Edvard Grieg
Edvard Hagerup Grieg, (15 Haziran 1843 - 4 Eylül 1907) romantik dönemin Norveçli bestekar ve piyanistiydi. La minör’deki Piyano Konçertosu, Henrik Ibsen’in Peer Gynt oyunundaki müzikleriyle tanınmaktadır. Esinini Norveç halk müziğinden alan bir besteciydi. Yazdığı pek çok kısa piano parçasından ötürü kimilerince "kuzeyin Chopin’i" olarak adlandırıldı. Norveç tarihinde yeri büyüktür.
1843 yılında Norveç’in Bergen kentinde doğan Grieg ilk müzik derslerini kendisine piyano dersi veren annesinden aldı. Tanınmış bir kemancı olan aile dostu Ole Bull 1858 yazında yeteneğini fark etti ve Leipzig Konservatuarı’na gönderilmesi konusunda ailesini ikna etti. Konservatuarın disiplininden hoşlanmasa da başarılı bir öğrenci olan Grieg, piyanoya yoğunlaştı.
Konser piyanisti olarak kariyerine 1861 yılında İsveç’te verdiği bir konserle başladı. 1862’de eğitimini tamamlayarak doğduğu kent Bergen’de bir konser verdi. Norveç müziği bestelemek istiyordu ama bir besteci olarak daha iyi yetişmek için ülke dışına çıkması gerektiğini gördü. 1863’te Danimarka’ya gidip 3 yıl Kopenhag’da yaşadı. Bu zaman içinde Danimarkalı bestecilerin yanı sıra kendisine iyi bir dost ve ilham kaynağı olacak Norveçli besteci Rikard Nordraak (Norveç Ulusal Marşı’nın bestecisi) ile tanıştı. Halk melodilerini dayanarak beste yapma konusundaki görüşlerinden etkilendi. Nordraak kısa bir süre sonra öldüğünde onun için bir cenaze marşı besteledi.
Grieg, 1867’de kuzeni şarkıcı Nina Hagerup ile evlenmiş ve ertesi yıl tek çocukları Alexandra doğmuştu. Eşi, ona bir ilham kaynağı ve eserlerinin iyi bir yorumcusu oldu. O yıllarda Oslo’da müzisyen olarak geçimini sağlayabilmek için öğretmenliğe ve şefliğe ağırlık veren Grieg, sadece yaz tatillerini beste yapmaya ayırabiliyordu. 1868 yazında Danimarka’da tatilde iken La Minör Piyano Konçertosu’nu besteledi. Grieg bu eserde Norveç halk müziği ile Norveç doğası ile karakterine ilişkin kendi algısını bir araya getirmeyi başarmıştı. Eser, ilk defa 1869’da Kopenhag’da seslendirildi. Zamanla Norveç denince akla gelen bir eser oldu ve uluslararası repertuara girip tüm dünyada çalındı.
1868’de Franz Liszt’in Norveç Eğitim Bakanlığı’na yazdığı bir tavsiye mektubu ile bir seyahat bursu alan Grieg, henüz List ile tanışmamıştı. İki besteci 1870’te Roma’da karşılaştılar. Liszt, Grieg’in piano konçertosunu yorumladı ve orkestralama hakkında tavsiyelerde bulundu. Bu karşılaşma bestecinin kendisine güvenini arttırdı ve yeni bir enerji verdi.
1869’da Grieg, 13 aylık kızı Alexandara’yı menenjit nedeniyle kaybetti. 1870’lerin başlarında Bjornstjerne Bjornson ile birlikte çalışıp onun eserlerine müzik yazdı. Norveç Kralı Olav Trygvason’un hikâyesini anlatan bir opera besteleme projesi ise aralarındaki bir anlaşmazlık yüzünden yarım kaldı. Müzik mi yoksa metin mi önde olmalı sorunu üzerinden anlaşamayınca proje rafa kaldırıldı ve bu da Grieg’e Henrik Ibsen’in oyununa bestelemek için zaman sağladı. 1876’da Henrik Ibsen’in Peer Gyntadlı oyununun prömiyeri için yazarın isteği üzerine bestelediği parçalar çok beğenildi ve tanındı.
Besteci, her zaman sıkı ilişkilerini koruduğu Bergen Filarmoni Orkestrası’nın müzik direktörlüğünü 1880-1882 yılları arasında yürüttü. 1888’de Leipzig’de Tchaoikovsky ile tanıştı. Tchaoikovsky Grieg’in müziğinin güzelliği, sıcaklığı, orijinalliği hakkında çok olumlu düşünceler içindeydi.
Sonraki yıllar besteciye ün getirdi ama zenginlik getirmedi. Norveç hükümeti kendisine bir emekli aylığı bağladı. Besteci 1903’te Paris’te tüm eserlerinin gramafon kaydını yaptı. Daha sonra bu kayıtlar CD’lere de aktarılmıştır. Ayrıca Grieg, Welto Mignon firmasının otomatik tertibatlı piyanoları için canlı kayıtlar yapmıştır ve bu kayıtlar günümüze kadar gelmiştir.
Edvard Grieg 1907 sonbaharında 64 yaşındayken uzun bir hastalık döneminin ardından hayatını yitirdi. Cenazesine kendi şehrinin sokaklarını dolduran 30.000-40.000 kişi katıldı. İsteği üzerine cenazede Rikard Nordraak için bestelemiş oldu cenaze marşı (yeğeni ile evli olan arkadaşı Johan Halvorsen ’in orkestrasyonu ile) çaldı. Külleri, eşinin külleri ile beraber evinin yakınındaki bir dağ kriptine konuldu. Ölümünün 100. yılı olan 2007, Norveç Hükümeti tarafından resmi Grieg yılı ilan edilmiş ve anısına pe çok ulusal-uluslararası etkinlik organize edilmiştir. 1885’ten ölümüne kadar yaşamış olduğu villa, anısına müze olarak düzenlenmiştir.