Yusuf El Cezeri
26 Kasım 1350’de Dımaşk’ta doğdu. Kıraat ve hadis âlimiydi. Tam adı Ebü’l-Hayr Şemsüddin Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Alî b. Yûsuf el-Cezerî’dir. Dedelerinden birine nispetle İbnü’l-Cezerî diye meşhur oldu. 1364 senesinde, on dört yaşında Kur’an-ı Kerim hafızı oldu. Bir süre hadis ilmine çalıştıktan sonra, Kur’an-ı Kerim’in muhtelif kıraat usullerini tahsile başladı. 1366 senesinde kıraat ilminde Kıraat-ı Seba’yı öğrendi. Aynı sene Mekke’ye gitti.
Ardından 1368’de tahsil amacıyla Mısır’a ilk ilim yolculuğunu yaptı. Oradaki kıraat âlimlerinden de bu konuda yeni okuma çeşitleri öğrenerek daha da derinleşti. Sonra Şam’a gidip, hadis ve fıkıh alanında dersler aldı. 1374’te tekrar Mısır’a gidip, orada usul, fıkıh, meal ve beyan ilimleri ile beraber kıraat konusunda da kendini geliştirdi. Fetva verecek konuma geldi. 1376 yılında üçüncü defa Mısır’a gitti. Sonra İskenderiye’ye geçti. Daha sonra Şam’da Benî Ümeyye Camisi’nde kıraat dersleri verdi. Bu dersleri Endülüs, Yemen, Hindistan, Rum ve Acem diyarından talebeler ilgi gösterdi. Sonra Âdiliyye Medresesi’nin başmüderrisliğini yaptı. Daha sonra da Eşrefiyye’deki Dârü’l-Hadis’in başmüderrisliğine getirildi. Bu ders dönemlerinde âlimler ondan ilim tahsil ettiler.
Sultan Berkuk’un kendisine idari görevler vermesi üzerine birçok kez Mısır’a gidip geldi. Berkuk tarafından Şihâb-i Hasâbî ve ardından Tûte Cami hatipliğine tayin edildi ve 1394 senesi başlarına kadar bu görevine devam etti. Emîr Kutlu Bey ile aralarındaki çıkan ihtilaf sebebiyle, bu vazifesinden, Şam’da yaptırılan medresenin kıraat müderrisliğine tayin edildi. Bir ara Şam kadılığına da müdahale etmesi üzerine Berkuk, kendisini bu görevden aldı. 1396’da Mısır’dan ayrılıp İskenderiye’ye gitti. Bir gemiye binerek deniz yolu ile Antakya’ya geçti. Burada bir süre ders okutup Bursa’ya gitti.
Dönemin padişahı Sultan Yıldırım Bayezid’den ilgi gördü; kendisine yüksek miktarda maaş bağlandı, burada talebe yetiştirmesi sağlandı. Osmanlı sultanı ona birçok ikram ve ihsanlarda bulundu. Orada birkaç sene kaldı. Bu zatın ismi, çok kısa zamanda her yerde duyuldu. Kıraat ve hadis ilmini Anadolu’ya yaydı. Ankara Savaşı’na Yıldırım Bayezid’le birlikte katıldı ve Timur’a esir düştü; Timur kendisini huzuruna getirterek ona saygı gösterdi ve ikramda bulundu. Ardından ülkesine götürüp Keş’te inşa ettirdiği medresede görevlendirdi. Sonra Semerkant’a gitti. 1405’te Semerkant’tan ayrıldı. Buhara’da gördüğü ilgi üzerine bir müddet burada kalıp ders verdi.
Her şehirde çok sayıda talebe ondan kıraat dersi aldılar. Semerkant’ta ders okuttuğu sırada, âlim Seyyîd Şerîf Cürcânî ile buluştu. Maveraünnehir’den çıkıp, Herat’a gitti. Sonra Yezd’e, oradan İsfahan’a, sonra da 1406’da Şiraz’a gitti. Her şehirde, her memlekette ilim talipleri Şeyh Cezerî’den, Kur’an-ı Kerimin kıraatinden Kıraat-ı Seba ve Kıraat-ı Aşere öğrendiler. Sultan Pîr Muhammed onu burada alıkoydu. Daha sonra sultan tarafından kadı olarak tayin edildi. Timuroğullarının hâkim olduğu beldelerde kadılık yaptı. Üçüncü defa haccetmek için 1419 yılında yola çıktı ve Basra’ya gitti. Oradan Yenbu’ya gidip, bir müddet ikamet etti.
1420 yılında Medine’ye, ardından Mekke’ye gitti. Hac farizasını ifa ettikten sonra, bir müddet daha bu beldelerde kaldı. Medine’de kaldığı sıralarda, Şeyh-i Haremeyn Azîzüddîn de ondan kıraat ilmini okudu. O yıllarda Kur’an-ı Kerimin kıraati üzerine, iki ciltlik “Kitâb-ül-beşer fî kıraat-il-aşer” adındaki eserini telif etti. Bu eserini kısaltıp, “Takrib” adını verdi. Ayrıca “Tahrîb-üt-teysîr fil-kıraat-il-aşere”, “Tabakât-ül-kurrâ” ve “Tevârîh-ül-kurrâ” kitaplarını yazdı. Belde-i Haremeyn’de birkaç sene kaldıktan sonra, Şiraz’a döndü. Bir müddet sonra da Şam’a gitti. Kahire’de kalabilmesi için kendisine izin verildi. Orada kalıp, Sultan Eşref ile sohbetlerde bulundu.
Kendisine pek çok ikram ve iltifatlarda bulunan Sultan, onu, Kahire’de Kur’an-ı Kerimin kıraatini ve hadis-i şerif okutup öğretmesi için yaptırdığı medreseye tayin etti. Bir müddet sonra, hacılarla beraber Mekke’ye gitti. Dördüncü haccını ifa etti, hacdan sonra deniz yolu ile Yemen’e gitti. Daha sonra Mekke’ye dönüp 1425 yılında beşinci haccını ifa etti. 1426 yılı başlarında tekrar Kahire’ye geçti; buradan da Dımaşk ve Basra üzerinden Şiraz’a ulaştı. 1429’da Şiraz’da vefat etti. Yazarın yüze yakın eseri vardır.
Başlıca eserleri:
Kıraat ile İlgili Eserleri:
1- en-Neşr fi’l-kırâ’âti’l-’aşr
2- ed-Dürretü’l-mudiyye fî kıraati’l-eimmeti’s-selâseti’l-merdıyye
3- Tayyibetü’n-neşr fi’l-kıraati’l-aşr
4- Tahbîrü’t-teysîr fî kırâ’âti’l-e’immeti’l-’aşere
5- et-Temhîd fî ilmi’t-tecvîd
6- Müncidü’l-mukriin ve mürşidü’t-tâlibîn
7- Gâyetü’l-mehere fi’z-ziyâdeti’l-aşere
8- Gâyetü’n-nihâye fî tabakâti’l-kurrâ
9- el-Mukaddimetü’l-Cezeriyye fi’t-tecvîd
10- el-Hidâye ilâ me’âlimi’r-rivâye
11- el-Mukaddime fimâ alâ kârii’l-Kur’ân en Ya’leme
12- el-Elgâz Kasîdet-ül-hemziyye fil-kıraat
13- Usûl-ül-kıraat
14- el-İ’lâm fî ahkâm-il-idgâm
15- et-Tevcîhât fî usûli’l-kıraat
16- et-Takrib fî şerh-ıt-teysîr leh
17- el-Beyân fî hatt-ı Osman
Hadis Alanında Yazdığı Eserler:
1- Mukaddimetü ilmi’l-hadis
2- Mukaddimetün fil-hadis
3- el-Hısnü’l-hasîn min kelâmi Seyyidi’l-mürselîn
4- Akdü’l-le’âlî fi’l-ehâdîsi’l-müselseleti bi’l-avâlî
5- Erba’îne fîl-hadis
6- el-Evleviyye fî ehâdîsi’l-evveliyye
7- Tezkiretü’l-ulemâ fî usûli’l-hadis
8- Tekmiletü zeyli’t-takyîd li ma’rifeti rüvvâti’s-sünen vel esânid
9- el-Bidâye fî ulûmi’r-rivâye
10- el-maksadü’l-Ahmed fî hatmi Müsned-i Ahmed
11- el-Müsnedü’l-Ahmed fimâ yeteallahü bi müsned-i Ahmed
12- el-Kasdü’l-Ahmed fî ricali Müsned-i Ahmed
13- ez-Zeylü alâ mir’âti’z-zemân lin-Nevevî
Tefsir Alanında Yazdığı Eserler:
1- Kifâyetü’l-ma’î fî tefsîr-i âyet-i (Yâ ardubla’î)
2- el-Akdü’s-Semîn fî elgâzi’l-Kur’âni’l-mübîn
3- Şerhu minhâci’l-usûli’l-Beydâvî
Ahlak ve Vaaz Türü Eserleri:
1- Muhtâru’n-nâsih bi’l-edilleti’s-sahîha fil-mevâ’ız
2- ez-Zahrü’l-fâih
3- et-Tekrîm fil-umreti minet-Ten’îm
4- el-İbâne fil-umreti minel-civâne
5- el-İclâlü vet-ta’zîm fî makâm-ı İbrâhim
Tarih ve Siyer Alanında Yazdığı Eserler:
1- Muhtasarun fî târîh-i İslâm
2- er-Risâletü’l-beyâniyye fî hakk-ı Ebeveyni’n-Nebî
3- Zâtü’ş-Şifâ fî sîreti’l-Mustafâ ve min ba’dihî minel Hulefâ
4- et-Ta’rîf bil-mevlîdi’ş-şerîf
5- Ârifü’t-ta’rîf bil-mevlîdi’ş-Şerîf leh
6- El-Mevlîdü’l-kebîr
7- Esne’l-matâlib fî menâkıbi’l-İmâm-ı Ali b. Ebî Tâlib (K. Veche)
8- En-Nihâye fî tabakâti’l-kurrâ (Tabakât-ı Kübrâ)
9- el-İsâbe fil-avâzimi’l-kitâbe
10- Haşiyetün alâ îzâhı’l-me’ânî
11- el-İ’tirâzı’l-mübdî li vehmi’t-Tâc el-Kindî