Muhammed bin Abdülvehhab

Muhammed bin Abdülvehhab

Muhammed b. Abdilvehhâb b. Süleymân et-Temîmî en-Necdî, 1792de, Arap yarımadasının Necid bölgesinde doğdu. Benî Temîm kabilesine mensuptur. Babası Abdülvehhab b. Süleyman, Necid bölgesinin tanınmış âlimlerindendir.

Temel dinî bilgilerini babasından öğrendi. Bilgisini artırmak için önce Mekkeye gitti; fakat burada aradığı ilmî havayı bulamayınca Medineye geçti. Medinede dönemin ileri gelen âlimlerinden eğitim aldı. Ardından çeşitli dinî grupların bulunduğu Basraya gitti. Ancak halkın dinî yaşantısındaki bazı uygulamalara karşı çıktığı için şehirden uzaklaştırıldı. Maddi yetersizlikler yüzünden Hanbelîliğin önemli merkezlerinden olan Dımaşka gidemedi ve babasının yanına yerleşti. Fakat babasının ölümünün ardından, şirk olarak gördüğü bazı dinî uygulamalara karşı reform başlattı.

Reformist hareketleri dolayısıyla kendisine şiddet uygulandı ve suikast girişiminde bulunuldu. Bu bakımdan Uyeyneye gitti. Burada, önceden tanıdığı Emir Osman b. Muammer tarafından ağırlandı ve fikirlerinin yayılması için siyasi destek gördü. Bu dönemde hem fikirlerini yaydı hem de Müseylimetülkezzâb taraftarlarına karşı yapılan savaşta şehit olan bazı sahabilerin kabirlerini yıktırdı. Bu hareketi sert tepki aldı. Uyeyne emirine, Abdülvehhabı öldürmesi veya sürgün etmesi konusunda baskı yapılmaya başlanınca, Abdülvehhab, Suud ailesinin yönetimindeki Diriyeye kaçmak zorunda kaldı.

Suud ailesi kendisine sahip çıktı. Fikirlerinin yayılmasına destek verdi. Bu dönemde Vehhabi hareketi gelişti ve etkinleşti. Vehhabilik hareketi, Suud ailesinin Necidin tamamına hâkim olmasıyla hızlandı. Fakat Vehhabici Suud yayılmasına Necid dışından sert tepkiler geldi. Bunlardan biri, Lahsâ emirlerinin mensup olduğu Benî Hâlid kabilesidir. Vehhabilere karşı dört büyük saldırı gerçekleştiren Benî Hâlid, yenildi. Ardından Necrandaki İsmâilî Mekârime ailesi, Irakın büyük kabilelerinden Müntefi Arapları ve Mekke Emiri Şerif Galib, Vehhabi-Suudi gücüne karşı mücadele etti. Fakat Suud-Vehhabi ittifakı, bütün bu saldırı yendi ve gücünü daha da artırdı. Abdülvehhab 1792de öldü ama fikirleri Suriye, Irak ve Hicaz yönlerinde yayılmaya devam etti.