Tekin Akmansoy
20 Ocak 1924 tarihinde, Denizli’de doğdu. Tam adı Alptekin Akmansoy’dur. Şarkıcı Ozan Orhon’un dedesidir.
Babasının memuriyeti nedeniyle 1939 yılında Ankara’ya taşındı. Ankara Atatürk Lisesini bitirdi. 1947 yılında Ankara Devlet Konservatuvarından mezun oldu. Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı olarak sanat hayatına başladı. Meddah geleneğini sürdürdü.
1951 yapımı “Kanlı Feryat” filmiyle sinemaya geçti. Bakanlar Kurulu tarafından 1969 yılında Kıbrıs’a bir Türk tiyatrosu kurmakla görevlendirildi ve Kıbrıs’taki ilk Türk Tiyatrosu olan İlk Sahne’yi kurdu.
Cüneyt Gökçer tarafından ikinci kez Almanya’ya 1962 yılında staj için gönderildi. Burada ünlü İsviçreli yazar, oyun yazarı ve ressam Friedrich Josef Dürrenmatt ile tanıştı.
1974 yılında yayımlanmaya başlanan “Kaynanalar” dizisinde canlandırdığı Kayserili uyanık iş adamı Nuri Kantar rolüyle ön plana çıktı. Bu karakter ve dizi, ikisi de 1975 yılında çekilen “Kaynanalar” adlı devam dizisi ve “Nöri Gantar Ailesi” filmiyle sürdürüldü.
“Kaderin Mahkûmları” (1953), “Kaynanalar” (televizyon dizisi, 1974), “Kaynanalar” (film, 1975), “Nöri Gantar Ailesi” (1975), “Kaynanalar” (televizyon dizisi, 1988), “Beybaba” (televizyon dizisi, 1989), “Emret Bakanım” (televizyon dizisi, 1992), “Emret Muhtarım” (televizyon dizisi, 1992) yapımlarının senaryosunu yazdı.
Kendisine 1998 yılında Devlet Sanatçısı ünvanı, 2011’de de 2. Antalya Televizyon Ödülleri’nde Onur Ödülü verildi.
Zatürre teşhisiyle tedavi gördüğü hastanede, 12 Şubat 2013 tarihinde vefat etti.
17 tane film ve dizide oynadı. Bazıları şunlardır:
Mezarımı Taştan Oyun (1951)
Şimal Yıldızı (1954)
501 Numaralı Hücre (1967)
Köyden İndim Şehire (1974)
Sahne Klasikleri (televizyon dizisi, 2010)
Tekin Akmansoy: “TRT’de iken cami sahnesi yaptım diye kızdılar bana. ‘İster ateist ol, ister başka bir şey ol, buradan geçeceksiniz.’ dedim. Turgut Özal ısrarla ‘Seni milletvekili yapalım.’ demişti. ‘Ben yapamam, benden olmaz. Kimse Tekin Akmansoy’u bilmez ki… Nuri Kantar’ı ararlar. Siz de beni değil, Nuri Kantar’ı istiyorsunuz.’ dedim. Bunun gölgesinde kalmamak lazım; ardından Beybaba, sonra Muhtar oldum.”