Prince
Prince Roger Nelson veya bilinen adıyla Prince, (d. 7 Haziran 1958) ünlü bir ABD’li pop şarkıcısı ve söz yazarıdır. Sanatçı bununla beraber Amerika’nın pop ikonları arasında yer almaktadır. Prince, "Rolling Stone" dergisinin düzenlediği Tüm Zamanların En İyi 100 Sanatçısı listesinde yirmi sekizinci sırada yer aladı.
Prince Rogers Nelson, Minneapolis, Minnesota’da 7 Haziran 1958’de, John L. Nelson ve Mattie Shaw çiftine dünyaya geldi.[1] John bir piyanist ve söz yazarıydı, annesi Mattie ise bir şarkıcıydı. Nelson’ın ismi, babasının kurduğu caz üçlüsü "Prince Rogers"tan gelmektedir.
Prince’in etnik kökeni hakkında birçok mit bulunmaktadır. Aslında, Prince, siyahi bir anne ve siyahi bir babadan dünyaya geldi. "Rolling Stone" dergisinin 12 Eylül 1985 sayısındaki makaleye göre, Prince’in annesi Mattie Shaw, "birçok Afro-Amerikan gibi birden fazla etnik kökene sahip"tir. Kardeş Tyka’nın 1960’taki doğumundan sonra, Prince’in ebeveynleri boşandı. Resmî olarak ayrılmanın ardından, Prince, üvey babasıyla sorunlar yaşamaya başladı, bu da Prince’in evden kaçmasına neden oldu. Prince, kısa bir süre babasıyla yaşadı. Babası bu dönemde ona ilk gitarını aldı. Prince bir süre sonra arkadaşı Anderson ile beraber yaşamaya başladı.
Prince ve Anderson, ortaokula geçtiklerinde, Prince’in kuzeni Charles Smith ile beraber "Grand Central" adlı müzik grubunu kurdu. Prince bu grupta enstrümentalist olarak çalmaya başladı. Grup zamanla Minneapolis bölgesinde klüp ve partilerde boy göstermeye başladı. Prince, ilgi alanlarının genişlemeye ve değişkenlik göstermeye başladığı zamanda, kendini grubun yapımcısı olarak buldu. Kısa bir süre sonra da grubun en önemli üyesi haline geldi. Prince liseye başladığı sıralarda, "Grand Central" grubu, artık orijinal müziklerle belirmeye başladı. Grup müzik olarak Sly & The Family Stone, James Brown, Earth Wind & Fire, Miles Davis, Parliament-Funkadelic ve Jimi Hendrix gibi devlerin izinden gitmeyi seçti.
1976’da, Prince, bir demo kaseti için bir Minneapolis stüdyosunda ünlü yapımcı Chris Moon ile çalışmaya başladı. Bu sıralarda Prince, ayrıca Owen Husney’in de himayesi altındadır. Bu, Prince’e yüksek kalitede bir demo kaseti hazırlamada yardımcı oldu. Husney, hemen ardından Prince’i geleceğin yıldızı olarak tanıtarak büyük plak şirketleri arasında çekişmelere ortam hazırladı. Ancak Warner Bros. Records en sonunda Prince ile anlaşma imzalamayı başardı. Şirket Prince için beklenen olanakları sağladığı gibi, kontratı da bizzat teklif etmiştir.
Prince’in kuzeni Shantel’in kocası Pepe Willie, Prince’in ilk kariyer aşamalarında örnek aldığı bir isim oldu. 1977’de, Willie, içinde Marcy Ingvoldstad ve Kristie Lazenberry gibi büyük isimlerin bulunduğu "94 East" grubunu kurdu. "94 East" ayrıca Andre Cymone ve Prince gibi önemli şarkıcıları ve müzisyenleri içeriyordu. Prince, Willie’nin sözlerinin üzerine besteler yapmaya ve gitar ve org gibi çalgılarla eşlik etmeye başladı. Prince çoğu şarkıyı kendisi yazdı. Bunlardan "Just Another Sucker" liste başı şarkılardan oldu. Grup sonrasında, "Minneapolis Genius The Historic 1977 Recordings" adlı ilk albümlerini kaydetti. Ancak albüm o yıllarda yayımlanmadığı gibi bir solo albüm fikrinden oldukça uzaktı. Ancak bu albüm, Prince’in ilk profesyonel albümü olması bakımından kayda değerdir.
Prince bu engeller sonunda ilk resmî albümü, "For You"yu, 7 Nisan 1978’de yayımladı. Albüm ayrıca Warner Bros. etiketiyle de göze çarptı. Albümde ayrıca Tommy Vicari baş yapımcı olarak belirdi. Bununla beraber albüm, hiçbir müzisyenin eşliği olmaksızın, yirmi yedi farklı enstrümanın üstüste Prince tarafından çalınmasıyla kaydedildi. Albümdeki birçok şarkı soul listeleri başta olmak üzere listelerde yer etti.
1979’da, Prince eski arkadaşı Anderson’ı bas gitar’da çalması için işe aldı. Ayrıca Gayle Chapman ve Doctor Fink’i klavyeye, Bobby Z’yi vurmalılara ve Dez Dickerson’ı gitara atadı. Prince, sıradaki albümün farklı ırklardan ve farklı cinsiyetlerden insanlarca hazırlanmış olmasını istiyordu. Grup, bu şekilde Capri Tiyatrosu’nda 5 Ocak ve 6 Ocak 1979’da ilk gösterilerini düzenledi. Warner yöneticileri bu gösterilerin kar yağışı ve elektrik kesintileriyle sık sık kesilen ikincisinde yer almış, Prince’i ve grubunu biraz daha çalışmadan gösteriye çıkmamasını tembihlemiştir.[2]
Ekim 1979’da, Prince kendi adını taşıyan ikinci albümü "Prince"i yayımladı. Albüm R&B listelerinde dört numaraya çıktığı gibi, "Why You Wanna Treat Me So Bad?" ve "I Wanna Be Your Lover" başta olmak üzere iki adet de R&B hiti çıkardı. Bu şarkılar, Prince tarafından önceki grubuyla beraber canlı yayında sergilendi. "Prince" albümüyle altın sertifika aldığı gibi, "I Wanna Be Your Lover" şarkısıyla da ABD listelerinde on bir numarada yer aldı. Böylece şarkı sanatçının en bilinen eserlerinden oldu.
1980’de, Prince "Dirty Mind" adlı üçüncü albümünü yayımladı. Albüm yine tamamen Prince tarafından kaydedilip yazıldı. Albümde Lisa Coleman, Chapman ile değiştirildi. Coleman cinsel açıdan açık biri olarak tanınmaktaydı. "Dirty Mind" albümü bu bağlamda cinsel olarak tamamen açıktır. Ayrıca eleştirmenler "Dirty Mind" albümü çıktığında albümün tüm zamanların en iyi albümlerinden olduğunu beyan etti. Albümdeki olay yaratan sözler ilgi çekerken, bir klasik olmasına karşılık albüm yıllarca asıl dinleyicisine ulaşamadı.
Prince daha sonra 1981’de "Controversy" adlı albümünü yayımladı. Bu albümle aynı adı taşıyan şarkı ilk defa uluslararası listelerde yer aldı. Şubat 1981’de, Prince "Partyup" şarkısını Saturday Night Live’da söyledi. "Controversy" albümünden başlayarak Prince, kendi albümleri için Controversy Music[3] terimini kullanmaya başladı. Bu terim sanatçı tarafından 1996’daki "Emancipation" albümüne kadar çıkan on altı albümün her biri için kullanıldı.
Bu dönemlerde, Prince, sahnede giydiği kıyafetlere ayrı bir önem vermeye başladı. Prince bu tarihten itibaren yüksek topuklu ayakkabılar/botlar giyerek güçlü cinsel simgelerle beraber yeni bir stil oluşumuna gitti. Prince, bu dönemlerde yine transseksüel simgelere başvurdu. Bu da insanlarin Prince’in cinsel tercihinin sorgulamasına neden oldu. Prince’in bu stil seçimleri, onu skandallara sürükledi. Özellikle gösterilerinde yer alan programları, Prince’in adına gölgeler düşürmeye başladı.
1980’ler boyunca sanatçı, Vanity, Apollonia Kotero ve Sheila E gibi isimlerle beraber düetler yaptı. Ayrıca Sheena Easton, Celine Dion ve The Bangles gibi sanatçılar için şarkı sözleri yazdı. Prince’in kayıtları ne kadar ters olsa da Chaka Khan, Sheena Easton, Mariah Carey, Art of Noise & Tom Jones ve Sinéad O’Connor gibi ünlülerce yeniden düzenlendi. O’Connor’ın düzenlemesi "Nothing Compares 2 U", Amerikan müzik listesinde 1990’da dört hafta boyunca zirvede kaldı.
1982’de, Prince 1999 adındaki albümünü çıkardı. Albüm üç milyon satarak büyük ses getirdi.[4] "1999" adındaki şarkı, nükleer kirlenmeyi protesto etmekteydi. Bu şarkı, sonrasında uluslararası alanda liste başı oldu. "Little Red Corvette" videosuyla beraber Michael Jackson ve Lionel Richie ile beraber Prince, videosunu MTV’de yayınlatabilen ilk siyahilerden oldu. "Delirious" adlı şarkı da Amerikan müzik listesinde ilk ona girmeyi başardı.
Prince’in 1984 albümü olan "Purple Rain" ABD’de on üç milyon kadar sattı ve Amerikan albüm listesinde yirmi dört hafta zirvede yer aldı. "Purple Rain" adlı film için yapılmış olan albüm, kendi başarısının yanı sıra sadece ABD’de filme 80.000.000 $’lık bir gişe rekoru kırdırttı. Akademi Ödülü de kazanan Prince, bu albümle kendi tarihinin en büyük sinema başarısını gösterdi.
"Purple Rain" albümünden çıkan "When Doves Cry" ve "Let’s Go Crazy" adlı şarkılar, Amerikan müzik listesinde zirveye erişirken, dünya çapında büyük birer hit oldu. Albümle adlı albümle aynı adı taşıyan şarkı ise aynı listede iki numaraya kadar çıktı. Prince bu başarıların esnasında, aynı anda hem filmi, hem albümü, hem şarkıyı zirveye sokarak kendi alanında bir rekora imza attı. Albüm daha sonra 2004’te Rolling Stone dergisinin düzenlediği "Rolling Stone’un Tüm Zamanların En İyi 500 Albümü" listesinde yetmiş ikinci sırada yer aldı.
1985’te, ABD’deki Purple Rain Turu’ndan sonra, Prince, hem konserlere hem de müzik videolarına devam edeceğini söyledi. Ardından yayımladığı "Around the World in a Day" albümü, Amerikan albüm listesinde üç hafta boyunca zirvede yerini aldı. Prince’in MTV’deki engeli kaldırıldığında, ilk tekli olan "Raspberry Beret", Amerikan müzik listesinde iki numaraya kadar çıktı.
1986’da Prince, "Parade" adlı albümünü yayımladı. Albüm, Amerikan albüm listesinde üç numarada, R&B albümleri listesinde iki numarada yer aldı. İlk tekli "Kiss", Amerikan müzik listesinde zirveye oturdu. Aynı sıralarda, sözleri Prince tarafından yazılan The Bangles’ın "Manic Monday" adlı hiti de, aynı listede iki numarada yer aldı.
Sonrasında, "Parade" albümünün, film müzikleri arasında kullanıldığı "Under the Cherry Moon" adlı filmde Prince, Christopher Tracy rolünü canlandırdı. Prince böylece hem filmde oynadı, hem de filmi yönetti. Bu sürecin ardından, 1986’da Avrupa’yı da kapsayan bir tura çıkan Prince, turu Eylül 1986’da Japonya’da kapattı. Böylece Prince, Japonya’da ilk kez konser verdi. Turun sonunda Prince, "The Revolution" adlı grubu dağıttı. Ancak gruptaki Matt Fink’in işine son vermedi.
Prince, 1987’de çift yüzlü albümü "Sign o’ the Times"ı yayımladı. Albüm, Amerikan albüm listesinde ilk ona girerken, Prince yine bu albümle, kariyerinin en olumlu eleştirilerini topladı. Albüm ayrıca, Rolling Stone’un düzenlediği "Tüm Zamanların En İyi 500 Şarkısı" listesinde ilk yüzde yer aldı.[5][6] "Time" ise, albümü "1980’lerin En İyi Albümü" olarak seçti. Prince albüm sonrasında Avrupa çapında Sign o’ the Times Turu’na çıktı.
1987’de, o zamanların iki devi olarak görülen Prince ve Michael Jackson, "Bad" albümüyle aynı adı taşıyan "Bad" şarkısı için görüştü. Ancak sanatçıların tür bakımından uyuşmazlıkları nedeniyle, Jackson şarkıyı tek başına seslendirdi.[7]
1987’de, Prince, "The Black Album" adındaki albümünü yayımlama kararı verdi. Oldukça zıt türleri bir araya toplayan Prince, aslen, önceki yıllarda kaydetmiş olduğu şarkıları bu albüme koydu. Bunlardan bazıları Sheila E’nin 1986’daki doğumgünü partisinde kaydedilmişti.[8]
Albüm, Prince’in kariyerinde efsane albüm olarak anılmaktadır, zira yayımlanma tarihinden çok kısa bir süre önce, sanatçının isteği üzerine basım ve dağıtımı iptal edildi. O ana kadar üretilmiş birçok kopyanın tümü imha edilmesi gerekirken, bazıları bu kaderden kurtularak albümün sayısız kaçak sürümünün kaynağını meydana getirdi. Albüm underground müzik dünyasını dolaşıp durdu ve 1994 yılına kadar resmen yayımlanmadı. Prince, son dakikada gelen gerçi çekme isteğini, sonradan "spiritüel bir uyanış" anına bağlamıştır. Ancak bu "uyanış"ın aslında Ekstazi ile yaşanan kötü bir deneyimin sonucu olduğuna dair söylentiler vardır.
1988 albümü "Lovesexy", Prince’in karanlık "The Black Album"üne verilen "spiritüel" yanıt olarak kabul edilir. "Lovesexy" ABD listelerinde hayal kırıklığı yaratarak albüm listesinde ancak on birinci sıraya yükseldi. Ancak buna karşın İngiltere’de bir numara oldu. Ayrıca "The Black Album"de yer alan "When 2 R in Love" adlı parça, "Lovesexy"de de yer almaktaydı. Lovesexy Dünya Turnesi’nin Amerika ayağı da ticari açıdan hayal kırıklığı oldu. Konserlerdeki bilet satışları kötü gittiğinden Prince para kaybetti. Prince bu kötü performansı, turnenin Avrupa ve Japonya ayakları ile telafi edebildi.
1989 yılında Prince, kendisini yeniden Amerikan albüm listelerinde bir numara yapacak olan "Batman"in soundtrack albümünü yapıp yayımladı. Dünya çapında hit olan kırk beşlik "Batdance", Amerikan müzik listesinde bir numara olurken, o zamanki kız arkadaşı "Anna Garcia"nın da vokallerinin yer aldığı "Partyman", filmi izleyicileri arasında oldukça popüler hale geldi.[9]
Prince 1990’da, gişede zayıf bir performans sergileyecek olan, Purple Rain’in devam filmi "Graffiti Bridge" i gösterime soktu. "Graffiti Bridge"in film müzikleri arasında Prince ile birlikte Tevin Campbell, the Staple Singers’dan Mavis Staples ve Morris Day gibi sanatçıların yer aldığı gibi The Time adlı diğer grubun projesi yer almaktaydı. Albüm ABD’de altı, İngiltere’de bir numaraya yerleşecekti. Aynı zamanda Madonna ile "Like a Prayer" albümündeki "Love Song" adlı parça için beraber çalıştı.
1991 deki Diamonds and Pearls’ün piyasaya çıkması Princee, "Cream" adlı parça ile Amerikada bir numaraya yerleşen beşinci singleını kazandırdı. Diamonds and Pearls, rapçi Tony M., vokal’de Rosie Gaines, davulda Michael Bland, gitarda Levi Seacer, basda Sonny T, ve Klavyelerde Tommy Barbarelladan meydana gelen Prince’in yeni grubu the New Power Generation’u ilk defa sunuyordu.
1993da Prince, Kate Bushun 1993 albümü, The Red Shoes üzerinde çalıştı; Bushun adı aynı zamanda Diamonds and Pearls albumünde de geçer. Prince "Why Should I Love You," adlı parçaya, bas, gitar ve klavye çalarak, vokal yaparak ve mixi için müzik aranje ederek katkıda bulundu. Bu 2000 yılına kadar Prince adıyla kredilenen son parçadır. Kate Bush 1996 yılında yeniden "My Computer" adlı Emancipation parçasına geri vokal yapmıştır.
Princein onikinci albümü, dile getirilemeyen ( sonradan "Love Symbol [Aşk Sembolü]" olarak tescil alacak olan ) bir sembol ile adlandırılmıştı. Albüm Amerika top on listelerinde zirveye ulaştı. 1993 yılında sahne adını da, aslında erkek (♂) ve dişi (♀) sembollerinin karışımı olan Love Symbol olarak değiştirtirdi. Sembol söylenemediği için, kendisine genellikle Sembol, Daha Önce Prince olarak Bilinen Sanatçı [The Artist Formerly Known as Prince], ya da basitçe The Artist denmiştir. 1993 yılında Warner Brosun talebiyle Prince, 3 CDlik The Hits/The B-Sides aldı toplama bir albüm piyasaya sürdü. İlk iki disk aynı zamanda The Hits 1 and The Hits 2 olarak ayrı ayrı da satışa sunulmuştur. Princein hit singlelarının çoğunu sunmasına ilave olarak ("Batdance bu liste dışında bırakılmıştır), The Hits, kariyeri boyunca birikmiş singleların B yüzü parçaları, Revolution dönemi kaydı Power Fantastic gibi daha önce bulması oldukça güç veya yayınlanmamış kayıtları taşıyordu. Yeni yazılan "Pink Cashmere" ve "Peach" ise toplama albümün tanıtımına eşlik etmeleri için için single olarak piyasaya sürülen iki yeni parçaydı. Maalesef, ne albüm ne de singlelar Warner Brosun tahmin ettiği kadar iyi rakamlara ulaşamadılar. Buna karşın The Hits Princein 1978-1993 yılları arasında vermiş olduğu eserler hakkında genel hatlarıyla en iyi fikir veren albümdür.
1993 yılında, Princein The Gold Experience albümünü ile ilgili pazarlıklar sürerken, Prince eserlerinin sanatsal ve maddi kontrolü için Warner Bros. ile Prince arasında, yasal bir savaş başladı. Duruşmalar sürerken, Prince insanların arasına, yanağında slave(köle) yazısı ile çıktı. Bu isim değişikliğini kendisi şöyle açıklamıştı:
Beni Warner Bros.a bağlayan zincirlerden kurtulup nihai bağımsızlığıma ulaşmak için attığım ilk adım, ismimi Princeten Love Symbole değiştirmek oldu. Prince, annemin bana doğduğumda verdiği isim. Warner Bros. ismimi aldı, ticari marka olarak tescil ettirdi, ve benim yazdığım eserlerin pazarlanmasının ana enstrümanı olarak kullandı. Şirket, Prince adına ve Prince adı altında pazarlanan bütün eserlere sahip. Ben ise sadece Warner Bros. için daha fazla para üreten bir borçlu oldum.... Prince adıyla doğdum ve başka geleneksel bir isim edinmek istemiyordum. Adımın ve kimliğimin yerine geçebilecek tek kabul edilebilir çözüm, konuşarak ifade edilemeyen, beni ve müziğimin anlattıklarını temsil eden Love Symboldu. Bu sembol yıllardır eserlerimde var; kızgınlığımdan evrimleşen bir konsept; olduğum şeydir. Bu benim adım.
Eleştirmenler, Princein isim değişikliğini, sanatçının kendini yeniden keşfetme girişimi, tarzını yeniden geliştirmek için bir fırsat sağlamak olarak yorumladılar. Bir yorumcu şöyle demişti :
Prince kariyerine, piyasadaki başarısı sınırlı, büyük bir R&B yıldızı olarak başladı. Tam bu sırada, yolun ortasını bırakıp şarampole yöneldi. 1980de, radyoda çalınmamayı garantileyecek şehvetli sözleri olan yeni dalga müzik (klasik Dirty Mind) kaydetmek riskliydi, fakat başarılı oldu. Eleştirmenlerin dikkatini çekti ve bir underground yıldızı oldu. Bu kendisine 1999 ve Purple Rain ile kazandığı büyük başarının önünü açtı. Dünya çapındaki gelirler ve evrensel övgüler dikkate alındığında, bu kesinlikle kariyerinin zirvesiydi. Fakat ismini değiştirerek, tarzıyla deneyler yaparak, piyasa değerini azaltıp plak kontratından kaçarak, tekrar şarampole yönelmesi, Princei tekrar bir underground yıldızı haline getirdi. 1996 sonunda, Warner Bros. ile bağlarını kopardıktan sonraki ilk Prince müziği koleksiyonu plak dükkânlarında yerini aldı; harika dans groovelarını, ağır ve yakıcı baladlarla birleştiren 3 saatlik bir şaheser. Eleştirel tepkiler oldukça olumlu, satışlar da 3lü bir CD setinin yüksek fiyatına rağmen epey hareketli oldu. Albümünün adını Emancipation koyması tesadüf değildi.
1994te Princein kendi eserlerine karşı tavrı, belirgin bir değişikliğe uğradı. Kısa aralıklarla albüm yayınlamayı, Warner Bros.a karşı yasal yükümlülüklerini bir an evvel yerine getirip kurtulmanın bir yolu olarak gördü. Firmanın, kendisinden uzun aralıklarla albüm çıkarmasını isteyerek sanatsal özgürlüğünü kısıtladığına inanıyordu. Aynı zamanda Love Symbol albümünün yeteri kadar iyi pazarlanmadığını savunarak, Warner Brosu ticari başarısızlıkla suçluyordu. Bu gelişmelerden bağımsız olarak, orijinal kayıttan ve öngörülen yayın tarihinden tam 7 yıl sonra "The Black Album" resmen piyasaya sürüldü. Zaten kaçak olarak piyasalarda dolaşan yeni sürüm, nispeten kötü sattı.
Hayal kırıcı bu girişimden sonra, Warner Bros., Princein, Come adlı yeni malzemeli bir Albüm çıkarma isteklerine boyun eğdi. Come nihayet piyasaya sürüldüğünde, Warnerın bütün endişelerini teyid etmiş oldu. 500,000 adetlik satış rakamlarına bile zor ulaşarak, Princein o zamana kadar en kötü satan albümü oldu. Bundan daha sinir bozucu olan Princein, albümün kredilerinde kendisini ısrarla Prince 1958-1993 olarak yazdırması oldu.
Prince, bir sonraki albümü The Gold Experiencein Love Symbol dönemi kayıtları ile eş zamanlı piyasaya sürülmesi konusunda ısrar etti. Warner Bros. Şubat 1994te "The Most Beautiful Girl in the World" singleının Bellmark Records adında küçük ve bağımsız bir dağıtımcı tarafından piyasaya sürülmesine izin verdi. Parça Amerika Billboard Hot 100de 3., birçok başka ülkede de 1. sıraya çıkarak başarılı olmasına rağmen, bu peşinden gelen parçalar için bir örnek olmadı. Warner Bros. kötü satış rakamlarından çekinerek ve pazarın doymuş olduğunu bahane ederek hala The Gold Experiencein piyasaya sürülmesine karşı çıkıyordu. Nihayet Eylül 1995de piyasaya çıktığında The Gold Experience bir anda Billboard 200de ilk ona girmesine, ve birçok kişinin bunun Princein Sign othe Timesdan bu yana en iyi performansı olarak görmesine rağmen iyi satmadı. Albüm şu an artık basılmamaktadır.
1996da piyasaya çıkan Chaos and Disorder, Princein Warner Bros. için yeni şarkılarla piyasaya sürdüğü son albüm olduğu gibi, aynı zamanda ticari olarak da en az başarılı olan albümlerinden biridir. Warner Bros.a karşı bu albümle beraber herhangi bir yükümlülüğü kalmayan Prince, aynı yıl içinde ciddi bir geri dönüş girişiminde bulunarak Emancipationu piyasaya çıkardı. Albüm kendisine ait NPG Records altında yayınlanıp, EMI tarafından dağıtıldı. Emancipationdaki şarkılarını yayınlamak için 1981den bu yana bütün kayıtları için kullandığı Controversy Musici değil, Emancipated Musici kullandı.
RIAA tarafından platin ile ödüllendirilmesine karşın, bazı eleştirmenler oldukça genişe yayılan 36 şarkılık 3lü CD setinin (her disk tam olarak 60 dakika uzunluğundaydı) odaklanmayı güçleştirdiğini ve tek veya ikili CD seti olarak daha başarılı olacağını ifade ettiler. Emancipation, Princei başka sanatçılara ait şarkıları söylerken ( cover ) sunan ilk albümdür : Joan Osbornenün 1995 hiti One of Us, "Betcha By Golly Wow!" (Thomas Randolf Bell ve Linda Creed); "I Can’t Make You Love Me" (James Allen Shamblin II ve Michael Barry Reid); ve "La-La Means I Love You" (Thomas Randolf Bell ve William Hart).
Prince, 1998de, daha önce yayınlanmamış parçaların bulunduğu 4lü CD koleksiyonu Crystal Ballu piyasaya sürdü. Bu albümün dağıtımı oldukça karmaşık oldu, zira albümü Princein web sitesinden sipariş eden bazı hayranları, albümü sipariş tarihlerinden nihayet 1 yıl sonra, ancak albüm perakende satışına çıktıktan aylar sonra alabildiler. 3 ay sonra yayımlanan Newpower Soul albümü listelerde çok fazla etki bırakamadı. Chaka Khan ile işbirliği yaptığı ve NPG Records ile piyasaya çıkan Come 2 My Houseda aynı kaderi paylaştı.
1999 yılında Prince, Rave Un2 the Joy Fantastic adlı yeni albümünü piyasaya sürmek için yeniden büyük bir firma, Arista Records ile anlaştı. Yeni albümünün başarısını sağlamak için Prince, kariyerinin herhangi bir döneminde verdiğinden daha fazla röportaj verdi. Buna rağmen Rave Un2 the Joy Fantastic ticari olarak başarılı olamadı. Birkaç ay önce Warner Bros., Prince tarafından kariyeri boyunca kaydedilmiş, ancak hiç yayınlanmamış şarkıların yer aldığı ve Warner Bros. ile kontratının son albüm mükellefiyeti olan The Vault: Old Friends 4 Salei piyasaya sürmüştü. Bu yıl içinde kazandığı en büyük başarı, tam zamanında yayınlanarak, Princee, Warner Bros.un orijinal 1999 albümü ve singleları ile yıllardır gördüğü paranın ufak bir bölümünü toplama şansı veren 1999: The New Master adlı EP ile oldu. Hem eleştirmenler, hem de hayranları The New Masterı gereksiz ilan ederek çok sert eleştirdiler.
"Rave Un2 the Year 2000" adlı izle ve öde konseri, 31 Aralık 1999da yayınlandı ve 1999 konserinin 17 ve 18 Aralık tarhili gösterilerinin görüntülerinden oluşumaktaydı. Konsere Lenny Kravitz, George Clinton, ve The Time gibi birçok konuk sanatçı katılmaktaydı. Bir yıl sonra ev videosu olarak da yayınlandı. Rave In2 The Joy Fantastic ("Un2"ya karşılık olarak) adındaki remix albümü, Princein NPG Music Clubu tarafından Nisan 2000de piyasaya çıkarıldı.
16 Mayıs 2000’de Prince, Aşk Sembolü’nü kullanmayı bırakarak "Prince" adına geri döndü. Warner-Chappell ile olan kontratının süresi bittiğince, Prince, bir basın toplantısında, adıyla yaşadığı sıkıntıların sona ermesinin altını çizmiştir. Ancak Prince halen bu sembolü kullanmakta ve bu sembolle benzer şekli taşıyan gitarıyla müzik yapmaktadır. Rave Un2 The Joy Fantastic’in yayınlanmasını izleyen birkaç yılda Prince, sadece NPGOnlineLtd.com (sonrasında NPGMusicClub.com) aracılığıyla yeni müziklerini yayınladı. Caz etkileşimleriyle göze çarpan albüm, The Rainbow Children, 2001’de piyasaya sürüldü. Yine 2003’te N.E.W.S satışa çıktı ve En İyi Pop Enstrümental Albüm dalında Grammy adayı gösterildi. Sonraki albüm "Xpectation" ise çok daha fazla caz müzik içermekteydi. Bu albüm de 2003’te NPGMusicClub aracılığıyla satışa çıktı.
2002’de Prince beşinci canlı albümü One Nite Alone... Live!’ı yayınladı. Bu albüm One Nite Alone adlı turdan da performanslar barındırmaktaydı. 3-CD’lik kutu seti It Ain’t Over! adlı derleme listelere giremedi. Bu süre zarfında Prince NPG Music Club’ta daha çok yer aldı. Hayranları turlara, röportajlara, tartışmalara ve münazaralara davet ediliyordu. Bu münazaralardan bir bölümü Kevin Smith tarafından videoya alınarak yayınlanmamış olan bir belgesele eklendi.[11] Bu dökümanlarda Prince’in yeteneği ve Alicia Keys, The Time, Erykah Badu, Nikka Costa, George Clinton ve Norah Jones gibi sanatçılarla yaptığı düetler yer aldı. 8 Şubat 2004’te Prince, Grammy Ödül Töreni’nde Beyoncé Knowles ile beraber göründü. Açılışta sanatçı, Knowles ile beraber "Purple Rain", "Let’s Go Crazy", "Baby I’m a Star" ve Beyoncé’nin "Crazy in Love" şarkılarını seslendirdi.(video). Sonraki ay Prince, Rock and Roll Hall of Fame unvanını aldı. Unvan, Alicia Keys, Big Boi ve OutKast grubunun André 3000 adlı üyesi tarafından sanatçıya verildi.
Nisan 2004’te Prince, Columbia Records ile yaptığı tek albümlük anlaşmayla Musicology adlı albümünü yayınladı. Albüm, ABD, İngiltere, Avustralya ve Almanya’da ilk 5’e girdi. 87.4 milyon dolarlık geliriyle, Prince’in Musicology Turu 2004’ün en büyük gelir elde eden konser organizasyonu oldu. Sanatçı bu tur kapsamında 96 konsere girdi. $61 olan ortalama konserler içinde, Prince Texas’ın başkenti Dallas ayağında bir bayan hayranının taşkınlığıyla anıldı.[12] Albüm başarısının ardından 2 Grammy ödülüne layık görüldü. Bunlardan ilki "Call My Name" adlı şarkısı için aldığı En İyi Erkek R&B Vokali oldu, diğeri ise En İyi Geleneksel R&B Vokal Performansı ile "Musicology" adlı şarkı oldu.
Prince, Tüm Zamanların En Büyük 7. Sanatçısı olarak Acclaimed Music’in listesinde yer aldı. Yine 2004’te Rolling Stone dergisinin düzenlediği listede 28 numarada yer aldı.[13][14] Aralık 2004’te Prince RockontheNet.com tarafından son 25 yılın en iyi 5. sanatçısı seçildi.[15] Nisan 2005’te Prince En Vogue’un arka vokalleriyle beraber Stevie Wonder’ın "So What The Fuss"ın şarkısında gitar çaldı. Katrina Kasırgası’nın ardından, Prince yardım adına iki şarkı yayımladı. Bunlardan ilki "S.S.T." ve ikincisi "Brand New Orleans" adını aldı.