Abdullah Öcalan
4 Nisan 1949da, Şanlıurfanın Halfeti ilçesinin Ömerli köyünde doğdu. Ömer ve Üveyş Öcalan çiftinin yedi çocuğunun en büyüğüdür. Annesi Türk, babası Kürt kökenlidir. İlkokulu köyünde, ortaokulu Halfetide okudu. 1968de Ankara Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Lisesini bitirdi. Bir yıl sonra Diyarbakırda kadastro memuru olarak çalışmaya başladı. 1970te Bakırköy Tapu Müdürlüğüne atanıp İstanbula geldi. 1971de önce İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde bir yıl okudu, ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde öğrenim gördü.İstanbulda Devrimci Doğu Kültür Ocaklarına üye olarak politik faaliyetlere başladı. THKP/C örgütüyle ilgilendi. Mahir Çayan grubunun Kızılderede katledilmesini protesto etmek için basılan Şafak bildirilerini Siyasal Bilgiler Fakültesinde dağıtmak ve boykota katılmak suçundan, 7 Nisan 1972de gözaltına alındı. Mamak Askerî Cezaevinde yaklaşık yedi ay tutuklu kaldı. Bu yedi aylık cezaevi dönemi, Öcalan üzerinde büyük bir etki doğurdu ve siyasal mücadeleye atılma konusunda bir okul işlevi gördü.
1975 yılında bir grup öğrenci arkadaşıyla birlikte Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneğini kurdu. Ankarada kurulan dernek, kısa süre içinde Güneydoğu Anadoluya taşındı ve dernek üyeleri, bölgedeki gençler arasında propaganda faaliyetlerine başladı.
24 Mayıs 1978de Kesire Yıldırımla Ankarada evlendi.
Apocular adıyla bilinen grup, 1974 yılında örgütlenmeye başladı. Bu grubun ilk kez nasıl bir araya geldiğine dair yapılan açıklamalar çeşitlidir. Grup, kimine göre Tuzluçayırda, Mehmet Karasunun evinde yapılan toplantıda; kimine göre Dikmende yapılan toplantıda; kimine göre Çubuk Barajında yapılan toplantıda kuruldu. Bu üç toplantı, PKKnın kuruluş toplantısıydı. Kendilerine Kürdistan Devrimcileri adını veren bu grup, halk içerisinde ve sol kamuoyunda APOcu olarak adlandırıldı.
Grubun amacı, toprakları Türkiye, İran, Irak ve Suriyeyi kapsayacak ve Marksist-Leninist ilkelerle yönetilecek, bağımsız bir Kürdistan Devleti kurmaktı. Bu doğrultuda, 27 Kasım 1978de Diyarbakırın Lice ilçesinin Fis köyünde bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda Kuruluş Bildirgesi düzenlendi ve Marksist-Leninist temelli Kürdistan İşçi Partisi (Partiya Karkerén Kürdistan, PKK) kuruldu. Partinin başkanı Abdullah Öcalan, başkan yardımcısı Cemil Bayık, yürütme kurulu başkanı Şahin Dönmez, gerilla sorumlusu Mehmet Karasungur, istihbarat sorumlusu Mazlum Doğan, yürütme kurulu üyeleri ise Hayri Durmuş ve Kesire Yıldırım oldu. Parti kendi kuruluşunu kamuoyuna bir yıl sonra açıkladı. Bu açıklama, Adalet Partisi Şanlıurfa Milletvekili M. Celal Bucaka yapılan saldırı sonrasında, olay yerine bırakılan bildirilerle ilan edildi.
12 Eylül Darbesi döneminde örgütün altmış yöneticisi öldürüldü ve birçok taraftarı tutuklandı. Bunun üzerine örgüt, geri kalan güçlerini Suriyeye çekerek eylemleri Suriyeden yönetmeye başladı.
Suriye, Türkiyenin baskıları sonucu Öcalanı topraklarından 1998 yılında çıkarmak zorunda kaldı. Önce Rusyaya, ardından İtalyaya geçen Öcalan, İtalyan Hükûmeti tarafından ülkeden çıkarılınca, Kenyanın Yunanistan Büyükelçiliğinde saklanmaya başladı. Kenya güvenlik birimlerince yakalanıp Türk güvenlik görevlilerine teslim edildi ve 16 Şubat 1999da Türkiyeye getirildi.
Öcalan Türkiyeye getirildikten sonra İmralı adasındaki özel hapishaneye konuldu ve 31 Mayıs 1999da yargılanmaya başlandı. PKKyı kendisinin kurduğunu, örgütü sevk ve idare ettiğini, yakalandığı ana kadar örgütün kendisinin liderliği ve komutası altında faaliyetlerini sürdürdüğünü itiraf etti.
29 Haziran 1999da yapılan son duruşmada Ankara 2 No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından, kurduğu silahlı örgüt olan PKKyı, aldığı kararlar ve verdiği emir ve talimatlarla sevk ve idare ederek, devletin hâkimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemleri gerçekleştirdiği sabit görüldü ve oybirliğiyle idama mahkûm edildi. Mahkemenin gerekçeli kararında; Öcalanın eylemlerinin şiddeti, yoğunluğu ve sürekliliği; içinde bebek, çocuk, ihtiyar ve kadınların da bulunduğu binlerce insanın öldürülmüş olması; ülke genelinde ciddi tehlike oluşturması nedeniyle Türk Ceza Kanununun 59. maddesinde düzenlenen cezai sorumluluğu kaldıran veya azaltan nedenlerden yararlandırılmasının uygun görülmediği açıklandı. Mahkemenin verdiği idam kararı, Yargıtay tarafından 25 Kasım 1999da onandı. Fakat AB uyum yasaları ile idam cezası kaldırıldığı için, idam cezası uygulanmadı ve Abdullah Öcalan İmralı Cezaevinde müebbet hapse mahkûm edildi. Hâlen bu cezaevinde yatmaktadır.
Öcalan, kaldığı İmralı Adasındaki cezaevinde esnek, çok kültürlü, anti-tekelci ve uzlaşma odaklı olarak tarif ettiği Demokratik Konfederalizm adlı bir politik kuram geliştirdi. Bu kuram, klasik Marksist-Leninist görüşlerin Murray Bookchinin komünizmine dair fikirleri ile ekoloji, feminizm gibi konuların harmanlanması sonucu oluşan ve devlete dayanmayan sosyalizm anlayışını içermektedir. Bu kurama göre Orta Doğunun toplumsal yapısına en uygun yapı, konfedere yapıdır. Öcalan, yirmi iki Arap devletinin kendi arasında bu durumu gerçekleştirebileceğini, buna benzer olarak Türklerin de kendi aralarında Türk Demokratik Konfederasyonunu kurabileceğini ifade etmiştir.
Öcalana göre Marksist-Leninist bir ilke olan ulusların kendi kaderini tayin hakkı, salt devlet kurma ilkesi olarak ele alınması dolayısıyla felaketlere yol açmıştır. Buna karşın Demokratik Konfederalizm, demokratik ulus seçeneğinin yönetme şekli olarak bir halkın kendi geleceğini özgür ve demokratik yollarla belirleyebilmesine olanak tanımaktadır. Öcalan bu ilkeyi aynı isimli eserinde şu şekilde tanımlamıştır:
Demokratik Konfederalizm, bir devlet sistemi değil, halkın devletinin olmadığı bir demokratik sistemdir. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere halkın tüm kesimlerinin kendi demokratik örgütlenmesini yarattığı, politikayı doğrudan ve özgür-eşit konfederasyon yurttaşlığı temelinde, yerelde kendi özgür yurttaşlık meclislerinde yaptığı bir sistemdir. Dolayısıyla öz güç ve öz yeterlilik ilkesine dayanır. Gücünü halktan alır ve ekonomi de dâhil her alanda öz yeterliliğe ulaşmayı benimser. Demokratik Konfederalizm, klan sisteminden ve aşiret konfederasyonlarından günümüze kadar uygarlık tarihi boyunca devletçi toplum merkezileşmesine girmek istemeyen doğal toplumun demokratik komünal yapısına dayanır.
Abdullah Öcalana pek çok ödül verildi. Güney Afrika Komünist Partisi, 13. kongresinde Öcalana emperyalizm ve sömürgeciliğe karşı verdiği mücadeleden dolayı plaket hediye etti. Strathclyde Üniversitesi Öğrencileri Derneği (İskoçya), Abdullah Öcalana onursal fahri üyelik ödülü verdi. Ukrayna Komünist Partisi, Stalin Ödülü için Öcalanı aday gösterdi. İtalyanın Palermo şehri Öcalana onursal vatandaşlık payesi sundu.
Eserleri: Seçme Yazılar Cilt I, 1992; Kürdistan Devriminin Yolu (Manifesto), 1993; Seçme Yazılar Cilt II, 1993; Politik Rapor, 1993; Kürdistan’da İşbirlikçilik - İhanet ve Devrimci Direniş, 1993; Kürt Sorununda Demokratik Çözüm Bildirgesi, 1999; Sosyalizmde Israr İnsan Olmakta Isrardır, 1999; Tarih Günümüzde Gizli ve Biz Tarihin Başlangıcında Gizliyiz, 2000; Barışa Doğru, 2000; Nasıl Yaşamalı Cilt I-II, 2001; Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa I. Cilt, 2002; Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa II. Cilt, 2002; Güney Kürdistan’da Egemenlik Mücadelesi ve Devrimci Demokratik Tutum, 2003; Sanat Edebiyat ve Kürt Aydınlanması, 2003; Bir Halkı Savunmak, 2004; Barış Umudu, 2005; Sosyal Devrim ve Yeni Yaşam, 2005; Demokratik Toplum Manifestosu, 2009; Demokratik Uygarlık Manifestosu, 2009; Demokratik Konfederalizm, 2011; Kürt Aşkı, 2011.