Yaşar Akpençe
1966 İstanbul doğumluyum. Küçük yaşta müziğe gönül verdim. 8 yaşımda bongoyla tanıştım. Hayalimde çok iyi bir bongocu olmak vardı. Bongonun tekniğini öğrenmek için çok iyi bongo çalanları dinledim. 13 yaşımda bongoyu çok iyi çalmaya başladım. Sonradan darbukayı tanıdım. Ona gönül verdim.Bir sürü arap darbukacılarını dinledim başta said el artist olmak üzere 4 sene Taksim Maksim gazinosunda hanende kasım inaltekin eşliğinde fasıl çaldım idealim ve isteğim albüm kapaklarında ismimin yazması’idi. Bunun için çok dua ettim ve çok çalıştım. Sonunda çok sevdiğim canım abim usta müzisyen keman virtiöz’ü ilyas tetik ile tanıştım ve plak camiasına girdim. Sağaolsun ilyas abiden bu konu hakkında çok şey öğrendim beni bir sürü kişiyle tanıştırdı.İlk çaldığım albüm Sibel Can (Gül Döktüm Yollarına), 2.si Ebru Yaşar (Bu Sahilde) ve bir sürü ünlülerin albümleri.
Sonrada kendi enstrumantel albümüm (Harem)’i çıkardım daha sonra (sellam kıvır) ve (orient best) (passion of percussıon vol.1 vol.2 vol.3) ve (darbuka essentials) adlı albümlerimi çıkartım.
Harem albümü ve yurtiçi yurtdışı konserleriyle darbukayı türkiyeye ve dünyaya tanıttığımı ve sevdirdiğimi sanıyorum.Tabiki bu başarının altında farklı bi düşünce farklı bir çalış stili yatıyo şükürler olsun ben bütün istediğim herşeye kavuştum.
Azimle çalışarak ve yüce rabbimin sayesinde. Tabiki kimse kimsenin kara kaşına kara gözüne bakmıyor çok iyi çalmanız lazım ve kendi stilinizi yaratmanız gerekiyo herkezden ayrı bi stiliniz varsa kesinlikle bu sektörde başarılı olmamanıza imkan yok ben bunu başardım. Yeni yetişen kardeşlerime tavsiyem çok çalışmaları darbukayı sevmeleri ve herkezden ayrı bir şekilde çalmaları kısacası kendi stilini yaratmalarını rica ediyorum.
Saygılar YAŞAR AKPENÇE
İLGİLİ ÖYKÜLER
