Tarık Akan

13 Ekim 1949 tarihinde, İstanbul'da doğdu. Asıl adı Tahsin Tarık Üregül'dür.

Babasının subay olması nedeniyle çocukluk yılları farklı şehirlerde geçti. Önce Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde okudu, daha sonra İstanbul Gazetecilik Yüksekokuluna girdi ve bu okuldan mezun oldu. Bu dönemde Bakırköy plajlarında cankurtaranlık ve işportacılık yapmaya başladı. 

1969 yılından sonra, 1970 yılında “Ses” dergisinin düzenlediği Sinema Artist Yarışması adlı yarışmaya katılarak birinci oldu. Birinciliğinin ardından ilk kez Fatma Girik ile birlikte başrol oynadığı sinema filmi "Solan Bir Yaprak Gibi" (1971) ile oyunculuk kariyerine başladı.

1972 yılında vizyona giren diğer filmi, "Beyoğlu Güzeli" adlı filmde Hülya Koçyiğit ile başrolde oynadı. Daha sonra kendisiyle bütünleşecek olan Ferit karakteri ile oynadığı ilk filmdir. 

Mehmet Dinler'in yönettiği “Suçlu” (1972) adlı filmde Fatma Belgen ile başrol oynadı ve ilk büyük başarısını bu filmle elde etti. 1973 yılında Altın Portakal Film Festivali'nde En iyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü aldı. 

Yakışıklılığı, uzun boyu, giyim tarzı ve saç stiliyle Yeşilçam'ın aranan yüzleri arasına girdi. 

1973 yılında Halit Akçatepe ve dönemin çocuk oyuncusu olan Kahraman Kıral ile birlikte “Canım Kardeşim” adlı filmde başrol oynadı. Film, Yeşilçam'ın klasikleri arasına girdi ve en iyi dram filmlerinden biri oldu. 

“Hababam Sınıfı” (1975) adlı filmde "Damat Ferit" adlı karakteri canlandırdı. Film 1975 yılında gişede hasılat rekoru kırdı.

1976 yılından sonra ciddi bir karar alarak değişme kararı aldı. Sinemaya başladığından beri yalnızca yakışıklı olduğu için salon filmlerinde oynadığını, oyunculuğun ve sanatın ne olduğunu bilmediğini ifade etti. Her yıl sayısız film çekmesine rağmen kendisini sorgulamaya başladı ve devamlı olarak zengin aile çocuğunu oynadığını, esasında hiç de öyle olmadığını dile getirdi. Bu sebeplerle yaptığı işlerden rahatsızlık duymaya başladı. Romantik-komedi filmlerinin çizgisinden çıktı ve daha ciddi filmlerde rol almaya başladı, bu süreçte henüz 28 yaşında idi. 1977 yılından sonra bıyık bırakarak daha ağır rollerde oynadı.

Hayatını değiştiren insanlardan biri, Vasıf Öngören idi. Ona göre Öngören; Brecht’i en iyi bilen, sosyalist bir kişi idi ve tüm zamanlarını onunla geçirmeye başladı. Birlikte Beyoğlu'nda yürüyüşe çıktıklarında Öngören, karşıdan gelen bir adamı gösterir ve o adama bakıp kıyafetinden, duruşundan, hâlinden hangi yöreden olduğunu, hangi mesleği yaptığını, kültürünü tahmin etmesini isterdi. Daha sonra o adamı çevirip konuşurlardı ve Akan, yanlış tahminler yaptığını anlardı. 

Salon filmleri çekmek istemediği için Ertem Eğilmez kendisine yasak koydu. “Aç kalacaksın, benim dediğimi yapacaksın!” dese de Akan inat etti. Bir buçuk yıl boyunca hiç film çekmedi. Bu dönemde Yavuz Özkan’ın kendisine vermiş olduğu “Maden”in senaryosunu okudu. Ancak filmi çekmek için parası yoktu. Yavuz Özkan, “Cüneyt Arkın’a da teklif edelim, iki star ilk defa Türk sinemasında yan yana gelirse ortalığı karıştırırız.” dedi. Cüneyt Arkın da senaryoyu okudu ve kabul etti. Anlaşma yapıldı, Tarık Akan ile Cüneyt Arkın ortak oldu. Akan, o anlaşmayla Anadolu’da film satın alan bütün şirketlere gitti ve “Maden”i sattı. Torbalar dolusu senetlerle Yeşilçam’a geldi. 

1978 yılından itibaren "Maden" filmi ile sosyal mesaj içerikli filmlerde ağırlıklı rol almaya başladı. Siyasi görüşünü, "Sanatçı dediğin andan itibaren; dünyaya bakışı, yaşamı, görüşleri, her şeyi politiktir. Bu politik düşünce hiçbir zaman gerici, muhafazakâr, tutucu bir politika değildir." sözleri ile açıkladı. 

1979 yılında ilk olarak Atıf Yılmaz'ın yönettiği “Adak” adlı filmde Necla Nazır ile başrol oynadı. Aynı yıl, “Demiryol” adlı filmde usta oyuncu Fikret Hakan ile birlikte başrolde yer aldı. Film, Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Film", "En İyi Yönetmen" (Yavuz Özkan), "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" (Sevda Tolga) ve "En İyi Erkek Oyuncu" (Fikret Hakan) dalında dört ödül alarak büyük başarı gösterdi. 

1980 yılında 12 Eylül Darbesi'nde 12 yıl hapis cezası ile yargılandı ancak 2,5 ay hücre hapsi cezası aldı. 

1981 yılına doğru sinema sektöründe düşüş yaşandığı için ticari taksi alarak kiralama sistemi ile ticaret hayatına devam etti. 

1990'lı yıllarda sinema filmlerinde daha az yer aldı. 

7 Ağustos 1986 tarihinde Yasemin Erkut ile evlendi. Bu evlilikten 1986 yılında Barış Zeki, 1988 yılında ikiz olan Yaşar Özgür ile Özlem dünyaya geldi.

1995 yılında Aziz Nesin'in vefatından sonra görevini devralan oğlu Ali Nesin'den Nesin Vakfı başkanlığını devraldı.

1999 Seçimlerinde CHP, Bakırköy belediye başkan adaylığı teklif götürdü fakat Akan bunu kabul etmedi. 

2002 yılında "Anne Kafamda Bit Var" isimli bir kitap çıkardı ve kitabında 12 Eylül Darbesi'nden sonra yaşadıklarını kaleme aldı.

2009 Yerel Seçimlerinde CHP tekrar Bakırköy'den adaylık teklif etse de Akan teklifi yine reddetti.

16 Eylül 2016 tarihinde vefat etti. 

Toplam 111 filmde ve 4 televizyon dizisinde rol aldı.  Bazıları şunlardır: 

Beyoğlu Güzeli (1971)

Sev Kardeşim (1972)

Tatlı Dillim (1972)

Oh Olsun (1973)

Mavi Boncuk (1974)

Ateş Böceği (1975)

Adak (1979)

Alev Alev (1984)

Kızımın Kanı (1987)

İsa, Musa, Meryem (1989)

Mektup (1997)