Muktedir Billah
On sekizinci Abbasi halifesi olan Ebu’l Fazl El Muktedir Billah Cafer b. Ahmet El Mutazıd Billah, 14 Kasım 895’de doğdu. 14 Ağustos 908 tarihinde henüz 13 yaşındayken halifelik görevini üstlenmesi nedeniyle Muktedir Billah’ın görevlerini ilk başlarda Vezir Abbas yürüttü. Daha sonra Vezir Abbas Muktedir Billah’ın yerine Ebu Abdullah Muhammed b. Mutemid Alellah’ı halife yapmaya karar verdi. Planını gerçekleştirebilmek için Samani hükümdarının koruması Pars’tan yardım istedi. Ancak bu sırada Ebu Abdullah Muhammed ile Sâhibü’şşurta İbn-i Amraveyh arasında anlaşmazlık çıktı. Muhammed b. Mutemid öfkelenip felç geçirdi ve ertesi gün vefat etti. Böylece Muktedir’i hilafetten uzaklaştırma çabalarının ilki sonuçsuz kaldı. Vezir Abbas, bu sefer de Abdullah b. Mu’tez Billah’ı halife yapmak için harekete geçti. Komutanların da onayını alan Vezir Abbas, bir süre sonra Muktedir Billah’ın varlığının kendisi için daha faydalı olacağına karar vererek halifeyi değiştirmekten vazgeçti. Bu durum komutanlar ile arasının açılmasına neden oldu. Bunun üzerine komutanlar Hüseyin b. Hamdan b. Hamdun, Bedr El Acemî ve Vasıf b. Süvar Tegin, daha önce vezir ile birlikte aldıkları kararı uygulamak üzere harekete geçtiler. Önce Vezir Abbas’ı öldürdüler. Ertesi gün de Muktedir Billah’ı makamından indirerek 18 Aralık 908 tarihinde yerine İbnü’l Mu’tez’i, Murtazi Billah lakabıyla halife ilan ettiler. Halife ilan edildikten sonra Muktedir Billah’tan istifa etmesini isteyen yeni halife, beklediği cevabı almak üzereyken beklemediği gelişmeler oldu. Muktedir, istifa etmeye karar verip Bağdat’ı terk etmeye hazırlanırken yakın adamlarından bir kısmı karşı koymayı teklif etti. Çevresindeki insanların kararlılığından cesaret alan Muktedir Billah, adamlarını silahlandırdı. Karşısına çıkan güçten çekinen yeni halife, vezir tayin ettiği Muhammed b. Davut b. Cerrah ile birlikte Bağdat’ı terk etti. Bunun üzerine orduda sözü geçen komutanlardan Munis El Muzaffer’in desteklediği Muktedir Billah yeniden halifelik koltuğuna oturdu.
Hallac-ı Mansur 922’de İdam Edildi
Abbasiler’in egemenliğinde olsa da Hazar Denizi’nin güneyinde bulunan Deylem bölgesi ve Horasan’ın kuzeyinde kalan Taberistan, Abbasiler’e görünürde bağlı hâle geldi. Fâtımîler ve Hamdaniler bu devirde bağımsız birer devlet olmuştur. Zeydîlerden Hasan El Utrûş 914 yılının Ocak ayında egemenliğini ilan edip halktan biat aldı. “Sizin taptıklarınız benim ayaklarımın altındadır.” sözüyle bütün insanlığa tarihsel bir nasihatte bulunan ünlü mutasavvıf Hallac-ı Mansur da 922 yılında Vezir Hamid b. Abbas’ın talebiyle yargılanıp idam edildi.
Karmatîler Mekke’yi de Talan Ettiler
Bu arada Bahreyn’de faaliyetlerini yoğunlaştıran Karmatîler, yeniden harekete geçerek 923 yılında Basra’yı istila ettiler. 924 yılında da hac yolunu keserek hacıları kılıçtan geçirdiler. Bu arada halk arasında Vezir İbnü’l-Furât’ın Karmatîler ile iş birliği yaptığı söylentisi yayılması üzerine halk ayaklandı. Karmatîler, Basra’dan topladıkları kuvvetle Bağdat’a kafa tutacak hâle gelince liderleri Ebu Tahir El Cennabi, Basra ve Ahvaz’daki egemenliğinin tanınmasını istedi. İsteği kabul edilmeyince hac yolunda eşkıyalık faaliyetlerine girişti. Bu yüzden Müslümanlar 925 yılında hac vazifesini yerine getiremediler. Karmatîler, 927 yılında Kufe üzerine yürüdüler. Bunun üzerine halife Azerbaycan’da egemenliğini ilan eden Yusuf b. Ebü’s-Sâc’dan yardım istedi. Yusuf, ordusuyla Bağdat’ın yardımına gelse de Karmatîler karşısında tutunamadı ve hayatını kaybetti. Bunun üzerine Bağdat’ın güvenliği de tehlikeye girdi. Halk, Karmatîlerin her an Bağdat’a girecekleri endişesiyle şehri terk ederek Horasan’a doğru yola çıktı. Karmatîler, 928 yılında Rahbe, Karkisiyâ ve Rakka’yı ele geçirdiler. Ardından 12 Ocak 930’da Kâbe’ye baskın düzenleyip binlerce hacıyı katlettikten sonra, Hacerülesved’i yerinden söküp merkezleri olan Bahreyn’in Ahsa şehrine götürdüler. 930 yılında da Umman’ı ele geçirdiler.
Halk İsyan Etti
Karmatî terörü karşısında çaresiz kalması üzerine, Bağdat halkı, 929 yılında Muktedir Billah’a karşı ayaklanma başlattı. Ayaklanma sonunda kardeşi Muhammed b. Mutazıd Billah, Kahir Billah lakabıyla 929 yılının Şubat ayında halife ilan edildi. Ancak halk, kendi getirdikleri halifenin devleti daha da acze düşüreceği endişesiyle iki gün sonra yeniden Muktedir Billah’ı görev başına getirdi.
Bizans Topraklarını Ele Geçirdi
Bizans kuvvetleri 911’de Akdeniz kıyısındaki Lazkiye şehrini işgal ederek birçok kişiyi esir aldı. 926 yılında da Malatya’yı yağmaladı. Ertesi yıl da Nahcivan’daki bazı İslam şehirleri yağmalandı. Aynı yıl Tarsus Valisi Sümel komutasındaki Abbasi orduları Bizans topraklarına saldırsa da Bizans kuvvetleri karşısında ilerleyemedi. Ardından Debîl şehrine saldırıp Müslümanlarla savaşa tutuştular. Bu savaşta Müslümanlar Bizanslıları yenerek çok sayıda esir aldı. Tarsus Valisi Sümel, Bizans topraklarına saldırı düzenlediğinde elde edemediği başarıyı Tarsus’a dönerken elde etti. Dönüş yolunda Bizans kuvvetlerini bozguna uğratan Vali Sümel, sayısız ganimet ele geçirdi. Bizans kuvvetleri, 928 yılında Mezopotamya’nın kuzeyini işgal etti. Bir yıl süreyle bölgeyi elinde tutan Bizans, ertesi yıl geri çekildi. Tarsus Valisi Sümel, 931 yılının Nisan ayında yeniden Bizans topraklarına sefer düzenledi. Karşısına çıkan Bizans kuvvetlerini yenen Vali Sümel, önce Amorium’u ele geçirdi. Ardından Ankara’ya kadar ulaştı. Çok sayıda esir ve bol miktarda ganimetle 16 Ekim 931 tarihinde Tarsus’a geri döndü. Bizans kuvvetleri güney sınırlarında Abbasi kuvvetlerine karşı direnemezken Ermenilerin kışkırtmasıyla Ahlat ve civarına saldırıp birçok Müslüman’ı öldürdüler. Bunun üzerine Yusuf b. Ebü’s Sâc’ın kuvvetleri karşı saldırıya geçti. Gönüllü mücahitlerin de katıldığı bu sefer sonunda İrmîniye topraklarından bol ganimetler elde edildi. Aynı yıl Samsat’a saldıran Rumlar, Musul Valisi Said b. Hamdan’ın yardım için harekete geçmesi üzerine geri çekildiler. Said orada bir komutanı vekil bırakıp Bizans topraklarına akın düzenledi ve büyük bir zafer kazandı.
Ölümü Komutanının Elinden Oldu
Bu dönemde Halife Muktedir Billah’ın kendisini görevinden uzaklaştırmak istediğini düşünen Munis El Muzaffer, halifeye kızıp askerleriyle birlikte Bağdat’ı terk ederek Musul’a gitti. 14 Şubat 932’de Musul’u ele geçirip Hamdanilerin hazinelerine ve topraklarına el koydu. Ardından Bağdat üzerine yürüdü. Muktedir Billah’a bağlı kuvvetlerle Munis’in ordusu Şemmasiye’de karşı karşıya geldi. Daha savaşın başında halifenin birlikleri bozguna uğrayıp dağıldı. Muktedir Billah Mağripli ve Berberi askerler tarafından 31 Ekim 932 tarihinde öldürüldü. Sık sık vezir değiştirmesiyle tanınan Muktedir Billah’ın döneminde devletin harcamaları artarken gelirlerinde de önemli azalmalar oldu. Irak’tan yılda 100 milyon dirhem vergi alınırken 918 yılında bu miktar 31 milyon dirheme kadar düştü. Aynı dönemde sarayın masrafları da arttı. Sarayında 11 bin Rum ve Sudanlı hizmetçinin olduğu iddia edilen Muktedir Billah döneminde haremin devlet içindeki nüfuzunun arttığı rivayet edilir.
Kaynak: Abbasiler ve Abbasi Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ocak 2017, Ankara.