Albrecht Dürer

Albrecht Dürer

Albrecht Dürer (21 Mayıs 1471 - 6 Nisan 1528) tarihleri arasında yaşamış Alman ressam, matematikçi ve matbaacı idi. Geç gotik flamen sanatı uygular. Rembrant ve Goya ile birlikte eski basımların en önemli isimlerinden biridir. Nürnberg, Almanya’da doğmuş ve ölmüştür. Dürer’in babası, 1455’te Macaristan’dan gelerek Nürnberg’e yerleşen bir kuyumcuydu. Dürer, çocukluğunu babasının kuyumcu dükkânında çalışarak geçirdi. 13 yaşındayken kendi portresini, 14 yaşındayken "Madonna ve Müzik Melekleri" portresini yaparak erken gelişen resim yeteneğini kanıtladı. 1486’da babasının girişimiyle ressam ve ağaç baskı ustası Michael Wohlgemulh’un (1434-1519) atölyesine çırak olarak girdi. 1489’da işinden ayrılarak seyahat etmeye başladı. 1490’da ilk yağlıboya eseri olan babasının portresini yaptı. O yıllarda sık sık seyahat ederek Basel, Alsace ve Felemenk’te bulundu. "Aziz Hieronymus Aslanı İyileştiriyor" adlı ilk ağaç baskısını Basel’de yaptı. 1493/94 yıllarında kısa süre Strasbourg’da kaldı. Sonra Basel’e döndü.Strasbourg’dayken, parşömen üzerine yaptığı kendi portresiyle ilk başyapıtlarından birini verdi(1493). Yine Strasbourg’dayken küçük boyutlu dinsel resimler de yaptı. Mayıs 1494’de Nürnberg’e dönerek bir tüccarın kızı olan Agnes Frey ile evlenen Dürer, 1494 sonbaharında İtalya’ya ilk gezisini yaptı. Gezi 1495 ilkbaharına değin sürdü. İtalya’dayken de resim yapmaya devam eden Dürer, Güney Tirol Alplerini resmettiği bir dizi suluboya yaptı; bu yapıtlar, en güzel yapıtlarından sayılırlar. İtalya gezisinden çok hoşlanan Dürer,Venedik’te bulunduğu sırada Orta İtalyalı sanatçıların oymabaskılarını gördü. Floransalı ressam Antonio Pollaiuolo’nun eserlerinden etkilendi. Dürer, İtalya’dayken ayrıca "Hercules ve Stymphalis Kuşları" adlı yapıtını yaptı. 1490’ların sonları, Dürer’in eser verme sayısının arttığı yıllar oldu. 1497’de "Sampson ve Aslan", 1498’de "Hercules ve Stymphalis Kuşları"’ndaki Herakles’e benzeyen bir usluple "Dresden Altar Panosu" resminden başka aynı yıl bir tane daha kendi portresini yaptı. Aynı yıl bir başka yapıtı olan "Mahşer" adlı ağaç baskısını yaptı. 1499’da Oswolt Krel’in yarım boy portrelerini yaptı; aynı yıl Nürnbergli Tucher ailesinden üç aristokratın portrelerini yaptı. 16. yüzyıla girerken Dürer,birkaç resim daha yaptı. Bunlar; 1500 tarihli yeni bir "Kendi Portresi", 1500-10 yılları arasında yaptığı "Meryem’in Yaşamı", yine 1500 tarihli ve Nürnbergli Tucher ailesinden birini resmettiği "Genç Bir Adamın Potresi" Dürer’in bu dönemde verdiği eserlerden bazılarıdır. 1504’de "Adem ve Havva" adlı ünlü oymabaskısını yapan Dürer, aynı yıl öğrencilerinin de yardımıyla "Üç Kral Altarı" adlı resmini yaptı. Bu "Üç Kral Altarı" yapıtı, Dürer’in "Müneccim Kralların Tapıması", "Davulcu ve Kavalcı", "Eyüb ve Karısı" gibi resimlerinden etkilenmişti. 1505 sonbaharında 2. kez İtalya’ya giden Dürer, İtalya’da 1507 kışına değin kaldı. Zamanının büyük bir bölümünü Venedik’te geçirdi. Venedikli ressamlardan en çok Giovanni Bellini’den etkilendi. Orada iken birçok yapıt verdi. Bunlar; "Genç İsa Doktorlar Arasında" (1506), birçok yarım boy resim (1505-07), "Gül Çelenkler Şenliği" (1506; büyük altar pano)gibi yapıtlar sayılabilir. 1507’de İtalya’dan döndükten sonra Nürnberg’de gösterişli bir ev aldı. İtalya’dan döndükten sonra da resim yapmaya devam ederek İtalya’da geçirdiği deneyimlerden yararlanarak 2. bir "Adem ve Havva" (1507), "On Binlerin Şehit Olması" (1508), "Kutsal Üçlünün Tapınması" (1511) gibi resimlerden başka 1507-13 yılları arasında İsa’nın çektiklerini anlatan bir dizi bakır oymabaskı ve ağaç oymabaskı yaptı. Kutsal Roma-Cermen İmparatoru I. Maximillian 1512’de Nürnberg’de bulunduğu sırada Dürer’i koruması altına aldı. Dürer, onun hizmetinde 1519’da Maximillian ölene değin çalıştı. Bu dönemde "Şövalye, Ölüm ve Şeytan", "Aziz Hieronymus Çalışma Odasında", "Melankoli I" gibi en ünlü bakır oymabaskılarını yaptı (1513-14). İmparatorun dua kitabının kenarlarının süslenmesi için ünlü Alman sanatçılarla işbirliği yaptı. 1515-18 yılları arasında demir levha ve bir dizi aside yedirme demir baskı da gerçekleştirdi. 10 yıl içinde imparatorun iki portresini (1519) ve "Lucretia" (1518) gibi ünlü resimlerini yaptı. Bu arada gezilere de çıktı; 1517 sonbaharını Bamberg’de geçirdi, 1518 yazında Augsburg’a gitti ve orada Martin Luther’le tanıştı. Sonraki yıllarında Luther’in sadık bir izleyicisi oldu. 1519’da I. Maximillian’ın ölümü üzerine görev süresi biten Dürer, 1520’de karısıyla birlikte Felemenk’e son kez gitti. Felemenk’teyken Nijmegen ve Köln yoluyla Anvers’e gitti, orada 1521 yazına değin kaldı. Aralık 1520’de Zeeland’a gitti, Nisan 1521’de Brugge ve Gent’i ziyaret etti. Felemenk’te de resim yapmayı sürdürerek bir dizi çizim yaptı ve Felemenk resimlerinden etkilenen birçok resim yaptı. Bunlar "Anna Selbdritt Portresi", Aziz Hieronymus’un yarım boy portresi(1521), Bernhard von Resten’in küçük boy portresi gibi yapıtlardır. Temmuz 1521’de karısıyla Nürnberg’e dönen Dürer, orada iken hastalandı. Ama resim yapmayı sürdürerek birkaç ünlü portresi ve ağaç baskı ve oyma portreler yaptı. En ünlü yapıtlarından olan "Dört Havari" yapıtını yine bu hasta döneminde yaptı. 6 Nisan 1528’de ölen Dürer, Nürnberg’de Johannesfriedhof’a (Yuhanna Mezarlığı) gömüldü. Yetiştirdiği sanatçıların da gösterdiği gibi, çağının en etkili ressamlarından ve oyma baskı ustalarından biriydi. Nitekim Floransalı sanatçı Giorgi Vasari, Le Vite de’ piu eccellenti architelli, pittori, e scultori Italiani (1550; Ünlü İtalyan Mimar, Ressam ve Heykelcilerin Yaşamları) adlı kitabında Dürer’den övgüyle söz etti.