Käthe Kollwitz
8 Temmuz 1867 tarihinde, Doğu Prusya'da Dresden yakınlarında Königsberg'de doğdu.
Sosyalist dünya görüşüne sahip olan bir ailenin çocuğuydu. Yeteneğini daha küçük yaştayken keşfeden babası, onun ünlü resim ve grafik ustalarından ders almasını sağladı. Sanat eğitimine 1884'te Berlin'de başlayarak, 1888-1889 yıllarında Münih'te sürdürdü. 19. yüzyılın sonunda işçilerin ve halkın içinde bulunduğu olumsuz koşullardan, toplumsal adaletsizliklerden derinden etkilendi, yapıtlarında gerçek yaşamda tanık olduğu insanlara ve olaylara yer verdi. Büyükbabasının "yetenekli olmak insana sorumluluk yükler." sözlerini aklından çıkarmadı ve "sanatçıyı çağının yarattığını" düşündü, daha sonraki çalışmalarında hep açlık çekenlerin, ezilmişlerin, horlananların yanında oldu.
1894'te bir tıp öğrencisi olan Karl Kollwitz'le evlendi. Aynı yıl başladığı Silezyalı dokuma işçilerinin başkaldırışını konu alan Dokumacıların İsyanı adlı bir dizi oymabaskıyı 1898'de tamamladı. Bu çalışmasından dolayı kazandığı altın madalya ödülünün verilmesini Alman Kayzer engelledi. Bunu Köylü Savaşı dizisi izledi. Karl Kollwitz'in Berlin'in yoksul bir mahallesinde açtığı kliniğe başvuranlar, Käthe'nin oyma baskılarının, grafik ve heykel çalışmalarının başlıca modelleriydi. Yapıtlarında kadınların, ana ve çocukların özel bir yeri vardı. Kadınların toplumsal mücadeledeki rolünü sık sık vurguladı.
Käthe ve Karl'ın iki oğullarından Peter, 18 yaşındayken I. Dünya Savaşı'nda yaşamını yitirdi. Savaşa tüm benliğiyle karşı olan Käthe Kollwitz; oğlunun ve oğlu gibi yüz binlerce gencin acısını, yıllarca üzerinde çalıştığı yaslı anne ve baba heykellerinde dile getirdi. Bu iki heykel şu an Belçika'da, Flandre'daki meçhul asker mezarlığının kapısındadır. Bundan sonraki yapıtlarında ölüm teması bir karabasan gibi peşini bırakmadı. Yaşamının çeşitli evrelerinde yaptığı kendi portreleri sanatındaki gelişmeyi göstermesi açısından önemlidir.
1917 Rus Devrimi'ni ve Almanya'da 1918 devrimci Spartaküs ayaklanmasını umutla karşıladı. Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburgern katledilmelerinden derinden etkilendi ve bir çiziminde Liebknecht'in ölüsünü betimledi. "Kalanlardan Ölenlere, 15 Ocak 1919'un Anısına" adlı ünlü ağaç baskısını da bu olayların etkisiyle yaptı.
22 Nisan 1945’te, Almanya’da vefat etti.