Yorgo Bacanos

Yorgo Bacanos

İstanbul Rum cemaati içinde birçok ferdinin musikiyle uğraşmasıyla ünlü bir aile ortamında, 21 Eylül 1900 tarihinde müziğin içinde doğdu. Rum ve Çingene asıllıdır. Babası lavtacı Haralambos, ağabeyi Kemençeci Aleko, dayısı Kemençeci Anastas, amcaoğlu ise Kemençeci Sotiri’dir. Musiki aşkıyla öğrenimini yarım bıraktı. Saint-Benoit Lisesindeki tahsilinden vazgeçip babasından aldığı lavta dersleriyle musikiye başladı. Aynı sıralarda Sinanyan adlı piyanistten Batı müziği tekniğinde piyano öğrendi. Yaşantısında kısa süre içinde haklı bir şöhret kazandı. 1928 yılında ağabeyi Aleko, Kanuni Ahmet Yatman, Hafız Kemal ve Saadettin Kaynak ile beraber Almanya’ya giderek Berlin’de plaklar doldurdu.1928‘de Kemani Sadi Işılay ve Kemençeci Aleko Bacanos’la birlikte gittiği Paris’te Işılay‘ın karısı Denizkızı Eftalya’ya eşlik etti. Aynı ekiple Kahire’ye geçti, burada başta Arap musiki âlemin büyük övüncü Ümmü Gülsüm ve onun bestekâr Muhammed el Kasapçi olmak üzere Mısırlı müzisyenlerin takdirini kazandı.

Çinuçen Tanrıkorur, Bacanos sanatının başlıca teknik özelliklerini şöyle ifade etmektedir:

- Mızrap şakırtısına yer vermeyen keskin ve tanlayan bir ses,

- Ani netlikte kaydırmasız ve yaklaşıklık tanımayan parmak baskıları,

- Çok sağlam ritim duygusu sonucu hızlı parçalarda lavta mızrabı denen teknikle aynı anda hem tempo verip hem ezgi çalma yeteneği,

- Piyasa kökeninden geldiği hâlde, klasik makam anlayışına sadık kalması,

- Müzikte varyasyon denen süslü veya alternatifli ezgi yaratma sanatının Tanbûri Cemil’den sonraki büyük ustası olması.

1946 yılında radyonun yanı sıra İstanbul Belediye Konservatuarı Türk Musiki İcra Heyeti’nde de çalışmaya başladı, bu kurumda Nevzat Atlığ ve Münir Nûreddin Selçuk dönemlerini de içine almak üzere uzun yıllar ut çaldı. Şan sinemasında iki haftada bir pazar günleri halka açık olarak verilen ve radyodan da naklen yayınlanan bu konserlere, yalnızca yapacağı bir taksimi görerek dinleyebilmek için o günlerin ulaşım şartlarında Ankara, İzmir gibi çeşitli şehirlerden müzikseverlerin İstanbul’a geldiği bilinmektedir. Bugün dahi ut sazının kullanıldığı bütün ülkelerin musikicileri için Yorgo’nun herhangi bir taksim kaydını arşivinde bulundurmak bir ayrıcalık sayılmaktadır. Bacanos bu müzisyenlerin en çok incelediği ustaların başında gelmektedir.

24 Şubat 1977 tarihinde, İstanbul’da vefat etti.

Besteleri:

- Dalınca gözüm gözüne şehâ (acemaşirân)

- Bir yaz gecesi çamlıca mehtâbına geldin (hüseynî)

- Gülmedim güldürmedin bilmem kabahat kimdedir (hüzzâm)

- Sevdâsı henüz sînede gönlüm gibi sağdı (hüzzâm)

- Neş'eyle geçen ömrümü eyvâh keder ettin (kürdilihicazkâr)

- Hâlâ kanayan kalbimi aşk ateşi dağlar (mahûr)

- Çöktü artık bir perîşanlık hayâlhâneme (maye)

Kaynak: Tuba Özhan, Hacı Ârif Bey, Bimen Şen, Tanbûri Cemil Bey ve Yorgo Bacanos’un Kürdilihicazkâr Makamındaki Sözlü Eserlerinin Usûl ve Geçki Bakımından Karşılaştırmalı Analizi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Müzik Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Sivas, 2019.