Hunad Hatın

Hunad Hatın

I. Alaeddin Keykubad’ın ikinci karısı, II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesidir. Hunad Hatun, Hunat Hatun ve Hunad Mahperi Hatun olarak da bilinmektedir.

Hunad Hatunun babası, Antalya yakınındaki Kalanoros (Alanya) Kalesinin hâkimi Kir Fard’dır. Amcası, Alara Kalesinin hâkimidir.

I. Alaeddin Keykubad Alanya’yı kuşatınca, Kir Fard, kendisine bir mektup gönderdi ve onunla bir antlaşma yapmak istedi. I. Alaeddin Keykubad bu teklifi kabul etti ve Kir Fardın ailesinden birinin Keykubanın akrabası olmasını istedi. Bunun üzerine Kir Fard, kızını I. Aleaddin Keykubadla evlendirdi. Kir Farda da hediye olarak Akşehir mülk olarak verildi.

Hünad Hatunun evlenmeden önceki adı Prenses Destina’ydı. Evlendikten sonra Mahperi ismini aldı. Kendisine verilen Huand (Hont) unvanı, Farsçada efendi ve büyük hatun anlamlarına gelmektedir. Bu söz, halk arasında Hunata çevrilerek asıl ismin yerine geçti. Hunad Hatun, I. Alaeddin Keykubatın ölümüne kadar Hristiyan kaldı.

I. Alaeddin Keykubad ilk evliliğini, Eyyubi Hükümdarı Melik Adilin kızı Melike Adileyle yapmış ve bu evlilikten ikisi kız ve ikisi oğlan olmak üzere dört çocuğu olmuştu. Hunad Hatun, I. Alaeddin Keykubadın ikincisi karısıdır. Hunad Hatunun hayatının büyük bölümü Kayseride, Keykubadiye Sarayında geçti. Oğlu II. Guyaseddin Keyhüsrev dünyaya geldi.

I. Alaeddin Keyhüsrev, 1237de, ilk eşinden olma oğlu İzeddin Kılıçarslanı veliaht ilan etti. Fakat I. Alaeddin Keyhüsrevin Mayıs 1237de zehirlerek öldürüldü. Böylelikle Sultanın iki eşi arasında, kendi oğullarını devletin başına geçirmek üzere büyük bir mücadele başladı. Dönemin vezirleri ve emirlerinin yardımıyla mücadeleyi Hunad Hatun kazandı ve Anadolu Selçuklu Devletinin tahtına II. Gıyaseddin Keyhüsrev geçti. Melike Adile Ankara Kalesinde, oğulları Borgulu Kalesinde öldürüldü; kızları ise Anadoludan uzaklaştırıldı.

Hunad Hatun, oğlunun saltanatı başlarında Müslüman oldu ve kendini hayır işlerine adadı. Kayseride kendi adını taşıyan bir külliye yaptırdı. Hunad Hatun kimi tarihçilere göre, Sultanın şüpheli biçimde ölmesinin ardından bağlayan taht mücadelesinin daha inandırıcı olması amacıyla Müslüman olmuştur.

1243te, Moğollar Kayseriyi ele geçirdiğinde, gelini Gürcü Hatun ve torunu Selçuk Hatunla birlikte kaçarak Adanada küçük bir Ermeni Krallığına sığındı, ancak Ermeniler tarafından Moğollara teslim edildi.