Ayşegül

İzmit’te doğdu, ilk ve orta eğitimini İzmit’te tamamladı. 1986 yılında Yıldız Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden mezun oldu. 1987-1994 yılları arasında Bursa’da mesleği ile ilgili çalışmalarda bulundu. 1994 yılında İstanbul’a dönerek "Güzelleme" adını verdiği ve halk türkülerini farklı bir anlayışla yorumladığı ilk albümünü yayınladı. Akustik gitar ve perdesiz bas gitarların ağırlıkta olduğu bu albüm kendi alanında hala en çok satılan albümlerden biridir.

1995 yılında "Güzelleme2" 1997 yılında "Güzelleme 3" adıyla aynı anlayışı sürdürdüğü albümlerini yayınladı. Bu seri, halk müziğinin yeniden yükselişinde ve farklı çalışmaların ortaya çıkışında büyük rol oynadı.

1994 yılında "Güzelleme" adını verdiği ve Halk Türkülerini farklı bir anlayışla yorumladığı ilk albümünü yayınladı. 1995 yılında "Güzelleme 2", 1997 yılında "Güzelleme 3" adıyla aynı anlayışı sürdürdüğü albümlerini yayınladı. Bu seri, Halk Müziği’nin yeniden yükselişinde ve farklı çalışmaların oluşumunda büyük rol oynadı. 1999 yılında "Güz" albümü yayınlandı. Bu albüm seriden farklı olarak hazırlanmış, alt yapısı caz ağırlıklı bir albümdür. Halk Müziği alanında uzun soluklu bir seri olarak anılacak "Güzelleme Serisi"nin son albümü "Güzelleme 4", Ayşegül’ün tüm müzikal geçmişinin bir harmanıdır.

"Güzelleme 4 yeni çıktı. Bir parçası bağlama sistemi üzerine yazılmış ve söylenmiş, diğer parçaya geçiyorsunuz klasik yaylılar var. Yakında Güz ’den yana bir albüm yapmayı düşünüyorum. Biraz daha deneysel. Tabii bunu yapmaya da fırsatım ve olanağım olursa. Hayatım boyunca senede bir albüm yapamam. Bunların hepsi bir ekonomik kaynak anlamına geliyor. Üstelik ben ve firmam çok ciddi promosyon olanaklarıyla oynayamadığımız için, artık müzik yapmak da ucuz iş değil. Canlı enstrümanlar kullanıyoruz. Ve Türkiye’nin en iyi insanları gelip çalıyor ve bunların hepsinin bir bedeli var."

"Güzellemelerin bir şekilde bitmesi gerekiyordu zaten. Gerçi son CD de Güzellemeler adıyla çıktı ama, işte aması var. Mesela son CD’mi çok severek yaptım. Çünkü onun içinde biraz Güz var biraz Güzelleme’ler var. Hem de yeni bir şeyler var. Daha minimalist. Tabi ki yoğun şarkılar da var ama daha sakin, naif bir albüm oldu."

"İstediğim müziği yaparım demenizin çok da koşulu yok. Sonuçta siz bir firmaya bağlısınız, bir kitleniz var. Ama o zaman ben de küser giderim demek çok anlamsız. Bir sentezde uzlaşmaya varmak zorunda kalıyorsunuz. Ben Güz’de istediğim şeyi yaptım dedim ama Güzellemeler kadar satmadı o. Güzelleme 4’de biraz daha ortayı tutturduk. Kendi içinde bir denge kurdu. Bir-iki parça daha kolay anlaşılır, ondan sonra yine yoğun bir müzik var. Ama bunlar birbirine çok aykırı şeyler değil. Ben de açıkçası çok da uçuk şeyler yapmayı istediğimi de sanmıyorum. Güz asla benim için uçuk bir albüm değildir. Bekli bir iki sene sonra çok daha iyi anlaşılacak ve sevilecek."

"Türkiye’de ciddi konserler yapılmıyor. Bizim ciddi menajer sistemlerimiz yok. Yurtdışında ciddi konserler pek mümkün değil. Tabii ki popçuların bir araya gelip yaptığı konserlerden bahsetmiyorum. Mesela geçenlerde Babylon’da bir tane konser verdim. Babylon’da zaten yeni bir yer ama insanın başına senede bir kere falan gelir. Müzik öyle bir şey ki, bir şekilde söylemezseniz diliniz şişiyor. Ortalıkta görünmelisiniz. Bu yüzden en hoşuma giden mekanı tercih ediyorum. Genelde en fazla haftada bir gün barda sahne alıyorum. Bunun dışında her ay bir kere bir ile giderim. İzmir’e giderim Antalya’ya sık giderim"