Zeki Faik İzer
15 Nisan 1905 tarihinde, İstanbul’da doğdu. İlköğrenimini Beykoz Ahmet Mithat Efendi Mektebi’nde tamamladı. İlk resim eğitimini ilkokul sıralarında Agah Efendi’den aldı. 13 yaşında şiir yazmaya başladı. Şiirleri “İnsan” ve “Akbaba” dergilerinde yayımlandı. 1923 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi Âlisi’ne girdi. Önce Hikmet Onat ve ardından İbrahim Çallı’nın öğrencisi oldu. 1928 yılında okulu birincilikle bitirerek gittiği Paris’te Andre Lhote ve Othon Friesz’in atölyelerinde gördüğü eğitimin yanı sıra, genel sanat ortamı, müzeler, sergiler ve sanat içerikli yayınları takip etti. Paris’te geçen üç yılın ardından 1932’de yurda döndü, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsüne resim öğretmeni olarak atandı. Bu dönemde kendisi gibi yurt dışından eğitimlerini bitirip dönen genç sanatçı arkadaşlarıyla sanatlarını toplumla paylaşmak dürtüsüyle Nurullah Berk, Elif Naci, Cemal Tollu, Abidin Dino ve heykeltıraş Zühtü Müridoğlu ile D Grubu’nun temelini attı.
Grupla birlikte 8 Ekim 1933'te İstanbul Beyoğlu’nda “Resmin Alfabesi” olarak niteledikleri kara kalem desenlerinden oluşan ilk sergisini açtı. Hem D Grubu’nun içinde çalışmalarını sürdürdü hem de cumhuriyetin onuncu yılı olan 1933’e denk gelen “İnkılap Sergisi” için cumhuriyet ilke ve inkılaplarını ifade eden bir çalışmaya yoğunlaştı. 1934 yılında ikinci kez gittiği Paris’te Tiziano Vecellio, Paolo Veronese ve Pous-sin gibi eski ustalardan kopyalar yaparken bir taraftan da yeni sanat akımlarını inceleme olanağını buldu.
1936 yılında yurda dönünce akademide oluşturulan “Fotoğraf Atölyesi”nin başına geçti. Fotoğraf ve afiş hocalığı yaptı. D Grubu’nun 1939’da akademi salonlarında açtığı sergiye katıldı. Halkevleri aracılığıyla düzenlenen “Yurt Gezileri” kapsamında Eskişehir’e gitti. II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle ikinci kez askere alındı.
1939’da ilki gerçekleşen Devlet Resim ve Heykel Sergilerinin dördüncüsünde birincilik ödülü aldı. Davetiye metnini Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yazdığı, ilk kişisel sergisini 1945’te açtı. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Müdürlüğü görevini 1948 ile 1952 yıları arasında sürdürürken İstanbul Fransız Konsolosluğu’nda ikinci kişisel sergisini açtı.
Sanat akımlarını izleyerek değil, kendi yapısına uygun olanı yapmaya çalıştığı için soyut resme geç başladı. 1950’li yıllarda nonfigüratif eserler üretmeye başladı. 1968 yılında emekli oldu. 1983 yılında, akademinin yüzüncü kuruluş yılında Osman Hamdi Bey Onur Ödülü’nü aldı.
12 Aralık 1988 tarihinde vefat etti.