İbrahim Peçevî

İbrahim Peçevî

1574 yılında Macaristan’da doğdu. Doğum yerinden dolayı Peçûyî, Peçuylu ve Peçevî lakaplarıyla tanın. Hayatına dair bilgiler daha çok kendi eserinden edinilmektedir. Annesi tarafından, ünlü Boşnak ailesi Sokullu’ya mensup olan ve soylu bir ailedendir. Babasının adını söylememekle birlikte, büyük dedesini Kara Davut, dedesini Cafer Bey olarak kaydetmektedir. Her ikisinin de alaybeyliği yaptığını, bu nedenle ailesinin Alaybeyoğulları diye anıldığını yazar. Babası Bosna’daki çatışmalara ve ardından Kanuni Sultan Süleyman’ın Irakeyn Seferi’ne katıldı. İbrahim Efendi, ilköğrenimini Peçuy’da, medrese eğitimini Bosna ve Budin’de gördü, on dört yaşındayken babası vefat ettikten sonra dayısı Budin Beylerbeyi Ferhat Paşa’nın yanına gitti ve yaklaşık bir buçuk yıl onun yanında kaldı. Dayısı öldürüldükten sonra da akrabalarının yaşadığı Bosna’ya gitti.

1593-1606 yıllarındaki Habsburglar ile yeniden başlayan uzun savaşlar sırasında orduya katıldı ve akrabası olan Lala Mehmet Paşa’nın hizmetine girerek kâtip olarak çalıştı. Ağustos 1595’te Avusturyalılar tarafından kuşatma altına alınan Estergon’da, kentin teslimini görüşen kurulda yer aldı. Ardından, Lala Mehmet Paşa’nın yönettiği Eğri Seferi’ne katıldı. 1602’de cepheye gelen Kırım Hanı II. Gazi Giray’ı karşıladı. 1603’te serdar olan efendisinin telhislerini götürmek amacıyla İstanbul’a gönderildi. Kasım 1605’te Estergon’un Türkler tarafından geri alınmasından sonra fetih haberini sultana bildirdi. Bunun üzerine, daha önce aldığı piyade mukabeleciliğinin yanında süvari mukabeleciliğine atandı. Derviş Mehmet Paşa’nın sadrazamlığı zamanında Eğriboz, İnebahtı ve Karlı ili sancaklarının tahrir defterlerini hazırlamakla görevlendirildi. Ardından memleketine giderek uzun yıllar çiftliğinde yaşadı.

Daha sonra Diyarbekir eyaletinin defterdarı olarak hizmet verdi. Rakka’da görevliyken beylerbeyi oldu. Ardından Sadrazam Çerkez Mehmet Paşa’nın Tokat’taki ordusuna katıldı ve darphane hizmetine memur edildi. 1625’te Tokat eyaletinin defterdarlığını yaptıktan sonra tekrar İstanbul’a gitti. 1631’de Anadolu Defterdarı oldu. 1633-1636 lları arasında Belgrad sancak beyliği yaptı. Bosna’da maliye defterdarı olduktan sonra 1637’de Bosna’ya bağlı Kırka’nın sancak beyliğine getirildi. 1638’de son resmî görevi olarak Tımışvar eyaleti defterdarlığı yaptı. 1641’de ileri yaşlarda azledildi ve hayatının son yıllarını Budin ve Peçuy’da ünlü tarih eserini yazmakla geçirdi.

Daha çok kaleme aldığı ünlü tarihiyle tanındı. Literatürde “Peçevî Tarihi”, “Peçuylu Tarihi” olarak geçen eserine özel bir ad vermedi. “Peçevî Tarihi”nin dili sadedir. “Peçevî Tarihi”nin birçok nüshası vardır ve pek çok tarihçiye kaynaklık etmektedir. Eserini 1640’ta yazmaya başladı, Budin beylerbeyinin önerisi üzerine eserini genişletmeye karar verdi, bir yandan Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren kendi çağına kadar olan olayları ekledi, öte yandan barış antlaşmalarını anlattı. Eser böylece Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta çıkışından IV. Murat’ın ölümüne kadar yaşanan olayları kapsar duruma geldi. Kaynaklarının içinde pek çok tarihçi ve tanıklar bulunmaktadır. Barış antlaşmalarıyla ilgili bölümleri, Osmanlı kaynaklarında yeterli bilgi bulunmadığı için yalnızca Macar kaynaklarını değerlendirerek kaleme aldı, bu bölümleri yazarken Macar yazarlarının eserlerini kaynak gösterdi. Kitabı üzerinde ölümüne kadar devamlı olarak çalıştı. Amacı, kaynak eleştirisiyle toplum sorunlarının kökenlerini bulmak ve ahlaki öğütler vermekti. Erken Osmanlı ve Macar kroniklerinden yararlanarak gereken yerlerde değişikliler yaptı, kronikler yanında belgeleri de kullandı.

 Tarihî kaynaklara göre ölüm yılı kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1650 civarı olduğunu tahmin edilmektedir.

Kaynak: Ahmed Refik, Âlimler ve Sanatkârlar, Ankara: 1980, Kültür Bakanlığı Yayınları.