Ayşegül Tecimer
Kıbrıslı işadamı Asil Nadir’in eski eşi. 16 yaşındayken evlendiği Nadir’le iki kez ayrılıp evlendikten sonra 20 yıllık evliliğini bitirdi. Bu evliliğinden iki çocuğu oldu. Sosyetenin bir dönem önde gelen isimlerinden olan Tecimer, tarihi eserlere olan düşkünlüğüyle tanınıyordu. Evinin tarihi eserlerle döşenmiş olmasıyla gündeme gelen Tecimer’in adı daha sonra tarihi eser kaçakçılığına karıştı.
Hazreti Muhammed’in 18. göbekten torunu Ali Bin Muhammed tarafından ceylan derisi üzerine yazılan ve 1994 yılında Amasya Beyazıt Kütüphanesi’nden çalınan Kur’an-ı Kerim’i satmakla suçlandı. Paha biçilemeyen Kur’an, suçunu reddeden Ayşegül Tecimer’in Çengelköy’deki muhteşem Sadullah Paşa Yalısı’nın bahçesinde, içinde bomba olabileceği şüphesiyle açılan paketin içinde bulundu.
Tecimer’in evinde ayrıca, 335 parça tarihi eser bulundu. Duruşmalara bir kez katıldı. Nadir, 1997 yılında, Amasya Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hakkında 4.5 yıl hapis kararı verilmeden sadece 100 dakika önce, Atatürk Havalimanı’ndan uçağa binerek Miami’ye uçtu.
Hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarılan Nadir, 1997’den sonra kırmızı bültenle tüm dünyada aranmaya başladı. Kararın verildiği gün yurtdışına kaçan Tecimer bu arada Amerika, İngiltere, Tunus ve Fas’ta yaşadı. Tecimer, halen Miami’de kız kardeşi Ceylan Tecimer’le birlikte yaşıyor. Tecimer’in Türkiye’den uzak kaldığı 4 yıl boyunca sağlık problemleri yaşadığı, Amerika’da damar tıkanıklığından yürümekte güçlük çektiği ve bu nedenle annesinin ölünce bile cenazesine katılmak için ülkesine geri dönemediği iddia edildi.
Türk polisinin uzun süre devam eden çalışmaları sonucu izi bulunan Ayşegül Tecimer, 15 Temmuz 2001’de Fas’ın Marakeş kentinde sevgilisi Hüseyin Mete Deniz’in evinde yakalandı. Tecimer’in üzerinde kimlik bulunamazken, Fas sınır kapılarında da giriş kaydı bulunamadı. Tecimer, ilk sorgusunda sessiz kalma hakkını kullandı.
Tecimer hakkında halen iki dava bulunuyor. Üsküdar’daki Sadullah Paşa Yalısı’nda ve Anadoluhisarı’ndaki köşkünde bulunan envanter dışı 336 parça tarihi eseri polise satmaya kalkışmaktan yargılanıyordu. Bu arada Uşak’tan çalınan tarihi bir sütun başlığını bulundurmaktan da dava açılmıştı. Ancak bu eserler yurtdışına kaçırılmadığı için her iki dava son affın kapsamına girdi. Londra’ya kaçırılan Kur’an davasında ise mahkemeye ifade vermediği için ’gıyabında’ karar verilen Tecimer’in bir süre önce Türkiye’ye geri dönerek teslim olacağı öne sürüldü.