Ercan Akbay

12.Şubat. 1959’da İstanbul’da doğdu. Okumayı söktüğü ilk günlerden başlamak üzere, okumadan duramayan biri oldu. İlk gençlik yıllarında, dönemin Latin ve Anglo-Sakson kökenli ozanlarına özenip, birkaç haftada çalmasını öğrendiği gitarıyla kendi tarzındaki şiirlerini besteleme çabasına girişti.

Ercan Akbay, bu yaşlardan başlayıp üzerinde çalıştığı üç sanat dalını yaklaşık otuz yıldır aynı özenle sürdürüyor. Müzik, resim ve kitaplarını, yaşadığı serüvenlerin heyecan verici tadlarını ve iç dünyasının karmaşık durumunu anlatabildiği araçlar olarak tanımlıyor.

Üniversiteye başladığı aynı gün çalışmaya da başladı. Turizm ve elektronik sektörlerindeki maceralı yıllarından sonra pek çok işi bir arada yapmak zorunda olduğu ve hayatı bir oyun olarak algılama alışkanlığı edindiği serbest çalışma dönemine girdi. Caz kulübü işletti, çeşitli alanlarda şirketler kurdu, finans piyasasına bulaştı. Borsada, gayrımenkul işinde, müzik ve bale yapımcılığında, eski film ve taş plak restorasyonunda, konser kayıtlarında, ses kayıt ve film montaj stüdyoculuğunda, kitap kapağı ve afiş tasarımcılığında ve bunlara benzemeyen çeşitli işlerde çalıştı ve bazılarında çalışmaya devam etmektedir.

1989’da derin acı ve ayrılıkların, hastalıklı tutkuların, ölümün, bölünmüş kişiliklerin ve sistem karşıtı düşüncelerin anlatıldığı, kendine özgü bir formda müziklendirip, çalıp-söylediği şiirlerini ‘Yaz Gecesi’ ismiyle yayımlamış olan sanatçı, 1996’da aynı isimli hikâye kitabına atfen deneysel bir albüm olan ‘Kuraldışı Öyküler’i çıkardı.

Bir yıl sonra 1997’da, albümle aynı yıl yazmış olduğu ‘Kuraldışı Öyküler’ yayımlandığında, bu tuhaf hikayelerin damakta bıraktığı tanımlanamaz bir tadı olduğunu bir süre kimse farkına varamadı.

1997 sonuna doğru Erkekler Ağlamaz’ı yazdı. Bu iki kitabın baskılarının tükenmesi ve çalıştığı yayınevi ile oluşan bir sorun sonucunda, 2002 yılından sonra yazarlık hayatında beş yıllık bir ara oluştu. 2006 yılında bir TV dizisi senaryosu olarak başladığı ’Tilki tilki saat kaç?’ adlı polisiye romanını bitirdi. 2007 yılında tüm kitaplarının yeni baskılarının yayınlanması üzerine anlaştı.

Resimlerinde olduğu gibi, yazarın tüm eserlerinde tamamen kendine özgü bir dil ve anlatım tarzı bulunmaktadır