Abdülhakim Hilmi

Abdülhakim Hilmi



Abdülhakim Hilmi (Altaylı), (Bahçesaray, 1887 -1947)

1920’li yılların sonunda katliama uğrayan eski aydınlarımız arasında Kırım-Tatar sözünün kuvvetli ustası Abdülhakim Hilmi (edebi mahlası "Altaylı") de vardı.

Abdülhakim Hilmi, 1887 yılında Bahçesaray bölgesinin Eskiel köyünde Hacı Arif Efendinin ailesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Kırım’da alıp, sonra o devrin bir çok gençleri gibi Türkiye’ye giderek İstanbul Üniversitesi’nde okudu. Siyasi hareketlere iştirak etti. Kırım’da Çar hakimiyetinden kurtulmak maksadıyla kurulan "Kırım-Tatar Öğrenci Cemiyeti" ne başkan oldu. Numan Çelebicihan, Cafer Seydamet, Habibullah Odabaş gibi öncü gençlerle arkadaş oldu. Üniversitede okurken Kırımlı Alim Giray’ın 1870 yılında İstanbul’da basılan "Gülbun-i Hanân" (Hanların Gül Bahçesi) eserini sade bir Türkçe’ye çevirip çeşitli izahatlar ile yeniden neşretti. 1914 yılında "Tercüman" da onun Birinci Cihan Harbi konusunda "Çubanm, balam" adlı hikayesi yayınladı.

Hilmi okulunu bitirip Kırım’a döndükten sonra hocalık faaliyetine başladı. 1914 yılında Tavdayır medresesinin müderresi olarak çalıştı. Gazetecilikte belli bir mahareti olduğu için 1916 yıllında bir iki ay boyunca H.S. Ayvazov’un yerine Bahçesaray’da Tercümanın baş muharriri vazifesinde bulundu.

1917 yılının 20 Haziran’ında ise Akmescit’te "Kırım Ocağı" adlı gazeteyi neşretmeye başladı. Aynı yılın 26 Aralık’mda H.S. Ayvazov ve C. Ablayev ile beraber Kırım-Tatar Millî Parlamentosunun reisliğine seçildi.

1918 yılında da hocalık faaliyetini devam ettiren A. Hilmi "Zincirli" medresesinde coğrafya dersleri verdi. 1920 yıllarında Kırım Türkçesi ile ilgili makaleleri ve 1926 yılında "Açlık Hatıraları", "Sündüs’ün Hatıra Defterinden" ayrı bir kitap hâlinde neşredildi.

Fakat o sene Veli İbrahimov’un mahkemesinden sonra bütün eski hoca, yazar ve alimlerimiz katliama uğramıştır. Bazı arşiv materyallerine göre A.Hilmi 1928 yılı Aralık 2’de OGPU mensupları tarafından tutuklandı; hapis müddeti dolduktan sonra da Kırım’a dönmeyip Ukrayna’da bir işyerinde camcı olarak çalıştı. Almanlarla savaş zamanında karısı ile buluşup Romanya’ya kaçtı. 1947 de Mecidiye şehrinde vefat etti.

Halim Geray’ın "Gülbûn-i Hânân" isimli eserinin izahatlarla genişletilerek neşri, İstanbul 1909; "Zincirli" (Medresenin geçmişi, geleceği ve işleyişindeki kusurlar ile ilgili), Tercüman, 30 Mart 1913; "Kırım’da Darü’l Muallim’in Münasebetile" Tercüman, 12 Nisan 1913; "İdareye Mektup" (Kırım’daki medreselerin ıslahı hakkında), Tercüman, 25 Nisan 1913; "Çabalarım Balam" (hikâye), -Tercüman, 1 Kasım 1914; "Okuv, Terbiye Dolayısıla Sıkıt İçtimaimize Dair", "Yanı Çolpan, 1923, No: 2, s.13-16; "Açlık Hatireleri" Sündüsin Hatire Defterinden" (Povest), İleri, 1926, No. 6-7, s.78-82; 1927, No. 1, s. 56-59; No.2, s.76-78; No. 3, s. 58-62; No. 11, s. 41-46; No. 12, s.53-60; 1928, No. 1, s. 46-51; No. 2, s. 56-63; No. 3-4, s.63-70, No. 6, s. 38-50; "Çjurtçu Bekirçik (Hikâye), Akmescit 1928.