Ebül Hasan Nedvi

Ebül Hasan Nedvi

6 Muharrem 1333’te (24 Kasım 1914) Uttar Pradeş eyaletinin başşehri Leknev’e bağlı Ray Birelî (Rai Bareilly) kasabasının Tekiyye Kelân köyünde doğdu. Seyyid olan ailesi, büyük dedelerinden Kutbüddin Muhammed el-Medenî’ye nisbetle Kutbî olarak da anılır. Soyu, Hindistan’da meşhur olan Bilgrâmî Hüseynîler ile Birelvî Hasenîler’e dayanır. Babası Abdülhay el-Hasenî, annesi edip ve şair Hayrünnisâ Hanım’dır. Bölgede daha çok Ali Miyân diye anılan Ebü’l-Hasan Ali, dokuz yaşında iken babasını kaybedince Sıddîk Hasan Han’ın torunları kendilerine malî destek sağladı. 1927’de Leknev Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne girdi. 1929’da Dârülulûm-i Nedvetü’l-ulemâ’ya kaydoldu. Daha önce başladığı Arapça tahsilini ilerletti. Medreseden mezun olunca eğitimini ihtisas seviyesinde sürdürdü ve İngilizce öğrendi. 1929’da Lahor’a gitti, bazı şiirlerini Arapça’ya çevirdiği Muhammed İkbal’le tanıştı. Bu tarihten sonra İkbal’e olan ilgisi arttı ve onun yazılarındaki derunîlikten etkilendi. Lahor seyahati Nedvî’nin hayatındaki dönüm noktalarından biri olmuştur. 1929’dan itibaren Nedvetü’l-ulemâ’da Haydar Hasan Han Tonkî’den hadis, tefsir ve mantık okuyan Nedvî hem ondan hem bir süre ders aldığı Mübârekpûrî’den hadis icâzeti aldı. Lahor’a 1930-1934 yılları arasında yaptığı ziyaretlerinde müfessir Ahmed Ali Lâhûrî’nin ders halkasına katıldı. Bu sırada Çiştiyye tarikatı şeyhi Gulâm Muhammed Bahâvelpûrî’ye intisap etti (Nedvî, Şaḫṣiyyât ve kütüb, tür.yer.).

1934 yılında Dârülulûm-i Nedvetü’l-ulemâ’da hocalığa başlayan Nedvî burada tefsir, hadis, Arap edebiyatı ve mantık okuttu. Teşkilâtçı kişiliği ve medenî cesaretiyle Hindistan’da dikkat çekmeye başladı. Mevdûdî’nin davetiyle Cemâat-i İslâmî’nin kurucuları arasında yer aldı (26 Ağustos 1941); ancak Mevdûdî’nin kişiliğinden kaynaklanan bazı sebeplerle daha sonra Cemâat-i İslâmî’den ayrıldı. 1943’te oluşturduğu İdâre-i Ta‘lîmât-ı İslâm adlı kurumda dört yıl Kur’ân-ı Kerîm ve hadis dersleri verdi. Nehru’nun Nisan 1947’de Delhi’de düzenlediği Asya Konferansı’nda bir bildiri sundu. İlk hac ziyaretine 1947’de çıkan Nedvî, 18 Haziran 1961’de ağabeyinin yerine Nedvetü’l-ulemâ’nın başkanı ve Dârülulûm’un rektörü oldu. 1964 yılında bir gözünü kaybettiği için ciddi sıkıntılar yaşadı. Mart 1999 ortalarında sağlığı iyice bozulmaya başladı ve bir süre sonra kısmî felç geçirdi. Buna rağmen yazı yazma işini sürdürmeye çalışan Nedvî 23 Ramazan 1420’de (31 Aralık 1999) vefat etti ve doğduğu köyde defnedildi.

Nedvî birçok kuruluşta başkan, kurucu ve üye olmuştur. Bunların başında 1962’de Mekke’de kuruluşunda bulunduğu Râbıtatü’l-âlemi’l-İslâmî gelir. 1984 yılında oluşturulan Râbıtatü’l-edebi’l-İslâmî el-âlemî’nin hayatının sonuna kadar başkanlığını yürütmüştür. Ayrıca Centre Islamique de Geneve, Râbıtatü’l-câmiâti’l-İslâmiyye (Rabat), el-Câmiatü’l-İslâmiyye (Medine), el-Câmiatü’l-İslâmiyye el-âlemiyye (İslâmâbâd), el-Meclisü’l-âlemî li’l-mesâcid gibi birçok müessesede kuruculuk, başkanlık ve üyelik yapmıştır (M. Târık Zübeyr en-Nedvî, eş-Şeyḫ Ebü’l-Ḥasan en-Nedvî, s. 534-537). Bunun yanında Uluslararası Kral Faysal İslâm’a Hizmet (1980), Dubâi Emirliği Müslüman Kişiliği (1998), Sultan of Brunei International Prize for Islamic Scholarship (1999) ödüllerine lâyık görülmüştür. Nedvî’ye ayrıca Hindistan Keşmir Üniversitesi tarafından fahrî doktora pâyesi verilmiştir (1981). Nedvî tebliğ, ilmî toplantı ve konferanslar, üyesi olduğu kuruluşların faaliyetleri çerçevesinde çeşitli ülkelere seyahatlerde bulunmuş (Hint alt kıtası, Ortadoğu ve İslâm ülkeleri, Avrupa ve Amerika seyahatleri olmak üzere üç grup altında toplanabilecek seyahatlerinin geniş bir özeti için bk. Semîr Abdülhamîd Nûh, eş-Şeyḫ Ebü’l-Ḥasan en-Nedvî, s. 143-204), ilki 1956’da olmak üzere Türkiye’yi de çeşitli zamanlarda ziyaret etmiştir.

Ebü’l-Hasan Nedvî, İslâm dinine son derece bağlı ve tasavvufla iç içe olan bir çevrede yetişmiştir. Pek çok teşkilât ve cemaatle ilgisi olmasına rağmen Cemâat-i Teblîğ’e özel ilgi göstermiş, cemaatin çeşitli toplantılarına katılıp destekleyici eserler yazmıştır. Öte yandan müslümanlara yönelik Hindu milliyetçiliğinin arttığı dönemlerde sürekli faaliyetlerde bulunmuş, zaman zaman devlet ricâli tarafından ziyaret edilip görüşlerine başvurulmuştur. İngiliz yönetiminin güçlü olduğu, fakat aynı zamanda İngiliz aleyhtarlığının ve Hilâfet Hareketi’nin güç kazanmaya başladığı bir dönemde dünyaya gelmesi sebebiyle birçok önemli olaya tanıklık etmiştir. Özellikle, kendi ailesinden gelen ve İngiliz sömürgesine karşı verdiği mücadelede şehid düşen Ahmed Şehîd onu çok etkilemiştir.

Eserlerinin ve konuşmalarının İslâm dünyasında büyük yankı uyandırması onun İslâmî ilimlerdeki otoritesi yanında etkileyici hitabetiyle de ilgilidir. Bilhassa Ortadoğu ve Mısır’daki Arap milliyetçiliği, lüks ve israf, Batıcılık ve ahlâkî gerileme onun en çok üzerinde durduğu konulardır. İslâm ve peygamberler tarihi, sîret-i Nebevî ve ulemâ biyografilerine çok ilgi duyan Nedvî, yazılarında özellikle toplumsal değişim ve gelişimi olumlu yönde etkileyen şahsiyetlere yer vermiştir. Ömer b. Abdülazîz, Hasan-ı Basrî, Ahmed b. Hanbel, Ebü’l-Ferec İbnü’l-Cevzî, Selâhaddîn-i Eyyûbî, İzzeddin İbn Abdüsselâm, İbn Teymiyye, Şah Veliyyullah ve Ahmed Şehîd bunlardan bazılarıdır. Nedvî’nin toplumsal olaylara ve gelişmelere yaklaşımı inanç, ilim, amel, ahlâk, ticaret, siyaset, yönetim gibi konularda olabildiğince dengeli bir dağılımı öngörür. İslâmî edebiyat konusunu da yine İslâm davetine katkısı sebebiyle önemser.

İslâm dünyasını daha sağlığında etkilemeye başlayan Nedvî bu etkisini halen sürdürmektedir. Bu sebeple Hint alt kıtasında yetişen Şiblî Nu‘mânî, Mevdûdî, Muhammed Hamîdullah gibi âlimlerle beraber müslümanların gönlünde yer etmiştir. Nedvî’nin aslen Arap olması ve zaman zaman Selefîliğe kaçan hayat tarzı onun özellikle Arabistan yarımadasında benimsenmesini kolaylaştırmıştır. Hint alt kıtasında bazı gruplarca Vehhâbî hareketine yakınlık duyduğu iddia edilmişse de onun öze dönüş çağrısı radikal Selefîlik’ten çok dinî hayatın güçlendirilmesiyle ilgilidir.

Eserleri. Nedvî’nin Arapça, Urduca ve İngilizce olarak yazdığı veya konuşmalarından derlenen kitap ve risâlelerinin sayısı 700’ü bulmaktadır. A) Biyografi ve Tarih. 1. Sîret-i Seyyid Aḥmed Şehîd (Leknev 1939, 1986, 7. bs.). 1938 yılında Urduca olarak telif ettiği ilk eseridir. Kitap biraz değiştirilerek el-İmâm elleẕî lem yüveffe ḥaḳḳuhû mine’l-inṣâf ve’l-iʿtirâfü bihî ismiyle de basılmış (Leknev 1409/1989) ve İngilizce’ye de çevrilmiştir (trc. Mohiuddin Ahmad, Lucknow 1978-1979). 2. Ricâlü’l-fikr ve’d-daʿve fi’l-İslâm (Küveyt 1956; Dımaşk 1960). Bir seri halinde düzenlenen kitap, müellifin 1956 Nisanında Şam Üniversitesi’nde verdiği konferansların genişletilmiş şeklidir. Ciltleri müstakil olarak da basılan eserin tamamı tekrar genişletilerek Târîḫ-i Daʿvet ve ʿAzîmet adıyla yayımlanmış (A‘zamgarh 1377/1957; Karaçi, ts. [Meclis-i Neşriyyât-ı İslâm]), Türkçe’ye (trc. Yusuf Karaca, I-VIII, İstanbul 1992) ve İngilizce’ye (trc. Mohiuddin Ahmad, I-II, Leknev 1983) çevrilmiştir. 3. Revâʾiʿu İḳbâl (Dımaşk 1379/1960; Beyrut 1388/1968). Muhammed İkbal’i konu alan kitap Urduca’ya (Leknev 1972, 2. bs.), İngilizce’ye (trc. M. Asif Kidwai, Leknev 1973) ve Dr. Muhammed İkbal’in Mesajı ismiyle Türkçe’ye (trc. Yusuf Işıcık, Konya 1979) tercüme edilmiştir. Büyük İslâm Şairi Dr. Muhammed İkbal adıyla yapılan çeviri (trc. Ali Ulvi Kurucu, Ankara 1957), Nedvî’nin Muhammed İkbal hakkında 1951’de Kahire Üniversitesi’nde verdiği bir konferansın tercümesidir. 4. Ḥayât-ı ʿAbdülḥay (A‘zamgarh 1970). Babasının hayatına dairdir. 5. Sevâniḥ-i Ḥażret-i Şeyḫü’l-ḥadîs̱ Mevlânâ Muḥammed Zekeriyyâ (Karaçi 1982). 6. Ḥażret-i Mevlânâ Muḥammed İlyâs aôr Un ki Dînî Daʿvet (Karaçi, ts. [Meclis-i Neşriyyât-ı İslâm]). Cemâat-i Teblîğ’in kurucusu hakkındaki eser İngilizce’ye çevrilmiştir (trc. M. Asif Kidwai, Leknev 1983, 2. bs.). 7. Ek Ehem Dînî Daʿvet (Leknev 1941). Cemâat-i Teblîğ ve kurucusuyla ilgilidir. 8. el-Murtażâ: Sîretü ʿAlî b. Ebî Ṭâlib (Dımaşk 1409/1989). Abdullah Abbas Nedvî tarafından Urduca’ya (Leknev 1988), Yusuf Karaca tarafından Türkçe’ye (İstanbul 1995) tercüme edilmiştir. 9. Kârvân-ı Îmân u ʿAzîmet (Karaçi-Leknev 1984). Nedvî’nin büyük bir kısmı çağdaşı olan 170 kadar ilim ve fikir adamı hakkındaki kısa notlarını ve bazılarının biyografilerini içermektedir. 10. Purâney Çerâġ (I-II, Karaçi 1981; Leknev 1406/1986). Dönemin birçok ilim ve düşünce adamının tanıtımıdır.

B) Dinî İlimler ve Siyer. 1. el-Erkânü’l-erbaʿa fî ḍavʾi’l-Kitâb ve’s-Sünne (Küveyt 1387/1967; Beyrut 1968). İmam Gazzâlî’nin İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn, İbn Kayyim el-Cevziyye’nin Zâdü’l-meʿâd ve Şah Veliyyullah ed-Dihlevî’nin Ḥüccetullāhi’l-bâliġa adlı eserlerinden faydalanılan kitapta namaz, oruç, zekât ve haccın hikmetleri anlatılmaktadır. Urduca (trc. Muhammed Miyân, Leknev 1389/1969), İngilizce (trc. M. Asif Kidwai, Leknev 1969), Türkçe (trc. İsmet Ersöz, Konya 1969; trc. Yusuf Karaca, İstanbul 1992) gibi çeşitli dillere çevrilmiştir. 2. el-ʿAḳīde ve’l-ʿibâde ve’s-sülûk fî ḍavʾi’l-Kitâb ve’s-Sünne ve’s-sîreti’n-nebeviyye (Leknev 1402/1982). el-Erkânü’l-erbaʿa’nın eksik görülen inanç bölümünün ikmali için yazılmıştır. Minhâcü’ṣ-ṣâliḥîn adıyla da yayımlanan kitap (Kahire 1984) Urduca’ya (Leknev 1983), İngilizce’ye (trc. Mohiuddin Ahmad, Leknev 1985) ve Türkçe’ye (trc. M. Ali Seraceddin, İstanbul 1986) tercüme edilmiştir. 3. Rabbâniyye lâ rahbâniyye (Beyrut 1968, 1986). Dinî hayata davetçi üslûbuyla dikkat çeken eser Türkçe’ye çevrilmiştir (trc. İsmet Ersöz, İstanbul 1974). 4. Müṭâlaʿa-i Ḳurʾân key Uṣûl ve Mebâdî (Karaçi 1981). Müellifin Nedvetü’l-ulemâ’da verdiği derslerden ibaret olup bir kısmı 1940 yılından itibaren en-Nedve dergisinde çıkmıştır. Kitap Arapça’ya (Dımaşk 1411/1991) ve Türkçe’ye (trc. Yusuf Karaca, İstanbul 1995) tercüme edilmiştir. 5. el-Medḫal ile’d-dirâsâti’l-Ḳurʾâniyye (Kahire 1986). 6. el-Medḫal ilâ dirâsâti’l-ḥadîs̱i’n-nebeviyyi’ş-şerîf (Leknev 1995). 7. Devrü’l-ḥadîs̱ fî tekvîni’l-minaḥi’l-İslâmî ve siyânetihî (Leknev 1401). 8. en-Nübüvve ve’l-enbiyâʾ fî ḍavʾi’l-Ḳurʾân (Kahire 1385/1965). 1963 yılında gittiği Medine’de verdiği konferanslardan oluşmaktadır. Eser İngilizce (trc. Mohiuddin Ahmad, Leknev 1979, 3. bs.) ve Türkçe’ye (trc. Ahmet Lütfi Kazancı, İstanbul 1974; trc. Ali Aslan, İstanbul 1992) çevrilmiştir. 9. el-Ḳādiyânî ve’l-Ḳādiyâniyye: Dirâse ve taḥlîl (Cidde 1962; Beyrut 1387/1967). Müellif bu eseri, hocası Abdülkādir Raypûrî’nin teşvikiyle Gulâm Ahmed Kādiyânî’nin bütün kitaplarını ve konuyla ilgili literatürü gözden geçirerek 1959’da yazmış, bir yıl sonra yine hocasının talebiyle Urduca’ya çevirmiştir. Eserin İngilizce tercümesi birçok defa basılmıştır (trc. Zafar Ishaq Ansari, Lahor 1967; Leknev 1974). 10. es-Sîretü’n-nebeviyye (Devha / Doha 1976; Cidde 1397/1977). Küçük hacmine rağmen Hz. Peygamber’i en iyi şekilde tanıtan çalışmalardan biri kabul edilen eser Urduca’ya ve Türkçe’ye (trc. Abdülkerim Özaydın, Rahmet Peygamberi Hazreti Muhammed, İstanbul 1992, 2004) tercüme edilmiştir.

C) Dinî Hayat ve Toplumsal Konular. 1. Mâẕâ ḫasire’l-ʿâlem bi’nḥiṭâṭi’l-müslimîn (Kahire 1950). Nedvî’ye genç yaşta şöhret kazandıran eser beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Câhiliye dönemi, ikinci bölümde Hz. Peygamber’in daveti ve oluşturduğu İslâm toplumunun yapısı, üçüncü bölümde müslümanların yükseliş ve gerileme sebepleri, dördüncü bölümde Avrupa tarihi, Avrupa’nın değerler dünyası, Hıristiyanlık ve modern dönem anlayışları, beşinci bölümde İslâm dünyasının yeniden canlanışının nasıl gerçekleşeceği üzerinde durulmuştur. Gustave Edmund von Grunebaum’un modern dönemde İslâm’ı değerlendiren kitapların önde gelen örneği olarak gösterdiği (Modern Islam, s. 181), pek çok dile çevrilen eser 1980 yılında Uluslararası Kral Faysal İslâm’a Hizmet ödülüne lâyık görülmüştür. Kitabın ikinci bölümünün tamamı ve üçüncü bölümün ilk kısmı Ali Ulvi Kurucu tarafından Zulmeti Yıkan Nur adıyla Türkçe’ye çevrilmiştir (Ankara 1958). 2. eṣ-Ṣırâʿ beyne’l-fikreti’l-İslâmiyye ve’l-fikreti’l-ġarbiyye fi’l-aḳṭâri’l-İslâmiyye (Beyrut 1965; Küveyt 1968). Önce Mevḳıfü’l-ʿâlemi’l-İslâmî tücâhe’l-ḥaḍârati’l-ġarbiyye adıyla basılmış (Leknev 1963), Nedvî’nin Avrupa seyahatinden sonra muhtevası geliştirilip bu adla neşredilmiştir. Eser birçok dile çevrilmiştir. 3. Naḥve’t-terbiyeti’l-İslâmiyyeti’l-ḥurre fi’l-ḥükûmât ve’l-bilâdi’l-İslâmiyye (Beyrut 1969; Kahire 1976). Riyad’da verdiği çeşitli konferansların bir kısmını ve diğer bazı yazıları içeren eser Türkçe’ye çevrilmiştir (trc. Hüseyin Küçükkalay, Konya 1975). 4. Keyfe yenẓurü’l-müslimûn ile’l-Ḥicâz ve Cezîreti’l-ʿArab (Ray Bereylî 1397/1977). Haliç ülkelerine yaptığı seyahatlerde verdiği konferanslara dayanmaktadır. 5. Ridde ve lâ Ebâ Bekre lehâ (Mekke 1382/1962). M. Saîd Ramazan el-Bûtî’nin isteği üzerine el-Müslimûn dergisinde 1958-1959 yıllarında yazdığı beş makaleden oluşmaktadır. Toplumun dinden uzaklaşmasının sebepleri ve bunu önlemenin yolları üzerinde duran kitap Türkçe’ye tercüme edilmiştir (trc. Selman Akyol, İstanbul 1987). 6. eṣ-Ṣırâʿ beyne’l-îmân ve’l-mâddiyye: Teʾemmülât fî sûreti’l-Kehf (Küveyt 1390). Kehf sûresinin bazı âyetlerinden alınan ilhamla yazılan eser İngilizce (trc. Mohiuddin Ahmad, Leknev 1976, 2. bs.) ve Türkçe’ye (trc. Hüseyin Küçükkalay, Konya-İstanbul 1975) çevrilmiştir. 7. et-Tefsîrü’s-siyâsî li’l-İslâm fî mirʾâti kitâbâti’l-üstâẕ Ebi’l-ʿAlâ el-Mevdûdî ve’ş-şehîd Seyyid Ḳuṭub (Leknev 1979; Kahire 1980; Türkçe trc. Hasan Basri, İstanbul 1986). 8. Beyne’d-dîn ve’l-medeniyye (Beyrut, ts. [Müessesetü’r-risâle]; Türkçe trc. Enes Harman, İzmir 1976; M. Beşir Eryarsoy, İstanbul 1986). 9. el-Müslimûn fi’l-Hind (Dımaşk 1962; Leknev 1976). Nedvî’nin 1951 yılında Hindistan Radyosu’nda yaptığı konuşmalara dayanmaktadır. Eser İngilizce (trc. Mohammad Asif Kidwai, Leknev 1960, 1976) ve Urduca’ya (Leknev 1985, 4. bs.) tercüme edilmiştir. 10. İle’l-İslâm min cedîd (Kahire 1370/1951, 1967). Ortadoğu ve Mısır’da verdiği konferanslardan oluşan eser Türkçe’ye çevrilmiştir (Konya 1967). 11. Sûretâni müteżâddetâni li-netâʾici cühûdi’r-Resûli’l-aʿẓam beyne’s-Sünne ve’ş-Şîʿati’l-İmâmiyye (Cîze/Kahire 1405/1985). Önce Urduca yazılmış, müellifin eklemeleriyle birlikte Saîd el-A‘zamî tarafından Arapça’ya tercüme edilmiştir. 12. el-Müslimûn ve ḳażıyyetü Filisṭîn (Küveyt 1969). el-ʿAvâmilü’l-esâsiyye li-kâriseti Filisṭîn adıyla yayımlanan benzer risâlesi Dımaşk Üniversitesi’nde verdiği konferansın kitap haline getirilmiş şeklidir.

D) İslâmî Edebiyat ve Seyahatnâmeler. 1. Muḫtârât min edebi’l-ʿArab. İlk baskısı 1942 yılında yapılmış, daha sonra Şam’da kısmen (1956) ve Beyrut’ta tam olarak (1965) yayımlanmıştır. 2. Naẓarât fi’l-edeb (Amman 1990). Şam’daki el-Mecmau’l-ilmiyyü’l-edebî’nin dergisi için yazılan makale olup Muḫtârât min edebi’l-ʿArab adlı kitabının girişine de eklenmiştir. 3. Ḳaṣaṣü’n-nebiyyîn li’l-eṭfâl (Kahire 1954; Beyrut 1977). Tamamı dört cilt olan eserin son cildi Sîretü ḫâtemi’n-nebiyyîn adıyla yayımlanmış (Beyrut 1978; Cidde 1992) ve birçok dile çevrilmiştir. 4. eṭ-Ṭarîḳ ile’l-Medîne (Medine 1965; Leknev 1407/1987). Şam ve Beyrut’ta çeşitli baskıları yapılmış, İngilizce (trc. M. Asif Kidwai, Leknev 1982) ve Urduca (Leknev 1405/1985, 4. bs.) başta olmak üzere birçok dile tercüme edilmiştir. 5. Müẕekkirâtü sâʾiḥ fi’ş-Şarḳi’l-ʿArabî (Kahire 1952; Beyrut 1395/1975). 6. Min Nehri Kâbil ilâ nehri’l-Yermük (Beyrut 1410/1990, 3. bs.). 1973’te yaptığı Afganistan, İran, Lübnan, Irak, Suriye ve Ürdün seyahat notları ile buralarda verdiği konferansları ihtiva etmektedir. Kitap Urduca olarak da yayımlanmıştır (Leknev 1990). 7. Şarḳ-ı Evsaṭ meyn Kiyâ Kiyâ (Leknev 1953). Meşriḳ-ı Vüsṭâ meyn Kiyâ Deykâ adıyla da basılmıştır (Leknev 1973). 8. Türkî meyn Dô Haftey (Leknev 1956). 1956 yılında Türkiye’de geçirdiği iki haftanın hâtıraları olup Üsbûʿân fî Türkiyye el-ḥabîbe adıyla Arapça’ya çevrilmiştir. 9. Üsbûʿân fi’l-Maġribi’l-aḳṣâ (Beyrut 1983; Rabat, ts. [Matbaatü’r-risâle]). 1976’da gerçekleştirdiği Fas gezisinin notlarıdır. 10. Fî Mesîreti’l-ḥayât (I-II, Dımaşk 1987-1990). Çeşitli ülkelere yaptığı ziyaretleri ihtiva eden geniş seyahatnâmesidir. 11. Apnî Khar sey Beytullah tak (Leknev 1990). Hac güncesidir (Nedvî’nin eserlerine dair daha kapsamlı bilgi otobiyografik eseri Kârvân-ı Zindegî’de mevcuttur, bk. bibl.). Nezrülhafîz en-Nedvî el-Ezherî, Nedvî’nin otuz bir Arapça eserini tanıtmıştır (el-Üstâẕ Ebü’l-Ḥasan en-Nedvî, s. 18-116).

Ebü’l-Hasan Nedvî’nin hayatına dair en kapsamlı eser Kârvân-ı Zindegî’dir. Buna dayanılarak yazılan diğer başlıca eserler şöylece sıralanabilir: Ahmed Mukarram, Some Aspects of Contemporary Islâmic Thought: Guidance and Governance in the World of Mawlāna Nadwī and Mawlāna Mawdūdī (doktora tezi, 1993, University of Oxford); Abdülmün‘im Osman eş-Şeyh, el-Fikrü’t-terbevî ʿinde Ebi’l-Ḥasan en-Nedvî (doktora tezi, 1425, Câmiatü İfrîkıyye el-İslâmiyye el-âlemiyye [Sudan]); Maksûd Ahmed Pîrzâde, Semâḥatü’ş-Şeyḫ es-Seyyid Ebü’l-Ḥasan ʿAlî el-Ḥasenî en-Nedvî: Ḥayâtühû ve meʾâs̱iruhû (doktora tezi, Câmiatü Keşmîr kısmü’l-lugati’l-Arabiyye [Hindistan]); Raina Khanam Muzamder, Life and Works of Maulana Syed Abulhasan Ali Nadwi (doktora tezi, ts., Calcutta University Department of Islamic Studies); Nezrülhafîz en-Nedvî el-Ezherî, el-Üstâẕ Ebü’l-Ḥasan en-Nedvî: Kâtiben ve müfekkiren (Leknev 1406/1985; Küveyt 1407/1986); Muhammed Nefîs Hasan, Meyrî Tamâm Sergüzeşt: Seyyid Ebü’l-Ḥasan ʿAlî Nedvî (Delhi 2000). Nedvî hakkında yapılan toplantılar arasında Râbıtatü’l-edebi’l-İslâmî’nin 1996’da, İslâmâbâd Islamic Research Institute’ün 21-22 Şubat 2000’de ve Oxford Centre for Islamic Studies’in Eylül 2000’de düzenlediği organizasyonlar önemlidir (eş-Şeyḫ Ebü’l-Ḥasan en-Nedvî: Buḥûs̱ ve dirâsât, bk. bibl.; Mevlânâ Seyyid Ebü’l-Ḥasan ʿAlî Nedvî: Ḥayât u Efkâr key Çend Peklû, bk. bibl.; The Life and Work of Syed Abul Hasan Ali Nadwi).

Kaynak: https://islamansiklopedisi.org.tr/nedvi-ebul-hasan