Bertolt Brecht

Bertolt Brecht

10 Şubat 1898 yılında Augsburg’da Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Sofie küçük bir memur ailesinin kızıydı. Babası Berthold Friedrich’in ailesi de varlıklı olmasa da küçük burjuva sınıfına dâhildi. Berthold Friedrich yüksek öğrenim görmemesine rağmen, eleman olarak girdiği kâğıt fabrikasında hızla yükseldi ve 1917’de müdür oldu. Brecht’ten iki sene sonra dünyaya gelen erkek kardeşi Walter, Brecht’in aksine babasının yolundan ilerlemeyi tercih etti. Darmstadt Teknik Üniversitesi’nde kâğıt mühendisliği öğrenimi gördükten sonra akademik çalışmalarını bu alanda sürdürdü ve öğrenim 1956-1957 öğrenim yılında da aynı üniversitede enstitü rektörü görevine atandı. 

Bertolt ise 1904-1908 yılları arasında ilkokulu okudu, sonra lise öğrenimine devam etti ve ilk yazıları da bu okulda Ekin (Die Ernte) adlı dergide basıldı. Lise öğrenimi sırasında başlayan I. Dünya Savaşı’nın yarattığı siyasi atmosferin etkisinde kalan Brecht, bu dönemde birbirine zıt denebilecek şiirler yazdı ve yayınlattı. Örneğin savaşın ilk yılında yerel bir akşam gazetesi olan “München Augsburger Abendzeitung”da Augsburg Savaş Mektupları (Augburger Kriegsbriefe) adı altında yayınlanan yazılarında, insanların kahramanca ve coşkuyla savaşa katıldığını ve “sevgili Augsburg”ları için keyifle hizmet ettiklerini anlattı. İki sene sonra ise okulda yazdığı ve ölümün kahramanca ve hevesle gidilen bir yol olmadığını dile getirdiği bir ödevi nedeniyle okuldan atılma noktasına geldi, tanıdıkların torpili sayesinde bundan kurtuldu.

I. Dünya Savaşı’nda Augusburg Askerî Hastanesinde görev aldı. Ölü Askerin Hikâyesi adlı şiirini burada yazdı.  1918 yılında savaş hizmetine katılmak isteyenlere özel olarak tanınan bir hakla hızlandırılmış lise bitirme sınavlarına girdi ve liseden mezun oldu. Hemen ardından kısa süreliğine savaş hizmetleri adı altında belediyede önce yazı işlerinde, sonrasında da bahçıvan olarak görev aldı. Bu sırada tiyatro çalışmalarına ağırlık vermeye başladı. 1917 yılında Münih’te tıp öğrenimine başladı. Aynı zamanda tarih, felsefe ve antropoloji dersleri de aldı. Tiyatro çalışmalarına da devam etti, bu çevrede adını duyurmaya başladı. Tıp eğitimini yarıda bıraktı. 

Bu sırada askerlik görevini sıhhiyeci olarak tamamladı. Sevgilisi Paula Bahnholzer, 1919’da oğulları Frank’ı dünyaya getirdi. 1920’den itibaren Berlin’e seyahatleri başladı. Aynı yılın sonlarına doğru oyuncu ve operacı Marianne Zoff’la çalkantılı ilişkileri de başladı. Bu sırada Münih’e de tekrar gitti. Orada bir dönem boyunca ders seçmediğinden üniversiteyle ilişkisi kesildi. Tiyatro çalışmalarına odaklanmaya başladı. Gitgide ulusal alanda tanınmaya başlandı ve 1922’de ilk oyunu olan Gecede Trampet Sesleri (Trommeln in der Nacht) Münih’te sahnelendi. 

1922’de ilk evliliğini Marianne Zoff ile yaptı. Bu evlilikten Mart 1923’te kızları Hanne dünyaya geldi. Kısa aralıklarla gelip gittiği Berlin’e Eylül 1924’te temelli taşındı ve Münih’le olan bağlarını tamamen kopardı. Aynı zamanda Berlin Tiyatrosu’nda (Deutsches Theater Berlin) dramaturg olarak çalışmaya başladı. Burada epik tiyatro anlayışını geliştirdi. Kısa süre sonra da sevgilisi oyuncu Helene Weigel, Brecht’in üçüncü çocuğu Stefan Weigel’i dünyaya getirdi. Helene’yle daha sonra, 1929 yılında resmî olarak evlendi ve ikinci çocukları Barbara da bir sene sonra dünyaya geldi. İlk eşi Marianne’yle olan evliliği ise resmî olarak 1926 yılının sonuna doğru sona erdi. 

1927 yılında sosyalizmle yakından ilgilenmeye başladı. Adam Adamdır (Mann ist Mann) oyunu sahnelendikten hemen sonra Marx’ın Das Kapital’ini incelemeye başladı. Bu teorik çalışmalarının sonucu olarak olgunlaşmaya başlayan siyasal görüşü, 1928 yılında kurulan Proleter-Devrimci Yazarlar Birliği’yle (Bund proletarisch-revolutionärer Schriftsteller) yakından ilgilenmesine vesile oldu. Gelişen bilinci oyunlarını da etkiledi ve gitgide devrimci ve öğretici oyunlara ağırlık vermeye başladı. 1933 yılında Hitler’in başa geçtiği topraklarda tehlikeli bir durumun içine düştü 27 Şubat 1933’teki Alman Meclis Yangını’nın (Reichstagsbrand) hemen ardından ülkeyi terk etti. 

Sırayla Avusturya, İsviçre ve Fransa’yı gezdi, sonunda ailesiyle birlikte Danimarka’ya (Svendborg) geçici olarak yerleşti. Bu ülkede kaldığı süre boyuncu Avrupa, Asya ve Amerika ülkelerinde sahnelenen oyunları ve kongreleri ziyaret etti. Danimarka’daki emniyeti konusunda kuşkuya düşen Brecht, ailesiyle birlikte 1939’da İsveç’e taşındı. 1939-1940 yılları arasında İsveç’te kaldıktan sonra 1940-1941 yıllarında da Finlandiya’da mülteci olarak hayatını sürdürdü. Sonunda 1941’de Moskova üzerinden ABD’ye geçti ve oraya yerleşti. 

Brecht’in bir sosyalist olarak SSCB’de kalmak yerine ABD’ye tercih etmesi çok farklı tartışmalara ve iddialara sebep oldu. Orada da kendisini rahat hissedebileceği bir ortam bulamadı. Savaş sona erdikten sonra da savaş sonrası kaos ortamının hüküm sürdüğü Avrupa yerine bu ülkede kalmayı tercih etti. 1947’de Alman faşizmini pek de aratmayan Amerikan McCarthy komünist-avı döneminde maruz kaldığı soruşturma sonrasında bu ülkede de daha fazla kalmamaya karar verdi. Sorguya çekildikten bir gün sonra ülkeyi terk etti ve Paris üzerinden İsviçre’ye geçti. İki yıl boyunca süren misafirliği sırasında uzun bir aradan sonra, tekrar kendi yurdunu da ziyaret etme imkânı buldu. 

Oyunları tekrar sahnelendi. Mayıs 1949’da sürgün hayatı artık tamamen sona erdi ve Doğu Almanya Cumhuriyeti’nin (DDR) daveti üzerine Berlin’e yerleşti. Burada yine Deutsches Theater’de çalışmalarına başladı ve Helene Weigel ile birlikte Berliner Ensemble’i (BE) kurdu. Berliner Ensemble’de hayatının sonuna kadar hem kendi yazdıkları, hem de klasikler arasında yer alan eserlerden oyunlar yönetti. Brecht 1955’te Stalin Barış Ödülünü aldı. Eylül 1955’te başlayan hastalığı sonucunda 14 Ağustos 1956’da Berlin’de vefat etti. Vasiyeti doğrultusunda cenazesinde konuşma yapılmadı ve evinin yanındaki mezarlığa, filozof Hegel’in yanına gömüldü. 

 

Oyunları:

İncil 3 sahnelik bir oyun

Gecede Trampet Sesleri 

Düğün

Şeytan Kovma 

Karanlıkta Işık    

Dilenci veya Ölü Köpek 

Balık Avı                             

Ova

Kentlerin Vahşi Ormanında 

İngiltere’li İkinci Eduard’ın Yaşamı 

Anibal (Hannibal)             

Adam Adamdır 

Egoist Johann Fatzer’in Çöküşü 

Jae Chicago Kasabı          

Mahagonny

Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Düşüşü 

Üç Kuruşluk Opera

Lindberg’in Uçuşu 

Kabullenmenin Baden Öğretisi 

Evet diyenle Hayır diyen 

Tedbir 

Mezbahaların Kutsal Johanna’sı 

Ekmekçi Dükkanı 

Kural Dışı Kural

Ana 

Yuvarlak Kafalar Sivri Kafalar 

Küçük Burjuvanın Yedi Ölümcül Günahı 

Jakob Gehherda’nın Gerçek Yaşamı         

Horasyalılar Kuriasyalılar 

Carrar Ananın Silahları 

Goliat

III.Reich’in Korku ve Sefaleti 

Galilei’nin Yaşamı 

Dansen 

Demirler Kaç Para? 

Cesaret Ana ve Çocukları 

Lukullus’un Sorgulaması  (Radyo skeci)

Sezuan’ın İyi İnsanı 

Puntila Ağa ve Uşağı Matti 

Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi 

Simone Machard’ın Yüzleri 

Şvayk İkinci Dünya Savaşında 

The Duchess of Malfi 

Kafkas Tebeşir Dairesi 

Uyarlama Sophokles – Antigone

Komün Günleri 

Turandot veya Aklayıcılar Kongresi 

Davullar ve Trompetler

Uyarlama Jakob Michael Reinhold Lenz – Lala 

Uyarlama Gerhart Hauptmann – Kunduz Kürkü ve Kızıl Horoz

Uyarlama William Shakespeare – Coriolanus

Uyarlama Anna Seghers – Jan Darc Davası Rouen 1431 

Uyarlama Moliere – Don Juan

 

Şiirleri

Bert Brecht ve Arkadaşlarının İcra Edilmeye Uygun Şarkıları 

Kasideler 

Bertolt Brecht’in Dua Kitabı 

Augsburg Soneleri 

Üç Kuruşluk Opera’nın Şarkıları 

Şehirde Oturanların Okuma Kitabından

Devrim Hikâyeleri

Soneler (Sonette)            

İngiliz Soneleri                  

Koro için Şarkı Sözleri 

Hitler – Koro Şarkıları 

Çin Şiirleri           

Çalışmalar (Studien)

Svendborg Şiirleri

Margarete Steffin Şiirleri 

Hollywood Ağıtları 

Sürgün Şiirleri 

Savaş Alfabesi

Alman Taşlamaları

Çocuk Şarkıları/Yeni Çocuk Şarkıları

Buckow Ağıtları 

Bakır Alımı Oyunu Şiirleri