Orhan Gencebay
4 Ağustos 1944 tarihinde, Samsun'da doğdu. Asıl adı Orhan Kencebay'dır. Ailesinin kökeni Kırım'a dayanmaktadır.
Müzik hayatına henüz 6 yaşında iken ailesi gibi Kırım göçmeni ve Ukrayna Konservatuvarı mezunu klasik batı müzisyeni Emin Tarakçı'dan keman ve mandolin dersleri alarak başladı. 7 yaşında geldiğinde bağlama ve Türk halk müziği dersleri aldı. İlkokula gittiği yıllarda duyduğu her şeyi notaya alma yeteneğine sahipti.
10 yaşında ilk beste çalışması olan “Kara Kaşlı Esmerdi Kim Bilir Kimi Sevdi” isimli eseri yaptı. 13 yaşında Türk sanat müziği ve tambur eğitimi almaya başladı. Ortaokul ve lise yıllarında Samsun, Edirne ve İstanbul musiki cemiyetlerinde yaylı tambur; THM cemiyetlerinde ise bağlama çaldı.
14 yaşında İstanbul'a geldiğinde burada Âşık Davut Sulari ile tanıştı. Âşıklarla birlikte saz çalma fırsatı buldu.
İlk profesyonel bestesini yine 14 yaşında, "Ruhumda Titreyen Sonsuz Bir Alevsin" ile yaptı. 16 yaşından itibaren caz ve rock müziği ile ilgilenmeye başladı, Batı nefesli sazlarından oluşan orkestralarda tenor saksofon çaldı.
18 yaşında Ruhi Su ile tanıştı. Ruhi Su'yun ilk sazını Orhan Gencebay seçti. Hiçbir zaman hayali ünlü olmak değildi. "Türk müziğinde ne yaparım, sazımı nasıl iyi çalarım, Türk müziğine nasıl katkıda bulunurum?" düşünceleri ile ilerledi.
Samsun ve İstanbul'da halkevlerinin kuruculuğunu yaptı. Kendi açtığı müzik dershanelerinde öğretmenlik görevini üstlendi.
1964 yılında TRT Ankara Radyosu'nun açtığı sınavı yüksek başarıyla kazandı. Ancak sınavda usulsüzlük olduğu gerekçesiyle sınav iptal edildi. Bu sebeple müzik çalışmalarına ara verdi ve askerlik görevini yerine getirmek üzere İstanbul Heybeliada'ya gitti. Bahriyeli olarak askerlik yaptığı yıllarda merasim bölüğü bandosunda saksafon çalmaya devam etti.
1966 yılında Türkiye'nin ilk konservatuvarı ve eski adı Dârülelhan olan İstanbul Belediye Konservatuvarına girdi, bir süre icra heyetinde bulundu. TRT İstanbul Radyosu'nda 10 ay bağlama sanatçılığı yaptı. Bir müddet sonra kurumun müzikal anlayışının ilerlemeye elverişli olmadığını gördü ve 1967 yılında kendi isteğiyle ayrıldı.
Âşık Veysel'i çok dinleyip kendisinden etkilendi. Bayram Arıcı ise onu etkileyen ikinci isim oldu. Bu iki isimden feyzalarak müzik kariyerine devam etti.
TRT'den ayrıldıktan sonra, Arif Sağ ile birlikte 1966-1968 arası dönemde Muzaffer Akgün, Yıldız Tezcan, Gülden Karaböcek, Ahmet Sezgin, Şükran Ay, Sabahat Akkiraz, Nuri Sesigüzel gibi birçok sanatçıya bağlama çaldı. “Kızılırmak-Karakoyun” (1967), “Ana” (1967), “Kuyu” (1968) gibi Türk filmlerinin müzik direktörlüğünü yaptı.
1966 yılında Beyaz Kelebekler grubunun o dönem solisti olan ses sanatçısı Azize Atalay ile evlendi. Bu evliliğinden Altan isimli oğlu dünyaya geldi. Çift, 1977 yılında boşandı.
1968 yılında ilk serbest çalışmalar plağı "Sensiz Bahar Geçmiyor-Başa Gelen Çekilirmiş"i çıkardı. 1969 yılında çıkardığı “Bir Teselli Ver-Yorgun Gözler” 45'liği ile Türkiye çapında ün kazandı.
Müzik direktörlüğü yaptığı dönemde sıklıkla film teklifleri aldı. 1971 yapımı ilk filmi "Bir Teselli Ver"de Lütfi Ömer Akad ile çalıştı.
Ünlü olduğu dönemde biri 17, diğeri 19 yaşında olan ikin genç kız; Gencebay'ı kaçırmak için gelmişlerdi. Gencebay, bunun üzerine karakola gitmek durumunda kaldı.
1 Kasım 1972 tarihinde Yaşar Kekeva ile birlikte Kervan Plak'ı kurdu.
Ahmet Sezgin ile yaklaşık 2 yıl beraber çalıştı. Bir gün Ahmet Sezgin, kendisine "Bu bestelerini sen oku." dedi. Ancak Gencebay kabul etmedi çünkü ünlenmek istemiyordu. Daha sonra Mahmut Tezcan ile tavla oynamaya oturdular. Mahmut Tezcan, eğer Gencebay'ı yenerse ondan 45'lik albüm yapmasını isteyeceğini söyledi. Gencebay'ın bu anlaşmayı kabul etmesi üzerine oyunu Tezcan kazandı ve Gencebay, ilk albümünü böylelikle yaptı.
1978 yılında Sevim Emre ile evlendi. Bu evliliğinden Gökhan isimli oğlu dünyaya geldi.
“Dil Yarası” şarkısının müziği, İsrailli şarkıcı Zehava Ben tarafından Tipat Mazal adıyla İbranice olarak 1992 yılında yeniden yayınlandı.
29 Kasım 2009 tarihinde “Milliyet” gazetesinden Olcay Ünal Sert'e verdiği röportajda "Batsın Bu Dünya, Türkiye'nin ağıtıdır. Şu bir gerçek, 70'li yıllar çok kötü yıllardı. Günde 100-150 kişi öldürülüyordu. 1975’te böyle bir Türkiye’de yaptım ‘Batsın Bu Dünya’yı. O, Türkiye’nin ağıtıdır, ağlanacak parçasıdır." dedi.
2018 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 24 Haziran seçimlerinin ardından oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kuruluna üye olarak atandı.
Dedesinin bir hatırası olarak "Berhudar ol!" cümlesini çok sık kullandı.
Toplam 31 film ve 4 dizide rol aldı. Bazıları şunlardır:
Bir Teselli Ver (1971)
Dertler Benim Olsun (1974)
Batsın Bu Dünya (1975)
Hatasız Kul Olmaz (1977)
Vazgeç Gönlüm (1980)
Aşkım Günahımdır (1984)
Küçüksün Yavrum (1988)