Mustafa Nafiz Irmak
24 Nisan 1903 tarihinde İstanbul’da doğdu. Almış olduğu “Çamlıtepe” soyadı yerine ünlü güfte yazarı Vecdi Bingöl’ün kendisine layık gördüğü “Irmak” soyadını kullandı. Annesi Feride Hanım, babası Zaptiye Nezareti mümeyyizlerinden Hüseyin Efendi’dir. Ortaokuldan sonra Sanayi-i Nefise (Güzel Sanatlar Akademisi) Resim Bölümünü bitirdi. Sanata olan aşkı küçük yaşlarda başladı.
Resim bölümünü bitirmesine rağmen musikiye merak sardı. Musiki öğrenim süresince derslerini Ortaköy Camii İmamı Hafız Aziz Efendi, Koca Mustafa Paşa Cami Hatibi Hafız Sadeddin Efendi ve Ali Rıza Şengel’le, Lâ-dini dersleri ise Sultan Selimli Udi Ekrem Bey ve yine Ali Rıza Şengel’le çalıştı. Ayrıca edebiyat sahasında meşk ettiği hocalarından da feyzalan Irmak, gerek şiirleri gerekse bestelediği kıymetli eserleriyle devrinin en önemli kişileri arasında yer aldı.
Kendi döneminin en meşhur sanatçıları ile arkadaşlık etti, bu yakın ilişkiler vesilesiyle kültürünü ve kişiliğini geliştirme gayretinde bulundu. İlk eseri, 1931 yılında bestelediği “Bu sabah acı bir rüya ile uyandım.” mısrası ile başlayan, suzinak makamında Türk aksağı usulünde güftesi olan şarkıdır. Güfteleri özellikle Selahattin Pınar’ın şarkıları ve Münir Nurettin’in şarkılarında hayat buldu.
Yüzlerce güfte yazdı ve bunlar devrinin pek çok bestekârınca bestelendi. Çoğunlukla aruz ölçüsünü kullanmayı tercih ettiğinden eserlerinde hece ölçüsünü çok az kullandı. Düzgün, Türkçeye saygılı, hassas mısraları ile şarkı bestekârlarının en çok tuttukları güfte yazarı oldu.
Şiirlerinin ve şarkı güftelerinin en önemli özelliği son derece içten ve samimi olmasıydı. Babacan tavırları ile bohem, dünyayı hiçe sayan yaşam tarzı ile Neyzen Tevfik’i anımsatan Irmak, açık sözlülüğüne dayanan hazırcevap kişiliği ile bütün sevenlerinin ayrıca takdirini kazandı. Bu rahat ve huzur veren tavırlarını şiirlerine de yansıttı ve bu sayede çok sevildi. Şair olarak bir mühim özelliği de aynı tarzı benimseyen çağın şairlerine ve güfte yazarlarına öncülük etmesidir. Şiir ile güfte arasındaki farkı bariz ortaya koymuştur ve neredeyse otuzlu kırklı yılların bütün güfte yazarlarının başında gelir.
1954 yılında İstanbul radyosunun öğrencilerine edebiyat dersleri vermeye başladı ve buradan gelir elde etti. Yalnız bu iş kısa sürdü. Hiçbir geliri olmadığından uzun yıllar yokluk çekti. Hiçbir işi yoktu fakat plaklardan ufak tefek para alırdı. Film musikisi yaptı. Kısa bir zaman diliminde de İstanbul radyosunda repertuar güftelerini düzeltti.
Mustafa Nafiz’in yayımlanmış beş kitabı vardır: Tamburun Derdi (1934), Viran Bağ (1951), Körfezdeki Ses (1961), Körfezdeki Ses (Yeniden basım-1964) ve Neyden Nefesler (1971).
18 Mayıs 1975 tarihinde Darülacezede vefat etti. Feriköy kimsesizler mezarlığına gömüldü.
Kaynak: Nilay Yanalak Karasu, “Mustafa Nafiz Irmak Biyografisi ve Eserlerinin İçerik Çözümlemesi”, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Sivas, 2019.