I. Müstekfi Billah
Mısır’daki üçüncü Abbasi halifesi olan Süleyman b. Ahmet Ebü’l Rebi el-Müstekfi Billah, 3 Nisan 1284 tarihinde Kahire’de doğdu. Künyesi Ebü’r-Rabi’dir. Gençlik yıllarında kısa bir süre ilimle uğraştı. Babası Hâkim Biemrillah daha sağken kardeşi Müstemsik Billah’ı veliaht ilan etse de Müstemsik’in ölümü üzerine en münasip halife adayı olarak kaldı. Hâkim Biemrillah’ın ölümü üzerine de 21 Ocak 1302’de halife ilan edildi. İlk veliaht Müstemsik Billah’ın oğlu İbrahim, yaşça kendisinden büyük olduğu için, sultan, Başkadı Takiyüddin b. Dakik’e başvurmuş ve onun halifeliğe uygun olup olmadığını sormuştu. Başkadı Takiyüddin b. Dakik’in olumlu cevabı üzerine de sultan onun halifeliğini onayladı. Bu onaydan sonrada sultanın isteği üzerine oturduğu yerden tüm ailesi ile beraber kaleye taşındı. Ülke yönetimiyle alakalı tüm yetkilerini sultana devretti. Şam ve Mısır’da hutbelerde adı okunmaya başlandı. Kendisine ve yakınlarına ihtiyaçlarının karşılanması için sultan tarafından ödenekler ayrıldı.
Hindistan’da Adına Hutbe Okundu
18 yaşında halifelik makamına oturan Müstekfi Billah, Memlûk Sultanı Nasır Muhammed bin Kalavun ile iyi bir dostluk kurdu. Beraber ava çıktıkları, gezinti yaptıkları, at bindikleri oldu; beraber sefere de çıktılar. Örneğin onunla birlikte Moğollara karşı savaşmak için halife olduktan dört ay sonra Suriye’ye gitti ve 22 Nisan 1303’te kazanılan Şekbah Savaşı’nda hazır bulundu. Ayrıca Müstekfi Billah sultanla birlikte diğer Müslüman hükümdarlara nameler gönderdi. Bununla birlikte yeni halife, menşurlar da gönderiyordu. Örneğin babasını öldürtüp Delhi sultanlığına geçen Muhammed b. Tuğluk, 1325 yılında, kendisinden saltanatını tanımasını ve menşur göndermesini istedi ve halife onun isteğini yerine getirdi. Bunun üzerine de yeni hükümdar, Müstekfi Billah adına hutbe okuttu, paralara ismini bastırdı. Yedi yıl süreyle Sultan Nasır Muhammed bin Kalavun ile iyi bir ilişki yürüttü. Onların arasının açılmasına ise Melikü’n Nasır’ın, Kerek’e çekilerek sultanlığı bıraktığını açıklaması üzerine Kahire’deki emîrler tarafından 5 Nisan 1309’da sultan ilan edilen II. Baybars el-Çaşnigir’in hükümdarlığını onaylaması sebep oldu. Melikü’n Nasır, Kerek’ten ayrılarak 1309’da üçüncü defa tahta oturduğunda Müstekfi Billah’ı, Kal’atülcebel’in bir burcuna hapsettirdi. Ancak 15 gün sonra bağışlayıp köşküne dönmesine izin verdi.
Sürgün Cezası Yiyen İlk Halife Oldu
Müstekfi Billah ile Nasır Muhammed bin Kalavun’un arası, 1336 yılında yeniden açıldı. Müstekfi’nin sultanı toplantıya davet eden bir yazısı aralarının açılmasına neden oldu. Hükümdarın, Müstekfi Billah’a kızmasının bir nedeni de evinde saray ileri gelenleri ile toplantı yapması idi. Bu toplantılara katılan görevlileri çeşitli cezalara çarptıran Hükümdar Melikü’n Nasır, Müstekfi Billah’ı da ailesiyle birlikte Kal’atülcebel’de eşleri ve çocukları ile beraber tutuklatıp halkla görüşmesini yasakladı. Ayrıca hapsedildikleri yerin kapısının başına muhafız birlikleri görevlendirildi. Hükümdar Nasır Muhammed bin Kalavun’un öfkesi hafifledikten sonra bazı aracıların, kadıların, komutanların ricası üzerine beş ay sonra halifeyi, evinde zorunlu ikamet şartıyla bağışladı. Yaklaşık 6 ay Menazırülkebş’teki evinden çıkmayan halife, bir Mısırlının hakkında dava açması üzerine hükümdarı mahkemeye çağırmasıyla sultanın büyük öfkesini üzerine çekti. Ayrıca halifenin evinde bazı devlet adamlarıyla beraber toplantılar düzenlemesi sultanın öfkesini artırıyordu. Hükümdar Nasır Muhammed bin Kalavun, halifeye karşı bir süre suskun kaldıktan sonra, bu defa aile üyeleriyle ve 100 kadar yakınıyla birlikte Temmuz 1337’de Yukarı Mısır’daki Kus’a sürgüne gönderdi. Zaman zaman maaşlarını eksik ödeterek geçim sıkıntısı çekmesine neden oldu; öyle ki aile fertleri geçimlerini sağlayabilmek için bazı ev eşyalarını satmak zorunda kaldı. Halifenin Kus’ta sürgün kaldığı süre boyunca ismi hutbelerde okunmaya devam etti. Babası gibi kendisi de uzun bir halifelik görevinde bulunan Müstekfi Billah, Mısır Abbasi halifeleri arasında sürgün cezasına çarptırılan ilk halife unvanını aldı. Rivayetlere göre Müstekfi Billah faziletli, cömert, çok güzel hatlara sahip ve cesurdu. Edebiyata düşkündü, âlimler ve ediplerle toplantılar düzenlerdi. At binmede ve çeşitli savaş oyunlarında maharetliydi. Babası gibi o da daha sağken Kus valisi ve kırk şahidin huzurunda oğlu Ahmed’i veliaht ilan etti; fakat sultan onun bu vasiyetini yerine getirmedi. Müstekfi, oğlu Sadaka’nın ölümünden kısa bir süre sonra 12 Şubat 1340 tarihinde ölünceye kadar Kus’ta kaldı.
Memluklar ve Memluk Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ankara, Ekim 2019.