Paul Auster
3 Şubat 1947’de, Newyork’ta doğdu. Üçüncü kuşaktan Yahudi bir anne babanın evladı idi. Birçok eserde kimi zaman ismi ile kimi zaman karakteri ile atıfta bulunulan annesi Queenie, babası da Samuel Auster’dir.
Paul Auster; annesi ile boşanmasından sonra ayrı yaşadığı, beraber geçirdiği yıllarda ise hiçbir zaman gerçek bir baba-oğul olmadığı babasından eserlerinde dolaylı ve doğrudan çokça bahsetti.
Edebiyata olan ilgisi henüz küçük yaşlarında, dayısının kitapları ile başladı. Auster liseye başlamadan önce dayısı yurt dışına gitti ve kitaplarla dolu kolileri kendisine bıraktı. Aynı zamanda şair ve çevirmen olan Allan Mandelbaum’dan kalan kitaplar onun edebi mirasının temelini oluşturdu.
Auster; Columbia Üniversitesinde 1969 yılında lisans eğitimini, 1970 yılında ise Karşılaştırmalı Edebiyat alanındaki yüksek lisansını tamamladı. Üniversiteden mezun olduktan sonra Amerika’dan ayrıldı ve Avrupa’ya gitti. İspanya, İtalya, Fransa ve İrlanda gibi ülkelere seyahat etti, farklı ülkeler ile şehirlerde çalıştı ve yaşam mücadelesi verdi. Kâh bir gemi güvertesinde çalıştı kâh bir yayınevinde çevirmenlik yaptı. Yazar olma arzusu ile maddi bağımsızlığını kazanmak için hiçbir işi ayırmadan çalıştı.
Bir dönem okulu bırakıp Paris’e gitti ve orada uzun zaman geçirdi. 1974 yılında New York’a döndü ve burada yazar Lydia Davis ile evlendi. Eşi ile birlikte uzunca bir süre çeviriler yaptı; şiirler, eleştiriler, inceleme yazıları ve makaleler yayımladı. Bu evliliğinden Daniel adında çocuğu oldu. Sıkıntı dolu yıllar geçirdi, yeri geldiğinde bir çiftlikte bekçilik bile yaptı.
Hem yazar olma hem de maddi olarak hayata tutunma mücadelesi verirken Lydia ile olan evliliği yürümedi ve evliliğine son verdi. Bu dönemde babasını kaybetti. “Vardı ama yoktu.” diye bahsettiği babasının ölümü, aralarında kopuk bir ilişki olmasına rağmen onu derinden sarstı. Zor zamanlar geçirdiği bir dönemde babasından kendisine çok olmasa da o güne dek hiç edinmediği meblağda para miras kaldı ve Auster, aradığı kitap yazma fırsatını tam bu zamanda buldu.
1981 yılında Siri Hustvedt ile evlendi. Büyülenerek evlendiği Siri, onun sonraki hayatının da şüphesiz önemli parçalarından biri hâline geldi. 1980’li yıllarda Fransız şiiri üzerine yaptığı bir antoloji çalışmasını, “Açlık Sanatı” adlı kitabını ve birçok çevirisini bu dönemde yayımladı.
Onun temel eserlerinden ilki babası ile olan, kendi ifadesi ile ise olmayan ilişkilerini anlattığı biyografi kitabı “Yalnızlığın Keşfi (1982)” idi. Yazar olma yolunda ciddi çabalar gösteren ve bu hayalinin peşinde koşan Auster’in gerçek bir yazar ve romancı olarak tanınması “Cam Kent (1985)” ile başladı. Bu eseri yayınlanmadan önce tam 17 kez reddedildikten sonra basıldı.
Tesadüfler, şans, üstkurmaca ve yaşanmışlıkların kendisine yer bulduğu önemli eserlerden birisi olan “Ay Sarayı”nda Paul Auster, usta bir yazar olduğu konusundaki rüştünü tüm dünyaya ispat ettti.
30 Nisan 2024 tarihinde, 77 yaşında vefat etti.
Kaynak: Aykaç, Ömer Aytaç, Paul Auster’ın Kitaplarında Yaşanmışlıklar, Üstkurmaca ve Kader Ötesi Tesadüfler, Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Bingöl 2017.
Romanları:
Köşeye Kıstırmak (1982) (Paul Benjamin mahlasıyla)
New York Üçlemesi (1987)
Cam Kent (1985)
Hayaletler (1986)
Kilitli Oda (1986)
Son Şeyler Ülkesinde (1987)
Ay Sarayı (1989)
Şans Müziği (1990)
Auggie Wren'in Noel Hikâyesi (1990)
Leviathan (1992)
Yükseklik Korkusu (1994)
Timbuktu (1999)
Yanılsamalar Kitabı (2002)
Kehanet Gecesi (2003)
Brooklyn Çılgınlıkları (2005)
Yazı Odasında Yolculuklar (2006)
Karanlıktaki Adam (2008)
Görünmeyen (2009)
Sunset Park (2010)
Baumgartner (2023)
Şiirleri:
Unearth (1974)
Wall Writing (1976)
Fragments from the Cold (1977)
Facing the Music (1980)
Disappearances: Selected Poems (1988)
Ground Work: Selected Poems and Essays 1970-1979 (1991)
Collected Poems (2007)