerinin plak kaydında orkestrayı yönetti. 6 Nisan 1971’de New York’ta öldü ve Venedik’teki San Michele adasına Diaghile’nin mezarının yakınına gömüldü.
Sahne ve orkestra eserlerinin yanında Stravinski birçok piyano, oda müziği, koro eserleri, solo vokal eserleri ve yabancı eserler üzerine çalışmalar yaptı. Eserlerinde birçok müzikal stili kullandı. Rus ulusal stili, caz, neoklasizm, bitonalite, atonalite, ve seri müzik. Büyük bir besteci olasını sağlayan en önemli özelliklerinden biri kendisini devamlı geliştirmesi ve her yeni tekniği kendi gelişimine başarılı bir şekilde entegre edebilmesiydi. Sadece tek bir yoldan gitmek kendi tabiriyle "geriye gitmek" idi. Stravinski’nin eserleri 20. yüzyıl müziğinin en önemli eğilimlerini yansıtmış ve aynı zamanda onu da etkilemiştir. Onun bugüne kadar gelen önemi zaman zaman dini konular tarafından da belirlenen orijinalliğe ve hayranlık uyandıran teknik virtuoziteye dayanmaktadır.