Osman Şems

(23 Mart 1814 - 27 Aralık 1893): Divan şairi. İstanbul’da doğdu. Asıl adı Osman Nureddin’dir. İyi bir tahsil gördü. Hoca Paşa’da evlerinin yakınındaki Nakşibendî şeyhi İsmail Efendinin müridi oldu. Şeyhinin vefatı üzerine babasının da şeyhi olan ünlü Kuşadalı İbrahim Efendiden el aldı. O zamana kadar şiirlerinde Nurî mahlâsını kullanırdı, İbrahim Efendinin müridi olduktan sonra Şems mahlâsını kullanmaya başladı. Burada tarikattaki sülûkunu tamamlamasının ardından Kadirî-Üveysî Ünyeli Şeyh Abdurrahim Efendiye intisap etti. 1949’da irşada memur edildi. Osman Şems, bazı memuriyetlerde bulunduktan sonra inzivaya çekilerek evinden çıkmadı. İrşat için zaman zaman Bursa’ya gidip geldi. Üsküdar’da Selimiye’de vefat etti. Karacaahmet’de Karaca Ahmet Sultan Türbesinin karşısına defnedildi.

Osman Şems Encümen-i Şuarâ’nın en devamlı üyelerinden idi. Türkçe gazeller yanında Arapça ve Farsça gazeller de söylemiştir. Türkçe gazellerine Namık Kemal, Hersekli Ârif Hikmet, Ziya Paşa nazîreler yazmışlardır. Şiirinde Fuzulî’nin, Nailî-i Kadîm’in ve Şeyh Galib’in etkisi görülür. Osman Şems’in birçok gazeli, murabbaı ve ilâhîsi bestelenmiştir.

Eserleri: Divan (Osman Şems Efendi Dîvânı’ndan Seçmeler’i Kemâl Edib Kürkçüoğlu yayına hazırladı, 1996), Şem’-i Şebistan (Mesnevî şeklinde manzum tasavvufi eser, 80 sayfa), Kenzü’l-Maânî (Toplam 28 sayfalık kasideyle başlayıp mesnevî ile devam eden manzum eser).