Nikolay Çavuşesku
26 Ocak 1918de Romanya Krallığının Olt ilinin Scorniceşti kasabasında, fakir bir çiftçi ailenin dokuz çocuğundan biri olarak doğdu. Köy okulunda okudu. Babasının aşırı dindar, zorba ve katı tutumundan bıkarak 11 yaşında evden kaçıp Bükreşe gitti ve bir ayakkabıcının yanında çırak olarak çalışmaya başladı. Ayakkabıcının kendisi, o zamanlar yasa dışı bir örgüt olan Komünist Parti üyesiydi.Bu durum, Çavuşeskunun da komünist faaliyetlere katılmasına yol açtı. 1932de Romanya İşçi Partisine katıldı. Bir yıl sonra, henüz 15 yaşındayken, grev için yapılan bir kavgada tutuklandı. 1934te ise, demiryolları işçilerinin yargılanmasını protesto eden bir dilekçeye imza toplamak suçundan tutuklandı. Yer altına inmesine rağmen 1936da tekrar yakalandı antifaşist eylemleri nedeniyle Doftana Hapishanesinde iki yıl yattı. 1940ta tekrar tutuklanıp bir kez daha hapse atıldı.
II. Dünya Savaşı sonrasında Romanya, Sovyetlerin etkisi altına girmeye başladı. Çavuşesku bu dönemde Komünist Gençlik Birliğinin sekreteri oldu. Komünistler 1947de iktidar olunca, kendisine Tarım Bakanlığı görevi verildi. Sonra Silahlı Güçler Bakan Yardımcısı oldu. 1952de de Romanya İşçi Partisinin Moskova Kanadı Merkez Komitesi Liderliğine atandı. 1954de Politbüronun tam üyesi olarak parti hiyerarşisinin ikinci yüksek pozisyonuna ulaştı.
Mart 1965te Romanya İşçi Partisi Birinci Sekreteri oldu. Önce, partinin adını Romanya Komünist Partisi olarak değiştirdi. Çünkü Romanya artık sosyalist bir devletti. 1966da ülke nüfusunun yükselmesi için kürtaj belli ölçülerde yasaklandı. 1968 ila 1970 arasında, Stalin yanlısı olarak bilinen yöneticileri görevden uzaklaştırdı. 1968de Varşova Paktı güçlerinin Çekoslovakyayı istilasında yer almayı reddetti ve bu hareketi kınadı.
Çavuşesku, ABD ve Batı Avrupaya karşı açık bir politika güttü. Romanya, Batı Almanyayı tanıyan, IMFye katılan ve ABD Başkanı Richard Nixonın ziyaret ettiği ilk komünist devlet oldu. Los Angelesta düzenlenen 1984 Yaz Olimpiyatlarına Çin Halk Cumhuriyeti ve Yugoslavyanın yanında katılan üç komünist ülkeden biri oldu.
Çavuşesku Stalinist bir çizgi takip etti. Konuşma özgürlüğünü ve medya, gizli polis tarafından sıkı bir şekilde kontrol edildi. 1972den itibaren yeni yerleşim yerleri oluşturma programı yapıldı. Bu doğrultuda Bükreşteki bazı kilise ve tarihî binalar 1980li yıllarda yıkıldı; yerine, çiftçilerin yaşayacağı binalar yapıldı.
Çavuşeskunun Sovyetler Birliğinden bağımsız politikası ve Çekoslovakyanın işgaline karşı 1968deki protestosu, onun anti-Sovyetçi biri olduğuna inanan ve onu fonlayarak Varşova Paktında bir açık yaratmayı uman Batılı güçlerin ilgisini çekti. Çavuşesku fonlamanın her daim faydalı olmadığının farkına varamadı. Ekonomik Kalkınma Programının finansmanında kullanmak üzere 13 milyar dolar gibi ağır bir borcun altına girdi, ancak bu kredi, ülkenin finansmanında heba oldu. Bunu düzeltmek için dış borçları geri ödemeye karar verdi ve bir referandum düzenleyerek, anayasası, Romanyanın gelecekte yabancı borç almasını engelleyecek şekilde değiştirdi.
1980lerde ülkedeki tarım ve endüstriyel üretiminin çoğunun, borçların ödenebilmesi için ihraç edilmesi emri verildi. Fakat bunun sonucunda oluşan iç kıtlık, yiyeceklerin vesikaya bağlanması, ısınma, gaz ve elektrik kesintilerinin genel bir durum hâlini alması, Rumenlerin günlük hayatlarını sürdürebilme kavgası içine girmelerine neden oldu. 1980ler boyunca, özellikle dükkânlardaki genel yiyecek maddelerinin erişilebilirliği ve kalitesi düştü. Ülkenin borcu 1989da, Çavuşesku devrilmeden önce tamamen ödendi.
1989dan itibaren Çavuşesku, propaganda yapmaya başladı. Çavuşeskunun yiyeceklerle dolu dükkânlara girerken, yiyecek ve sanat festivallerini ziyaret ederken ve kendi yönetimiyle erişilen yüksek yaşam standartlarını överkenki görüntüleri televizyon kanallarında dönmeye başladı. Fakat halk, boş dükkânların önünde ekmek kuyruğunda beklemekteydi. Un, yumurta, tereyağı ve süt bulmak zordu.
Nefreti teşvik etmekle suçlanan Macar din adamı László Tőkésin hükûmet desteğiyle evinden alınması, Temeşvar Ayaklanmasına yol açtı. Rumen öğrenciler, hükûmet karşıtı gösteriye katıldı. Göstericilerin üzerine ateş açıldı. Çavuşesku, 1989da, Merkez Komite Binasından, yabancı güçlerin Romanyanın iç işlerine karışması ve Romanyanın bağımsızlığına yönelik dış kaynaklı tecavüz konulu bir televizyon konuşması yaptı. Resmî medyadan bilgi alamayan halk, Temeşvar Olaylarında yaşananları, Amerikanın Sesi ve Özgür Avrupa radyosu gibi dış kaynaklardan öğrendi. Ertesi gün düzenlenen gösteri, ulusal medya tarafından, Çavuşeskunun Varşova Paktı güçlerinin Çekoslovakyanın işgalini kınayan konuşmasını destekleyen bir şeymiş gibi sundu. Devrim Meydanındaki bu gösteri, bir çatışmaya dönüştü. Silahsız isyancıların barikatları meydandan kaldırıldı ve yüzlerce kişi tutuklandı.
Çatışmalar tüm büyük kentlere sıçradı. Savunma Bakanı Vasile Mileanın şüpheli ölümü sonrasında Çavuşesku, Politik Yönetim Komitesini toplayarak ordu liderliğini kendi üzerine aldı ve halkın önünde bir konuşma yaptı. Halkın baskısı sonucu konuşma yaptığı binadan helikopterle kaçtı. Fakat polis tarafından yakalandı ve yargılanmaya başladı. İdama mahkûm edilmek suretiyle 25 Aralık 1989da kurşuna dizildi.