Şükufe Nihal
1896’da İstanbul’da kültürlü bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babasının çeşitli görevleri dolayısıyla çocukluğu ve ilk gençlik yılları Anadolu’nun çeşitli yerleriyle Manastır, Şam, Beyrut ve Selanik’te geçti.
1912’de Mithat Sadullah (Sander) ile evlendi ve bu evlilikten bir oğlu oldu. Bu dönemde İnas Darülfünun’a müracaat etti ve evliliğin dersleri engelleyeceği düşüncesiyle müracaatı kabul edilmedi. Düzenli bir eğitim almayı isteyen Şükûfe Nihal Hanım, iki yıl sonra eşinden boşandı. 1916’da İnas Darülfünûnuna kaydını yaptırdı. 1919’da buradan mezun oldu.
İstanbul’da Kız Öğretmen Okulu, İstanbul Kız Lisesi, Nişantaşı Kız Lisesi, Kandilli Kız Lisesi, Beyoğlu Kız Lisesi, Kadıköy ve Nişantaşı Kız Ortaokulu gibi çeşitli lise ve ortaokul düzeyindeki okullarda edebiyat ve coğrafya öğretmenliği yaptı. Liselere tayin edilen ilk Türk kadın öğretmenlerden biri oldu.
Şükûfe Nihal Hanım, öğretmen kimliğinin aydın kimliğine dönüşümünde önemli yeri olan Ahmet Hamdi (Başar) ile Kurtuluş Savaşı yıllarında (1919) ikinci evliliğini yaptı ve bu evlilikten bir kızı oldu.
Çocuk yaşlardan itibaren yazmaya başladı ve ilk yazısını İttihat gazetesinde (1909) kadınların eğitimi üzerine kaleme aldı. Ardından Mehasin dergisinin Eylül 1325 (1909) tarihli nüshasında, “İnas Mektepleri Hakkında” başlıklı yazısı yayımlandı.
İlk şiirini 1329 (1914) yılında Resimli Kitap’ta “Hazan” başlığı ile yayımlandı. Türk Kadını, Yeni Mecmua, Haftalık Gazete, Şair, Şair Nedim ve İfham Yeni Nesil, Dergâh, Süs, Firuze, Kadın Yolu, Güneş, Hayat gibi gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yer aldı. İlk romanı Renksiz Istırap 3 Ağustos 1927-14 Ağustos 1927 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edildi.
1935’ten itibaren Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı. Devamında; Ülkü, Yeni Türk ve Çığır’da da yazılar ve şiirler yayımladı.
Kadın hareketleri içerisinde etkili bir biçimde rol aldı. İlk olarak 28 Mayıs 1913’te Ulviye Mevlân tarafından kurulan “Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti” nde çalıştı. İdare heyeti üyeleri arasında yer aldı. Milli Mücadele döneminde, eşiyle birlikte Müdafaa-i Milliye teşkilatında görev aldı.
1918’de ise ordunun giyecek temini ve sağlık işleriyle ilgilendi.“Asrî Kadınlar Cemiyeti” ne üye olarak bu cemiyetin düzenlediği faaliyet ve mitinglerde de görev aldı. 15 Haziran 1923’te kurulan Kadınlar Halk Fırkası’nın genel sekreterliğini üstlendi.
Şükûfe Nihal çocukluğundan beri sanat ve edebiyat sohbetlerine alışkın olduğundan, evinde haftanın belli günlerinde, devrin edebiyat ve kültür adamlarının katıldıkları toplantılar düzenledi. Bu toplantılara Adile Ayda, Faruk Nafiz Çamlıbel, Müfide Ferit Tek, Fahri Celal Göktulga, Mithat Cemal Kuntay, Refik Halit Karay, Abdülhak Şinasi Hisar, Âsâf Halet Çelebi, Behçet Kemal Çağlar gibi isimler katıldı.
Gazete ve dergilerde yayımlanan yazılarında kadının eğitimi konusuna ağırlık veren yazar, döneminin yazarlarıyla da kadın meselesi ile ilgili konularda gazeteler üzerinden diyaloglar kurdu. Çağı anlayabilmek ve çağa ayak uydurabilmenin en önemli koşulunun kadının eğitimi ile yerine getirilebileceğine inandı.
1962’de Kadıköy Selâmiçeşme’de karşıdan karşıya geçerken bir kaza geçirdi ve üst üste geçirdiği başarısız ameliyatlar sonucunda sol ayağı dört santim kısa kaldı. 1965’te Bakırköy’de bir huzurevine yerleşen yazar, 24 Eylül 1973’te huzurevinde vefat etti. 26 Eylül 1973 günü Rumelihisarı Aşiyan Mezarlığı’nda defnedildi.
Eserleri:
Yıldızlar ve Gölgeler (1919)
Hazan Rüzgârları (1927)
Renksiz Istırap (1927)
Tevekkülün Cezası (1928)
Gayya (1930)
Yakut Kayalar (1931)
Çöl Güneşi (1933)
Su (1933)
Şile Yolları (1935)
Finlandiya (1935)
Yalnız Dönüyorum (1938)
Sabah Kuşları (1943)
Domaniç Dağları’nın Yolcusu (1946)
Çölde Sabah Oluyor (1951)
Yerden Göğe (1960)
Kaynak: Fahrünnisa Bakırcı, Modern Türkiye’nin Oluşumunda Tanzimat Dönemi Kadın Gazeteci ve Yazarların Rolü (1839-1918),Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Üniversitesi, Gazetecilik Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2013.