Fahrettin Kiper

Fahrettin Kiper

1879 Tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra girdiği Mülkiye Mektebinin Yüksek kısmından 1904 yılında mezun oldu. Edirne’de kaymakamlık stajı yaptı. 1908’den itibaren sır asiyle Mut, Ünye, Eşme, Akhisar, Balya ve Bandırma Kaymakamlıklarında bulundu. Bu arada Dahiliye Nezareti Vilayetler İdaresi, İkinci Mümeyyizliği yaptı. 22 Aralık 1918’de Mülkiye Müfettişi oldu. 1920’de Üsküdar Sancağı Mutasarrıflığına terfi etti. Mülkiye Müfettişliği yaparken, Anadolu’ya geçip Hükümet emrine girdi. 19 Mayıs 1921 ’de Teke (Antalya) Mutasarrıflığına getirildi. 28 Kasım 1921 Tarihinde de Fransızların boşalttıkları İçel Bölgesi’ni teslim almak üzere Mersin Sancağı Mutasarrıflığına tayin edildi. Daha sonra Niğde ve Beyoğlu Sancağı Mutasarrıflıklarında bulundu. 13 Ekim 1923’de İstanbul Vali Yardımcılığına atandı. Bir yıl sonra Mülkiye Müfettişliğine getirildi. 30 Mayıs 1925’de Bakanlar Kurulu kararı ile T.C.’ni temsilen Londra’da toplanan "Uluslararası Hapisaneler Kongresi"ne katıldı. Toplantıdan sonra, 4 ay süreyle İngiltere ve Fransa hapishanelerinde incelemelerde bulundu. 1 Eylül 1927’de Amasya Valiliğine atandıktan kısa bir süre sonra, 22 Aralık 1927 Tarihinde Afyonkarahisar Valisi oldu. 10 Kasım 1931 Tarihine kadar Afyonkarahisar’da kalan Kiper, bundan sonra sırasıyla Tekirdağ, Maraş ve Samsun Valilikleri yaptı. 24 Haziran 1935’de Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne getirildi. Uzun süre bu görevi yaptıktan sonra, 1947 Yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. Fahrettin Kiper, 28 Nisan 1965 Tarihinde İstanbul’da öldü. Evlenmiş, fakat çocuğu olmamıştır. Afyonkarahisar’da bulunduğu süre içerisinde, önemli çalışmalar yaptı. Bu nedenle kendisine, Afyonkarahisar Belediyesi tarafından "Fahri Hemşehrilik" payesi verildi. "Valilik Anıları"nı küçük bir kitap içerisinde yayımladı. Bu kitapta, Afyonkarahisar’a geniş yer verdi. Görüldü ki, bugün bile, Afyonkarahisar’da görülen önemli yapılar ve yollar, O’nun valiliği döneminde inşam edildi. Kuşkusuz kendisine yardımcı olan, Ali Çetinkaya gibi, büyük bir Afyonkarahisarlı vardı. Anılardan da anlaşılmaktadır ki Fahrettin Kiper, Afyonkarahisar’ı ve insanını çok sevdi. O’nun bu duygularını vurgulayan birkaç cümleyi aşağıda sunuyoruz: Afyonkarahisar halkını iyi tanıdığım ve sevdiğim için...Valilik hatıralarımdan başlıcalarını yazarak duygularımı bildirmeyi gönlüm istedi. Ben en önce Vilâyette köylüyü, ziraatçiyi benimsemeyi ziraat! kayırmayı, fidanlıklar yetiştirerek seçme hayvanlar üretmek gibi eylemleri uygun buldum. Bütün dileklerimizin yerine getirilebilmesinin iktisadiyatımızın yükselmesine bağlı olduğu kanaatindeyim. Bunun için 1928 yılı başlangıcına Afyonkarahisar Vilayeti Köyleri Yardım ve Tasarruf Sandığı’nı kurdum. Bu sandığın temeli, her köyün kendi bünyesine uygun ve orta malı olarak ayırdığı tarlaların imece yolu ile işlenmesiyle kurulmuştur... Her köyün yardım sandığı tarlasıdır diye levha asmıştı. Bunlar ne göğüs kabartıcı, umut açıcı, canlı işlerdi.... ... 1928 yılında Erkmen, Çakır Köyü halklarının çalışmalarıyla fidanlık kuruldu... Fidanlık büyük ölçüde fayda temin etmiştir. Hemen her türlü, iyi cins meyva ağaçlarının çeşitli fidanları ve aşıları dağıtılmıştır. 35 cins üzüm asması üretilmiş ve her sem onbinlerce çubuk dağıtılmıştır. Fidanlık, Vilâyet meyvacılığının ve üzümcülüğünün temelini kurmuştur. ...Geçek Hamamı ağaçlandırıldı, bataklık kurutuldu, hamin ve otel kısımları tamir ettirildi. ... Sincanlı Köyleri ceviz ağaçlarıyla donatıldı. ... İki senelik çalışma ile Geçek Hamamı, Afyon’un en güzel mesiresi olmuştur. ... Gazlıgöl Hamamında hiç ağaç yoktu. Her taraf killi topraktı, ağaçlandırılması için hayli çalışılmıştır. ... Erkmen köyündeki kestaneliğin korunması için çalışıldı. ... Hıdırlık’ta iki tek çam ağacı vardı. Burasının ağaçlandırması, yeşillendirilmesi göz önüne alınarak on dönüm kadar yen ne badem ağacı dikildi. ... 1927’de kağnılar kaldırılmaya başladı. Köylüye ödünç para ile tekerlekli arabalar verildi. Hapisane atelyesinde yaptırım arabalar köylere dağıtıldı. ...1930da aygır deposu yapıldı. Hayvan ıslahı başladı." Vali Fahrettin Kiper, anılarında, Afyon hapisanesindeki mani kumların çalıştırılarak, Afyonkarahisar’a neler kazandırıldığını uzun uzun anlatmaktadır. Yolların ve okulların yapımı, susuz yerlere suların getirilmesi, parklar oluşturulmasını, İscehisar mermerleri konusunda yapılan çalışmaları ve düşünülenleri yazan Kiper, birçok kişinin merak ettiği, herkesin kendisine göre, yorumladığı bir hususa da açıklık getirmektedir. Bu, Zafer Abideki ( veya Utku Anıtı) konusudur. Utku anıtı, ne zaman, kirim israfından yapılmıştır? Anıtın anlamı nedir? Bu hususlarda Fam rettin Kiper şöyle yazmaktadır. "Çocuk Bahçesi inşaasına 1928’de başlanmış, 1930’da bitirilmiştir. Bahçeyi hapisler yapmıştır. 10 bin lira sarf edilmistir. ... Zafer Abidesinin, çocuk bahçesinin ortasına konması ve abidenin etrafında yapıcı, Mr. Krippel’in göstereceği yerlerde ve ölçülerde okuma evi, müzemsi bir sergi yeri, masif ağaçlık gibi küçük küçük fonlar kurulması kararlaştırılmış gibi idi. Zafer abidesini yapan Mr. Krippel vilayete ilk müracaatı 23 Ekim 1930 tarihindedir. Ankara’da Ulus Meydanı’ndaki Atatürk heykeli de bu Mr. Krippel’in eseridir. Afyon heykelinin şimdiki biçiminde iki kuvveti sembolize etmesi fikrini Mr. Krippel’e ben söylemiştim* Mr. Krippel’le görüştüğümüze göre heykelin verdiği fikir dört noktada çerçevelenebilir: 1-Yenen kuvvet Türk gücüdür. Çizgilerin Atatürk’ü andırması bunun sezgisidir. Ordu, koruma, intikam gibi maddî ve manevi kuvvetler de onun içindedir. 2-Yenilen kuvvet düşmandır. Bu düşman mülk düşmanı olsun, hürriyet düşmanı olsun, terakki, şeref düşmanı olsun, dıştan gelsin, içten gelsin Türk gücü onu yere serecektir. 3-Türk gücü kuvvetlidir; karşıdaki düşman da kuvvetlidir. Fakat Türk gücü daha kuvvetlidir. Zayıfı herkes yener. 4-Türk gücü düşmanı yere seriyor, kahramandır, fakat vahşi canavar değildir. Yere serilmiş düşmanın ciğerlerini, bağırsaklarını deşmiyor." Vali Fahrettin Kiper, Afyonkarahisar’daki başarılarının sırrını ise şöyle özetlemektedir: "Talihim beni üzmedi. Karşıma iyiliği kabule o kadar elveriû bir tabiat çıkardı ki, hayranıyım. Bu tabiat Afyon halkının tabiim dır."