Pau Gasol

Pau Gasol, (6 Temmuz 1980 - Barselona, İspanya) İspanyol basketbolcudur. NBA’deki en etkili uzun forvetlerden birisidir.

NBA’e 2001 yılında adım atmıştır. Draftlarda 3. sıradan seçilmiştir. 2 metre 15 santim boyunda 116 kilogram ağırlığındadır. Oynadığı takım Los Angeles Lakers’tır. Mevkisi power forvet olan Gasol, Avrupa’nın gelmiş geçmiş en iyi uzunlarından biri olarak gösterilir. 2002 yılında NBA’de yılın çaylağı ödülünü almıştır. NBA’e gelmeden önce İspanya’nın Barcelona takımında oynamaktaydı. Forma numarası 16’dır.

2006 yılında Japonya da yapılan Dünya Basketbol Şampiyonasında final maçında (İspanya-Yunanistan)-sakat olduğu için oynamamasına rağmen MVP ödülünü almıştır. Ardından Polonya’daki 2009 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda İspanya’nın şampiyon olmasını sağlarken aynı zamanda MVP seçilmiştir.

Pau Gasol, basketbol hayatına 1998 yılında henüz 18 yasında iken Barselonada basladı. Fakat kendisini fark ettirmesi çok da uzun sürmedi. 1999da 19 yaş altı Dünya Sampiyonasını kazanan takım içinde yer alırken, İspanyanın Amerikayı 94–87 yendiği maça damgasını vurmustu. Euro Basket 2001in en merak edilen oyuncularından bir tanesiydi. 2001 Yılında İspanya liginde gösterdiği 11.4 sayı, 5.2 ribaunt ortalamasıyla kendini gösterdi fakat asıl parlayışı yine aynı yıl Euroleague‘de yakaladığı 18.5 sayı, 6 ribaunt ortalama ile oldu. Ve beklediği an geldi, NBAe ilk adımını attı.

2.15 boyuna rağmen 3 ve 4 numara oynayabilen, şut atabilen basketbolcu Barcelona’da oynuyordu, 2001 senesinde nba draftinda ilk tur 3. sırada Atlanta’ya draft edilerek; bir Avrupalı oyuncunun en genç draft edilme rekorunu da kazanmış oldu. Ancak Atlanta Hawks Gasol’u direkt Olarak Memphis Grizzlies’a takas etti.

3. sıradan Atlanta tarafından draft edildiği halde Atlanta Shareef Abdur-Rahim için Gasolu Memphis ile takas etti. Oldukça uzun boyuna rağmen çok da yapılı olmaması, sert gözükmemesi akıllarda soru isareti bırakmıstı. Çoğu kisi 5 numara da oynayabilecek kapasiteye sahip olmadığını düsünüyordu. Fakat o ilk sezonunda, 17,6 sayı ve 8,9 ribaund ortalama ile tutturarak muhtesem bir basarıya imza attı. O sene 126 adet ilk tur oyun 117’sini alarak çok büyük farkla, Yılın Çaylağı seçildi ve NBA tarihinde yılın çaylağı seçilen ilk Avrupalı basketbolcu oldu.

Bir sonraki sene, Los Angeles Lakers maçında Shaqa karsı 5 numara oynatılması Gasol için pek iyi olmadı. Shaquille O’neal karsısında hem psikolojik hem de fiziksel olarak ezildi ve belki de hayatının en kötü maçlarından birini oynadı. Bu kafalarda onun 5 numara oynayamayacağını göstermisti bir bakıma. Her sene kendini geliştirmeye devam etti ve yavas yavas vücudunu da istenilen seviyeye getirdi. Sonraki 2 sene, 19.0 ve 17.7 sayı ortalaması yakalayarak istikrarlı bir oyuncu olduğunu gösterdi.2003 Avrupa Basketbol Sampiyonasında ise, finale kadar takımını taşıyarak en iyi beşe seçildi. Finalde 36 sayı üretmesine rağmen Litvanyaya yenilmekten kurtulamadılar. Gasol, 2004de ilk kez play-offlara katıldı. Fakat takımını San Antonio Spurs tarafından süpürülmekten kurtaramadı. Uzun boyu ve oyun yapısına, oynadığı yere rağmen Gasolun yüzünde bir saflık vardı. Bebeksi bir yüze sahip olan Gasol, sert durmuyor aksine yumuşak duruyordu. 2005/2006 sezonunun başında bıraktığı sakal, bu görünümü yok etmek amacı taşımakta idi, belki de işe yaramıştır.

Daha sonraki sezon Gasol, takımını çok daha fazla sırtladı ve NBA kariyerinde ki en yüksek istatistiklere ulastı. Bu sezonki Seattle Supersonics maçında attığı 44 sayıyla kendi kariyer rekorunu kırdı, ve yine aynı maçta yaptığı 12 asist -ki bu onun yerinde oynayan biri için çok yüksek bir rakam- ve 4 top çalma yine kariyer rekoru kırmasına yetti. Bu kadar basarılı bir sezon geçirirken kariyerinde ilk defa bu sene yedeklerden all-star oldu. Esasında Mehmet Okur çok basarılı bir dönem geçirmisti ve adı NBA All-Star için geçmeye başlamıştı, kendisi Yao Ming ve sakat Cambyden sonra en fazla oy aldı. Fakat sakat olan oyuncunun yerine geçecek oyuncuyu David Stern seçtiği için, Gasolu NBA All-Star kadrosuna dahil etti. All-star maçında 14 dakika görev alabilmesine rağmen hiç sayı bulamadı fakat 12 ribaund ve 1 asist ile oynadı. Aynı sezon yine play-offlara kalmalarına rağmen, Dallas Mavericks karsısında bazı maçlarda kazanmaya çok yakın olsalar da hiçbir maçı kazanamadılar ve 4–0 ile elendiler. Seride Gasol, 3 maçta takımının en skorer oyuncusu oldu ama yetmedi.

Gasolun oyun yapısı itibari ile en basarılı olduğu yer -3 veya 5 numara da oynayabilmesine rağmen- 4 numara yani PF(Power Forvet ) pozisyonudur. NBA e gitmeden önce oynadığı Avrupa sampiyonasında herkesi hayran bırakan top tekniği ve yumusak bileği ile kolayca sayı üretebiliyor. Uzun boyuna rağmen tüm sahayı çok iyi kosuyor. Orta mesafe sutlarında da isabet oranı gayet iyi. Kendinden daha iri basketbolcuların üzerinden dahi smaç basabiliyor. Orlando Magic maçında Kelvin Catonun üzerinden smaç bulması, akıllarda unutulmayacak bir iz bıraktı. Sayı üretmesinin yanı sıra ribauntlarda oldukça basarılı olması Gasolu çok avantajlı kılıyor. Çok önemli diğer bir özelliği ise asist yapabilmesi. Gasol güzel paslarıyla, atmasının yanı sıra attırtıyor da, özellikle Seattle maçında attığı 44 sayının yanında yaptığı 12 asist bunu kanıtlıyor gibi. Her geçen sene kendini gelistirmesi de, ileride Gasolun çok daha iyi belki de NBA de unutulmayacak bir oyuncu olabilmesi yolunda bir işarettir. Elde ettiği basarılara rağmen Gasol Memphisi playofflar da üst turlara tasıyamamasından olsa gerek gerekli saygıyı görmüyordu.

Gasol’un, Los Angeles takasından sonra, aslında Memphis Grizzliesın durumunu en iyi özetleyen isim Hakim Warrick oldu. Yapılan takasın çılgınca olduğunu belirten Warrick, Liderimizi kaybettik. Artık Gasolu takımda görememek oldukça tuhaf olacak. Tek bildiğimiz onun artık geri dönmeyeceği. Artık başka bir takımda. Bundan sonra da Grizzlies forması giymek oldukça garip geliyor. Bundan sonra işimiz daha da zor olacak diye konuştu.

Los Angeles Lakers bombayı patlattı ve bir çok takımın da gözdesi arasında yer alan İspanyol yıldız Pau Gasolu kadrosuna kattı.

Basketbol severlerin Pau Gasol karşılığında verilen 3 oyuncu ve 2 draft hakkına Memphis ne yapıyor böyle diyeceği kesin. Los Angeles Lakers taraftarları da şampiyonluk için en azından biraz daha umutlandı.

Pau Gasol karşılığında Los Angeles Lakersın, Memphise neler verdiğine de değinilmesi gerekir. Bir türlü NBAde istenileni veremeyen Kwame Brown, çaylak oyuncu Jaravis Crittenton, Paunun kardeşi Marc Gasol ve Aaron McKie. Bu 3 isim yanında Memphis, Lakersın 2008 ve 2010 yıllarındaki draft haklarını da aldı. Öte yandan Damon Stoudemire ile yollarını daha önce ayıran Grizzlies, Stromile Swifti de Jason Collins karşılığında New Jersey Netse gönderdi. Memphis Grizzlies antrenörü Marc Iavaroninin takas sonrasında çok da olumlu açıklamalar yaptığını söyleyemeyiz. Iavaroni, Gasola yeni takımında başarılar dilerken, yıldızın hayali olan NBA şampiyonluğunu elde etmesini umduğunu söyledi. Bunlar dışında söylediği Artık yeni ve esnek bir takımız demeci ise şu aşamada çok da önem arz etmiyor.

Los Angeles Lakers’ta oynadığı ilk maçındaki üstün performansından sonra, uzmanlar Lakers takımının final oynayacagını rakiplerinin de büyük olasılıkla Boston Celtics olacagından söz ediyordu. Pau Gasol Los Angeles Lakers’ta çok üst düzey performansıyla ve Kobe Bryant ile çok başarılı oyunlar çıkararak Lakers’a Batı Şampiyonluğunu tattırdı.

2009 yılında Lakers ile kariyerinin ilk NBA şampiyonluğunu kazanmıştır.

Henüz Barcelona Forması giyerken İspanya milli takımına cağırılan 16 numaralı dev adam Gasol İspanyanın Amerikayı 94–87 yendiği maça damgasını vurdu.

2003 Avrupa Basketbol Şampiyonasında ise İspanya’yı sırtlayan Power Forward oyuncusu dev Gasol takımını finale kadar getirdi, finale kadar takımını tasıyarak en iyi 5 seçilen Pau. Finalde 36 sayı üretmesine rağmen Litvanyaya yenilmekten kurtulamadı. 2004 Atina Olimpiyatlarında gerçekten başarılı işler yaptı. 22.4 sayı, 7,3 ribaund ortalaması ile En İyi 5 seçildi ve sayı kralı oldu.

2006 Dünya Basketbol Şampiyonasında ise NBA‘de oynaması ve çok basarılı bir performans göstererek All-star dahi olmasına rağmen yorgunum, dinlenmem gerek, sakatlanabilirim bahanesine sığınmayarak takımına dahil oldu ve takımını sırtladı. Türkiyenin de 6. olduğu 2006 Dünya Basketbol Şampiyonasında, maç basına 21,3 sayı üreterek turnuvanın en skorer 3. oyuncusu oldu. Ulaştığı bu yüksek rakamın yanında, 9.4 ribaund, 1.4 asist ortalama ile bu yönden de katkı sağladı. İspanya muhtesem bir savunma ve kontrollü hücum ile gerçekten çok iyi bir oyun sergiliyordu, takımın en iyisi Gasol olduğundan hiç kimsenin süphesi yoktu fakat takım olarak hepsi iyiydi, hepsi birer yıldızdı. Yarı finalde karsılastıkları Arjantin, turnuvanın belki de en büyük favorisiydi ama Arjantini muhtesem bir oyunla tek sayı fark ile geçerken Gasol bu maçta 19 sayı da kalarak, Garbajosa ile takımının en skorer oyuncusu oldu. Fakat Gasol sakatlandı ve final maçında yer alamadı. Rüya Takım Amerikayı yenerek finale kalan Yunanistan, Gasolun da yokluğunda şampiyon olarak gösteriliyordu. Maçı kenardan izlemesine rağmen, bir an bile takımı desteklemeyi bırakmadı. Finalde farkla kazanan ve şampiyon olan İspanya idi. Sanki arkadaşlarının motivasyonu onun yokluğunda daha da yüksek olmuştu. Gasol, MVP seçildi. Final maçında oynamamasına rağmen finale ve sampiyonaya damgasını vuran bir kahraman olmustu.

2009 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda ise turnuvaya kötü başlayan İspanya ilk tur gruplardan 3. olarak çıktı. Sırbistan mağlubiyetinin ardından Türkiye’ye de ikinci tur grubu ilk maçında mağlup olması İspanya’yı olumsuz yönde etkilemedi. Bu mağlubiyet sonra sırayla bütün maçlardan galip olarak çıkan İspanya turnuvayı Sırbistan ile oynadığı final maçı sonrası kazandı. Bu turnuvada da takımını şaha kaldıran Pau Gasol MVP seçildi.