Janet - Jak Esim

Janet - Jak Esim

Janet ve Jak Esim’i sınırlı bir müziksever kesim, 20 yıla yakın bir süre önce, Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil’in yönlendirdiği Çekirdek Sanatevi etkinlikleri içinde tanımıştı. Musevi kültürünün, etnik karakteri ağırlıkta olan Sefarad müziğine, özüne sadık kalarak, kendine has bir yorum kazandırmıştı bu ikili. İlk profesyonel yapıtları, dinleyicilerle olan bu ilk tanışmalarından birkaç yıl sonra, 1989’da ’Türkiye’de Judeo-Espanyol Ezgiler’ adıyla yayımlanmıştı. Bu ikilinin baştan beri en önemli yol arkadaşı olan Erkan Oğur da bu albümün müzisyenlerinden biriydi.

Yahudilerin, İspanya’dan 500 yıl önce başlayan göç ve sürgün kültürü içinde şekillenen bu müzik, Türkiye’deki Yahudi kültürünün de kökleri anlamına geliyordu. İspanya’da Sefarad müziğinin içine giren İspanyol romansları, ortaya kendine has bir müziği çıkaracak ve bu özel müziğe ’Judeo Espanyol’ adı verilecekti. İşte Janet ve Jak Esim bu kültürel mirası merkez yapıp, özüne sadık kalarak bu müziğe yeni, modern bir kimlik kazandırma çabasında.

Sanatçılar, 1992 yılındaysa ’Antik Bir Huzur’ adıyla, yine Judea-Espanyol şarkılardan oluşan bir albüm daha yayımladı. ’1492-1992’ altbaşlığı vardı bu albümün. İspanya’dan başlayan göçün 500’üncü yılını imliyordu. Bu süreçte ortaya çıkan Janet-Jak Esim Ensemble, bu uluslararası yıldönümünden hareketle, yaklaşık üç yıl Avrupa’nın dört bir yanında, 50 kadar konser vereceklerdi.

Uzun yıllardır yeni çalışmalarına rastlamadığımız Janet-Jak Esim çifti, geçen haftalarda yeni albümleriyle karşımıza çıktılar. Yıllar önce son albüm kadrosundan yalnız Birol Ağırbaş yer almıyor. ’Mira’ adını verdikleri bu çalışmada, ağırlıklı vokal ve klasik gitarıyla Herman Heder adlı müzisyen yer almakta. Şarkılar, Heder’in katılımıyla üç sese uyarlanmış. Çünkü, Heder de gitarın yanında vokal yapıyor. Jak Esim ve Heder’in yaptığı düzenlemeler hayli özenli.

Topluluk üyelerinin kendine has müzik tavrı ve doğaçlamalarına oldukça elverişli bir şarkı formu çıkmış ortaya. Esimlerin müzikal hareket noktaları yine etnik yapı olmuş. Yani Judeo-Espanyol şarkı geleneğinin köklerine, geleneksel şarkılarına yaslanıp, bu müziğe yeni, çoksesli bir müzik tavrı kazandırmayı sürdürüyorlar.

Bu müziklere olan ruhsal, müzikal bağlılıklarıyla, günümüzün çağdaş müzik duyarlılığı arasında ilginç, derinlikli köprüler kurmayı sürdürüyorlar. Müzisyenlerin kendine has tınıları, sesleri şarkılara yepyeni bir boyut kazandırmıştı. Bu şarkıların özündeki hüzün yüklü insani boyut hemen dikkati çekiyor. Bu duygunun işlenişinde, aktarılışında başta Janet Esim olmak üzere üç vokalin incelikli katkıları dikkat çekiyor.

Albümdeki şarkılar bu kültüre, geleneğe yaslansa da, müzikal açıdan evrensel bir karakterde. Judeo-Espanyol şarkıların ’göçmen’ bir karakteri olduğundan, elimizdeki ’Mira’ albümünde Akdeniz ve Balkanlar’dan Ege’ye ve hatta Güney Amerika’ya kadar uzanan bir müzikal kültürün, ezgilerin şarkılardaki izdüşümlerine rastlıyoruz.

İstanbul Yahudilerinin de etnik müzik duyarlılığını, köklerini yansıtan şarkılar var ’Mira’ albümünde. Murat Özbey, vurmalılarıyla Güney Amerika ile kurulan ritmik bağı başarıyla kurarken; Erkan Oğur kendi stiliyle bazı şarkılara özel bir müzikal boyut, bir mistisizm kazandırıyor. İki parçada çello çalan Özer Arkun ve albümün son şarkısında saksofon çalan Yahya Dai, parçalara farklı bir lezzet kazandırmış.

Janet-Jak Esim ve topluluğu yine etnik müzik ve özellikle Sefarad müziğini sevenleri çokça heyecanlandırıyor. Özü makam müziğine yaslanan bu müziği, yeni ve modern bir kimliğe taşıyan, dünyada bile çok az grup olduğunu düşünürsek, Janet-Jak Esim Ensemble’ın yeni çalışması da kalıcı olmaya aday.
35 yıllık bir arşiv çalışmasının ürünü olan Janet ve Jak Esim’in yeni albümü ’Adio’ çıktı. 1930’dan 1960’lara kadar Sefarad şarkılarını içeren albüm, Cumhuriyet’in etkisiyle bu müziğin yaşadığı değişimi ortaya koyuyor

1989 yılında Türkiye’de ’Judeo Espanyol Ezgiler’ adıyla son derece özgün bir albüm, kaset formatında piyasaya çıkmıştı. Şarkıcı Janet Esim ile gitarist ve şarkıcı Jak Esim, ünlü gitaristimiz Erkan Oğur’la birlikte yayımlamışlardı bu çalışmayı. 1492’de İspanyol ve Portekiz’in siyasi iktidarlarının baskısıyla büyük bir göç yaşamak zorunda kalan Yahudilerin Avrupa’dan Balkanlar ve Türkiye’ye uzanan göç ve yerleşimleri sürecinde oluşan bu kültürün özgün müziği olan Sefarad’ı orijinalitesini hiç zedelemeden yorumluyorlardı bu albümde.

Janet ve Jack Esim’in bu alandaki araştırmacı, arşivci kimlikleri zaten dikkati çekmişti. Janet-Jak Esim, 1992’de aynı kültürel vizyonun bir uzantısı olarak ’Antik Bir Hüzün’ adıyla bir albüm daha yayımlamışlardı. Bu iki albüm, geçeni yıl Kalan Müzik’ten tek bir CD olarak da yayımlanmıştı. Bu albümde ikiliye Erkan Oğur, Okay Temiz ve Tarık Sezer de katılmıştı. Bu göçün 500. yılı dolayısıyla, Esim çifti Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil gibi birçok önemli müzisyenle uzun soluklu yurtdışı turneleri de gerçekleştirdiler. Bu turnelerin sonunda ikililin bir konser albümü de ’Birkaç Sonsuzluk Anı’ adıyla 1994’te yayımlandı. Sefarad kültürünün, bu kültürün insanlarının yaşadığı dramatik hayat kesitleri, şarkılar yoluyla günümüz duyarlılığına taşınıyordu. En önemli boyutsa, bu Judeo-espanyol şarkılarının özü hiç zedelenmeden günümüz müzik vizyonuyla yeniden hayata geçirilmesiydi.

Toplam dört albümleri var
Esimlerin yurtdışında da üçü derleme, biri de solo olan dört albümü daha yayımlandı. Esimlerin Sefarad kültür ve müziğini yansıtan son albümüyse uzun bir aradan sonra 2003’te ’Mira’ adıyla yayımlanmıştı.

Janet ve Jak Esim’in aynı konsept içinde hazırlanan son albümü ’Adio’ ise kısa süre önce dinleyicilerine sunuldu. Sefarad müziği ve şarkılarının bu kez Cumhuriyet dönemindeki yeniden biçimlenişinin kültürel bir panoramasını çiziyor ’Adio’ adlı albüm. Albümdeki çalışmaların tümüne yakını, yine Esimlerin 35 yıllık arşiv ve kaynaklarının bir sonucu.