Uğur Yücel
26 Mayıs 1957 tarihinde, İstanbul’da doğdu.
15 yaşında iken ilk parasını Üsküdar Mehtap Düğün Salonu’nda baterist olarak kazandı. İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümünü bitirdi. Hazırlıktan birinci sınıfa geçtiği dönemde okulu bırakmak istedi. O dönem, hocası olan Yıldız Kenter’in kendisinden nefret ettiğinden emindi zira Yücel’e göre açıkça sahnede oyununu aşağılamıştı. Okulu bırakacağına dair bir mektup yazmasının ardından Melih Cevdet, Sabahattin Kudret ve Yıldız Kenter tarafından öğretmenler odasına çağırıldı. Yıldız Kenter; mektubunu kabul etmediğini, hiçbir yere gidemeyeceğini söyleyerek sert bir şekilde odadan çıktı. Yücel, yalnızca tiyatrocu olmak istemediğini söyleme fırsatı buldu. Sabahattin Kudret, kendisine ne yapmak istediğini sordu. Yücel, klasik oyunlar oynamak istemediğini; bunların yerine kabareyi, sokağı, gerçek insanları koymak istediğini söyledi. Aradan bir ay geçtikten sonra Sabahattin Kudret; Haldun Taner ile konuştuğunu, kendisinin Yücel’i Devekuşu Kabare’de beklediğini söyledi. Yücel, o hafta içinde “Yalan Dünya” adlı oyunun provasında yer aldı. Haldun Taner, ona; klasik tiyatroyu sevmese de okulda her detayını öğrenmesi gerektiğini, Aristofanes’i bilmezse kabare oyuncusu olamayacağını söyledi. Yıllar sonra Haldun Taner ve Ahmet Gülhan Devekuşu Kabare’den ayrılıp Tef Kabare’yi açtıklarında Yücel, Haldun Taner’den bir telefon aldı ve açılan yeni kabare tiyatrosuna oyuncu olarak davet edildi.
1975-1984 yılları arasında Kenter Tiyatrosu, Tef Kabare Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu ve Şan Müzikholü’nde çeşitli oyunlarda yer aldı. 90’lı yılların başında siyasetçi taklitleri ile stand-up gösterileri yapmaya başladı ve büyük beğeni topladı. Sezen Aksu ve Müjde Ar ile ayrı ayrı sahne şovları yaptı.
“Aziz Ahmet” (1994), “Karanlıkta Koşanlar” (2001), “Alacakaranlık” (2003-2005) ve “Hırsız Polis” (2005-2007) gibi dizilerde rol almasının yanı sıra; senaryosunu Ahmet Ümit’in polisiye öyküsünden uyarlayarak yazdığı “Karanlıkta Koşanlar” dizisinin tamamını ve “Alacakaranlık”ın bazı bölümlerini Alican Yücel takma adıyla yönetti.
“Arabesk” (1988) ile Sinema Yazarları Derneği En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, “Muhsin Bey”le (1987) Antalya Film Festivali’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödüllerini aldı. İlk sekiz bölümünü çektiği “İkinci Bahar” (1999) adlı televizyon dizisi ile İletişim Fakültesi En İyi TV Yönetmeni Ödülü’nü aldı.
2004 yılında “Yazı Tura” filmiyle yönetmenliğe adım attı. “Yazı Tura” Antalya Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Senaryo ve En İyi Yönetmen dâhil 11 ödülün sahibi oldu.
Kendisine onur ödülü vermek istenildiğinde genellikle, “Ben kendimi onurlandırmadım daha, sizin ödülünüzü kabul edemem.” diyerek geri çevirdi.
“Muhsin Bey” filminin çekimleri için Urfa’ya gittiğinde bir ruh göçü yaşadı. Caz ve rock albümlerinin dışına çıkmayan, davul çalan biri iken öteki hayatlar olarak gördüğü Urfa’yı keşfetme fırsatı bulduğunda “Anadolulu” biri olduğunu anladı.
2013 yılında, “Yağmur Kesiği” adlı bir öykü kitabı yayımladı.
50’ye yakın yapımda rol aldı. Bazıları şunlardır:
Selamsız Bandosu (1987)
Muhsin Bey (1987)
Laleli’de Bir Azize (1999)
Canım Ailem (televizyon dizisi, 2008-2010)
Ejder Kapanı (2010)
Aramızda Kalsın (televizyon dizisi, 2013-2015)
Yaktın Beni (2015)
Cinayet Süsü (2019)