Georgia O'Keeffe
15 Kasım 1887’de Amerika’da doğdu. 1905'te, formal sanat eğitimine Chicago Sanat Enstitüsü Okulunda başladı. Eğitimine New York Sanat Öğrencileri Birliğinde devam etti, müfredatın doğayı kopyalamak üzerine kurulu olmasından dolayı kendini kısıtlanmış hissetmeye başladı. 1908'de eğitimi için gerekli maddi kaynağı bulamayınca iki yıl boyunca reklam illüstratörü olarak çalıştı. 1911 ve 1918 yılları arasında Virginia, Teksas ve Güney Karolina'da öğretmenlik yaptı. Bu dönemde, 1912 ile 1914 yılları arasında yazları sanat dersleri aldı. Bu çalışmaları sırasında, konu aldığı şeylerin kopyalarını ya da benzerleri çizmek yerine, onları kendi tarzında, kendi yorumuyla resmetmeyi benimseyen Arthur Wesley Dow'un fikirlerini ve sanat felsefesini öğrendi. Bu sayede sanata yaklaşımı değişti. Bunun etkileri ressamın erken dönem sulu boya resimlerinden olan Virginia Üniversitesi resimleri ve daha da belirgin şekilde gittikçe soyutlaşan 1915 tarihli kara kalem çizimlerinde görüldü. 1914 ile 1915 yıllarında Columbia Üniversitesi Öğretmenler Okulunda eğitimine devam etti ve ders verdi. Sanat taciri ve fotoğrafçı olan Alfred Stieglitz 1917'de ressamın eserlerinden oluşan bir sergi düzenledi.
1918'de Stieglitz'in isteğiyle New York'a taşındı ve profesyonel olarak resim yapmaya başladı. İkilinin mesleki ilişkisi zamanla birlikteliğe dönüşünce 1924'te evlendiler. Çift 1929'a kadar New York'ta birlikte yaşadılar. Sonrasında O'Keeffe yılın bir bölümünü ülkenin güneybatısında geçirmeye başladı. Bu dönemde New Mexico manzara resimlerinin yanı sıra hayvan kafataslarını işlediği “Kırmızı, Beyaz ve Mavi” ve “Ram's Head White Hollyhock and Little Hills” gibi eserler verdi. 1946’da eşi Stieglitz vefat etti. Eşinin ölümünün ardından kalıcı olarak New Mexico'ya yerleşti ve bugün “Georgia O'Keeffe Home and Studio” adı altında müze olan Abiquiu'daki stüdyosunda yaşadı. Ardından yaşamının son yıllarında Santa Fe'ye taşındı.
1932 tarihli Tatula tablosu 2014'te 44,4 milyon dolara satıldı. Bu tutar o zamana kadarki kadın ressamlara ait en pahalı eserin satış fiyatının üç katından fazlaydı.
1940'larda iki solo retrospektif gerçekleştirdi. Bunlardan ilki 1943'te Art Institute of Chicago'da düzenlendi. New York'taki MoMA'da 1946'da düzenlenen ikinci sergi ise bu müzede bir kadın sanatçı için düzenlenen ilk retrospektifti. 1940'ların ortalarında Whitney Museum of American Art, sanatçının eserlerini toplayan ilk katalog için çalışmaya başladı.
1940'lar boyunca, Ghost Ranch'teki evine yaklaşık 240 kilometre uzakta yer alan ve "Kara Mekân" adını verdiği yerin resimlerinden oluşan büyük bir tablo serisi çizdi. Bu yeri "Gri tepelerin ve kumların üzerinde bir mil boyunca uzanana filler." ifadesiyle tanımladı. Yine aynı dönemde Abiquiu, New Mexico'daki evinin yakınlarında "Beyaz Mekân" olarak adlandırdığı yerin de resimlerini çizdi.
1960’taki Abiquiu yıllarında feminist ikonografinin öncüsü olarak görülse de feminist sanat hareketine katılmayı ve sadece kadın sanatçılardan oluşan projelerde yer almayı reddetti. "Kadın sanatçı" olarak adlandırılmayı reddetti, kendisine sadece "sanatçı" denmesi gerektiğini söyledi. 1984'e kadar kurşun kalem ve kara kalemle çizim yapmayı sürdürdü.
1973’te 27 yaşındaki seramikçi John Bruce Hamilton'ı yatılı asistan ve bakıcı olarak işe aldı. Hamilton, O'Keeffe'ye kille çalışmayı öğretti ve otobiyografisini yazmasına yardımcı oldu. Ressam için 13 yıl çalıştı. 90'larının sonlarına doğru O'Keeffe'nin sağlığı bozulmaya başladı. 1984'te Hamilton'ın önerisiyle sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşabileceği Santa Fe'ye taşındı. Burada, 6 Mart 1986'da 98 yaşında vefat etti. Cesedi yakıldı ve külleri isteği doğrultusunda Ghost Ranch'in etrafındaki araziye serpildi.