Suna Pekuysal

Suna Pekuysal

24 Ekim 1933 tarihinde, İstanbul’da doğdu. Asıl adı Adile Suna Belener’dir.

İstanbul Belediye Konservatuvarı Şan ve Bale Bölümünde öğrenim gördü. İlk kez 1949 yılında, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda rol aldı. Darülbedayi Çocuk Tiyatrosu kurucularından Ferih Egemen, halkevine geldiğinde küçük Suna’yı alıp götürdü ve henüz 13 yaşında “Efe Ali” adlı oyunda masal anlatan “İnci abla” rolünde oynamasını sağladı. Böylece Suna Pekuysal, Darülbedayi’ye ilk adımını atmış oldu.

 “Lüküs Hayat” müzikalini 14 yıl boyunca aralıksız oynadı. 

Aynı oyunda oynadıkları ve Suna’ya âşık olan Ergun Köknar, oyunun ortasında Suna Pekuysal’a aşkını ilan etti; 1964 yılında evlendiler, 1973 yılında oğulları Sait Ali dünyaya geldi. 39 yaşında hamile kaldı. O günlerde oynadığı bir filmin çekimleri sırasında düştü ve omurgası zarar gördü, bu yüzden hamilelik süreci ve doğumu riske girdi. Tüm ısrar ve uyarılara rağmen doğum yaptı, omurgası daha da zedelendi ve doğumdan sonra bir daha dik duramadı. 

“Keloğlan ile Cankız” (1972) filminin çekimleri sırasında hamile idi.

54 sene boyunca sahneye çıktığı Şehir Tiyatrosu’ndan 1998 yılında emekli oldu. 

Bol ödüllü bir oyuncudur. “Tırpan” filmiyle 1980 yılında Avni Dilligil Ödülü’ne ve Ulvi Uraz Ödülü’ne; “Lüküs Hayat” müzikaliyle 1986 Sanat Kurumu Ödülü’ne ve 1987 İsmail Dümbüllü Ödülü’ne; 1998 yılında Afife Tiyatro Ödülleri’nde Nisa Serezli Aşkıner Özel Ödülü’ne; 2000’de Belkıs Dilligil Onur Ödülü’ne; 2001 yılında 38. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne ve 2003 yılında Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü’ne layık görüldü.

Aralarında “Şıpsevdi” (1963), “Turist Ömer” (1964), “Malkoçoğlu” (1966), “Kınalı Yapıncak” (1969), “Turist Ömer Yamyamlar Arasında” (1970), “Şoför Nebahat” (1970) ve “Ali Baba ve Kırk Haramiler” (1971) yapımlarının da olduğu 200’e yakın filmde dublaj yaptı.

22 Temmuz 2008 tarihinde, İstanbul’da vefat etti. 

160’ın üzerinde film ve dizide rol aldı. Bazıları şunlardır:

Halıcı Kız (1953)

Cilalı İbo ile Zoraki Baba (1961)

Küçük Hanım Avrupa’da (1962)

Yedi Kocalı Hürmüz (1963)

Malkoçoğlu (1966)

Çalıkuşu (1966)

Keloğlan (1971)

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1974)

Süper Baba (televizyon dizisi, 1993)

Yasemince (televizyon dizisi, 1997)

Yeter Anne (televizyon dizisi, 2002)

Avrupa Yakası (televizyon dizisi, 2004-2007)

 

Rozet Hubeş’in gözünden Suna Pekuysal: “Suna Pekuysal’ın sırtında bir sorunu vardı. Kulise gelip ‘Ah oram ağrıyor, ah buram ağrıyor! Rozetciğim çok canım acıyor!’ derdi. Ama bir çıkardı sahneye, devleşirdi. Ne ağrısı kalırdı ne sızısı…’’

 

Haldun Dormen’in gözünden Suna Pekuysal: “Bir gün büyük bir markette alışveriş ederken güler yüzlü bir hanım yanına yaklaşmış ve: ‘Suna Hanım, sizi ‘Lüküs Hayat’ta seyrettim ve bayıldım. Zaten eskiden beri size hayranım.’ demiş. Arkasından da en münasebetsiz bir biçimde: ‘Niye hep böyle eğik duruyorsunuz?’ diye abuk sabuk bir soru sormuş. Suna Pekuysal hiç düşünmeden: ‘Size olan sonsuz saygımdan efendim…’ diye yapıştırmış cevabını.”