Sabetay Sevi

Sabetay Sevi

1626da, Osmanlı Devletinde, İzmirde doğdu. Adının Sabetay olmasının sebebi, cumartesi günü doğması ve Yahudi geleneğine göre bu günde doğanlara Sabatai adının verilmesidir. Geleneksel Yahudi eğitimi aldı. Hocaları tarafından haham olması tavsiye edildi. On sekiz yaşında haham oldu. Tevrat ve hadis okuduktan sonra Kabbala eğitimine başladı.

Bu dönemde Hristiyanlar ve Yahudiler arasında yaygın bir Mesih beklentisi vardı. Sabatay yirmi iki yaşına geldiğinde, Tanrının ruhunun kendisine inip kendisiyle konuştuğunu, kendisini İsrailoğullarını kurtarıp Kudüse götürmekle görevlendirdiğini söyledi ve müritler toplamaya başladı. Bu grup, Sabetayın babasının evinde toplandı, İzmirin çevresinde gezdi, oruç tuttu ve ayin olarak denizde yıkandı. Bu ayinler görünür hâle gelince, Ortodoks Yahudilerinin önde gelenleri, Sabetayı İzmirden kovdu.

Sabetay 1650de İstanbula geldi. Burada karşılaştığı bir haham sayesinde, Mezamiri Süleymanın Tefrisi adında, Sevinin Mesih olduğunu doğrulayan bir Kabbalacı kehanet belgesi buldu. Bu belgeyi kendi Mesihliğinin kanıtı olarak yanında taşımaya başladı. Ancak İzmirli hahamların İstanbullu hahamları uyarması üzerine Sabetay, İstanbuldan da kovuldu.

Sabetay Selanike gitti. Selanikte genç hahamlarla tanışıp dostluk kurdu, ancak Yahudiliğe aykırı ibadetlerine burada da devam edince ve Mesih olduğunu söyleyince, hahamlarca yine kovuldu. Ardından Atinaya gitti. Burada da aradığı ilgiyi bulamayınca İzmire döndü. 1662de, Kudüs Musevi Cemaatinin temsilcisi olarak Kahireye gitti. Mesihliğini burada yaymaya çalıştı. Yahudilerin dinî ayinlerini, törenlerini ve Sinagoglarda okunan duaları değiştirdi. Tevratla evli olduğunu, bu bakımdan bir kadınla evlenmeyeceğini beyan etti. Kudüs hahamları tarafından tehdit edilince Halepe geçti. Oradan İzmire döndü. İzmire taraftarlarının tezahüratıyla geldi. Bu dönemce Sabetaycılık gitgide güçlenerek Venedik, Amsterdam, Hamburg, Londra ve bazı Kuzey Afrika ülkelerine yayıldı.

Sabetay Sevi, kendini kralların kralı olarak görmeye başladı. Dünyayı otuz sekiz krallığa böldü. Kardeşlerini ve sadık adamlarını kral tayin etti. Bazı bildiriler yayımladı ve Osmanlı idaresine savaş açtı. Sadrazam Fazıl Ahmed Paşanın emriyle, Sabetayın içinde bulunduğu gemi, Çanakkale Boğazında durduruldu. Sabetay, IV. Mehmedin kendisini Mesih olarak tanımasını ve İsrail topraklarının kendisine verilmesini istedi. Yargılandığı divanda bir yıl iki ay kale hapsine mahkûm edildi. Aydos Kalesine (şimdiki Kumköy Kalesine) gönderildi.

Hapiste olmasına rağmen faaliyetlerine mektuplarla devam etti. İnsanların kendisini ziyaret etmesine izin verildi. Değişik Avrupa ülkelerinden gelen ziyaretçiler, kendisine hediyeler sundu. Yahudi hahamlar bu durumu Saraya şikâyet edince, Sabetay hapisten çıkarıldı ve İstanbula getirildi. Çıkarıldığı divanda, oturtulacağı kazığa karşılık kendisine Müslüman olması öğütlendi. Sabetay Eylül 1666da Müslüman oldu. İsmi Aziz Mehmed Efendi olarak değiştirildi. Fakat Mesih gibi davranıp mektuplaşmaya devam ettiği ve Yahudiliğe olan inancının bitmediği fark edilince, Arnavutluka sürüldü. 17 Eylül 1676da orada öldü.