II. Mütevekkil
Tam adı el-Mütevekkil Alallah Ebu’l İzz Abdülaziz b. Yakub b. el-Mütevekkil, künyesi Ebu’l İzz’dir. 1426 yılında doğmuştur. Babasının adı Yakub, bir askerin (sultanın memlûklerinden Makbul’ün) kızı olan annesinin adı Hac Melik’tir. I. Mütevekkil Alallah’ın torunudur. Amcası II. Müstekfi Billah’ın kızı ile evlenmiştir. Memlûk hükümdarı Kayıtbay tarafından halifelik cübbesi giydirilen Abdülaziz b. Ya’kub b. Mütevekkil, amcası Müstecid’in veliahdı olarak, 1479 yılında onun ölümünden sonra Mısır Abbasi halifesi oldu. Biat merasimi icra edildikten sonra MüstainBillah lakabını kullanmak istemiştir; ancak daha sonra Mütevekkil Alallah lakabını kullanmayı tercih etmiştir. Kendisinin halifeliğe getirilmesinde âlimler, emîrler ve sultan mutabakat içinde bulunmuştur. Halifeliğe geldiği ilk zamanlar Kal’atülcebel’de, sultanın kaldığı yerin hemen yanındaki dairede ikamet ediyordu. Ancak kalede çıkan bir yangın buradaki ikametine son verilmesine yol açtı. Bu yangın üç gün üç gece sürdü ve çok ciddi maddi ziyanlara neden olur. Sultan Kayıtbay bu duruma sinirlenir ve yangının halifenin kaldığı dairenin mutfağından yayıldığı söylentisi çıkınca Mütevekkil Alallah’tan Kal’atülcebel’i terk etmesini ister. Mütevekkil Alallah da aile fertleriyle beraber kaleyi terk eder. Mütevekkil Alallah’ın halifelik yaptığı dönemde Osmanlılar ile Memlûkler arasındaki ilişkiler, sınırlardaki çatışmalar, Osmanlı’nın Dulkadiroğlu Alaüddevle’nin arkasında durması yüzünden iyice gerilmişti. Sultan Kayıtbay, yaptığı istişareler sonucunda Osmanlı ile arasını iyi tutmak istedi ve İstanbul’a iyi niyet mektubuyla beraber değerli hediyeler gönderdi. Bunların yanı sıra Mütevekkil Alallah da bir mektup göndermişti. Halife, iki Müslüman hükümdar arasındaki anlaşmazlığın giderilmesini tavsiye ediyordu. Mütevekkil Alallah, Arap dilinde en fazla eser veren müelliflerden biri olan meşhur Celaleddin Suyuti ile samimi ilişkiler kurmuştu. Halife, 1486 yılında, Suyuti’yi o zamanlar için Kahire’nin en büyük, evkafça en geniş hankahı bulunan Baybarsiye şeyhliğine atamıştır. Suyuti daha sonra İslami ilimlerdeki yetkinliğine dayanarak halifeden, kadılardan dilediğini azledebileceği ve atayabileceği bir makama tayin edilmesini dilemiştir. Böylece Suyuti, halifenin görevlendirmesiyle dört mezhep kadısının üstünde bir başkadı olmuştur. Bu görevlendirmeden rahatsızlık duyan kadılar ise böyle bir yetkinin ancak sultana ait olabileceğini belirterek bunun önüne geçmiş ve halife kararından dönmüştür. 1497 yılına gelindiğinde ise Halife Mütevekkil Alallah’ın ismi bir isyana karışmıştır. Sultan Nasırüddin Muhammed’e karşı ayaklanan Kansu ile iş birliği içine giren halife, sultanın haledilmesi için gereken şeri formaliteleri uygulamıştı. Ancak bu isyan başarıya ulaşamadı. Bu yüzden Mütevekkil Alallah sultana biatini yenilemek mecburiyetinde kalmıştır. Bu olaydan sonra sultan ile halifenin ilişkileri eskisi gibi olmamıştır. Mısır Abbasi halifelerinin seçkinlerinden biri sayılan II. Mütevekkil, 18 yıl bu görevi yürüttükten sonra 1497 yılında hayatını kaybetmiştir. Vefatından önce oğlu Yakub’u veliaht tayin etmiştir. Halife Mütevekkil Alallah ilime değer vermiş, mütavazı ve kibar bir insandı. Herkesten saygı görmüştü ve toplumun bütün tabakalarının sevgisini kazanmıştı.
Memlüklar ve Memlük Halifeleri, Hasan Yılmaz, Elips Kitap, Ankara, Ekim 2019.